Ağır Bilanço…
Genelkurmay karargahından yapılan açıklamalar terörün boyutunun ne denli ağır olduğunu ortaya koyarken, mücadelede alınan mesafede ciddi eksikleri de yansıtıyor. Öte yandan sınır ötesi hava harekatlarında öldürülenler ile ilgili rakamların gerçek olup olmadığı tartışılıyor. Elbette istihbarat birimlerinin raporları var. Ancak "etkisiz hale getirildi" açıklamasındaki net rakamların şüphe uyandırdığını belirtmekte fayda görüyoruz. Evet, teknoloji gelişti… Havadan hedeflere atılan bombaların sonunda fotoğraflar çekiliyor. Diğer istihbarat çalışmaları neticesinde bir rakam ortaya çıksa da bunların kimliklerini belirlenmeyişi soru işaretlerini artırıyor. Öte yandan örgütün önde gelenleri ile ilgili zaman zaman "vuruldu… öldü" gibi haberlerin asılsız çıkması güvenin sarsılmasına sebebiyet veriyor.
On ay içinde özellikle Irak'ın kuzeyine yapılan hava harekatlarında öldürülen 2366 rakamının kamuoyuna detayları ile açıklanması terörle mücadeledeki olumsuzlukları ortadan kaldıracağı kanaatini paylaşmalıyım.
Gelelim yurtiçinde süren operasyonlara: Cizre'de 674, Dargeçit'te 40, Nusaybin'de 479, Yüksekova'da 196, Şırnak'ta 432, İdil'de 125, Sur'da 271, Bağlar'da 34, Derik'te 7 olmak üzere 2583 terörist ölü olarak ele geçirilmiş. Toplam 4.949… Bu satırlar kaleme alındığı esnada belki de 5 bini geçmiştir.
747 si yaralı 1478 kişi yakalanmış. Teslim olan 651 birkaç gün içinde 800 ü buldu. Nereden bakarsanız rakam 7 bini geçmiş ki ortada resmen savaşın olduğunu yansıtıyor. Bu 7 binin ne kadarı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır? Nerenin nüfusuna kayıtlı? İsimleri nedir? Yaşları kaçtır? Eğitim durumları ne haldedir?
On ayda 400 bin kişi evlerinden ayrılmak zorunda kalmış. Bu 400 bin insan şimdi nerede? Hangi illere göçtü? Öldürülenlerle ilgileri var mıdır? Sosyal durumları şimdi nasıldır? 5 bin ev hasarlı olduğuna göre bu evlerin sahipleri şimdi nerede barınıyor?
40 bin ev ve işyerinde arama yapılmış. 300 binden fazla silah ve mühimmat bulunmuş. Bu 300 bin rakamı çok ciddi. Fişek, mermi sayısı elbette fazla olacak. Ama ne kadar tüfek, kaç tabanca, kaç roket bu rakamlarda netleşmelidir. Aksi halde terörle mücadele edelim derken terör örgütün gücünün abartılmasına neden olabilir.
Geçtiğimiz günlerde bu sütunlardan 80'li, 90'lı yılların Olağanüstü Bölge Valiliği raporlarından bahsetmiştim. O dönem tarihi ve isimleri ile tek tek açıklanırdı. Silahların markasına kadar çetele tutulurdu. Ele geçirilenlerin mahkeme aşamaları da basın ile paylaşılırdı. Zaman zaman ele geçen silah ve mühimmatlar sergilenirdi. Ve halkımız bilançoyu görürdü. Bugün sadece Genelkurmay internet sitesinden yazılı açıklama yapılıyor. Bazen fotoğraf ve video görüntüleri servis yapılıyor. Bu arada terör örgütü internet üzerinden yayınlarla insanımızın kafasını karıştırıp, moralini bozuyor. Askeri karakolumuza yaptıkları saldırının ve şehid olan askerlerimizin görüntülerini yayınlıyor. Bir çoğunun manipilasyon olduğunu bilmemize rağmen, yetkili mercilerden beklenen açıklamaların gelmeyişi psikolojik olarak kamuoyunu etkiliyor. Terör ile mücadelenin en önemli unsuru psikolojik harekatın gereği yerine getirilmelidir. Yerel haber kaynaklarının sıkıntılarını biliyoruz. OHAL döneminde sık sık Ankara ve İstanbul'dan gazeteciler bölgeye götürülüp, olay yerlerini görmeleri, güvenlik güçleri ve halk ile görüşmeleriyle kamuoyunun sağlıklı-doğru bilgi alması sağlanırdı.
Gelelim şehit sayımıza 10 ayda 483 ve her gün bu sayı ne yazık ki üçer-beşer artıyor. Türk Ordusu Kıbrıs Barış Harekatı'nda bile bu kadar şehid verilmedi. Sonuç olarak bu ağır bilançonun tek sorumlusu hükümettir. AKP hükümeti içinde terörle mücadelede bir tane samimi kişi göstermek de mümkün değil. Onlar günü kurtarma, koltuklarını koruma derdinde. Oysa ortada binlerce yıllık devlet geleneği var. Neredeyse 40 yıldır terörle mücadelede oluşan ciddi bir tecrübe var. Lafa gelince Milli güvenlik Kurulu var… Lafa gelince İstihbaratın inlerine girme iddiası var… Ama devlet çatırdıyor. Bu ağır bilançonun hesabı eninde sonunda tüm ayrıntıları ile sorulur. Sorumluluk sahipleri gereğini yerine getirmez ise yargılanır vesselam…