Düne kadar Türk Ordusuna beraberce kumpas kuranlar bu gün komutanlara övgüler yağdırıp, nikah şahidi yapıyorlar. Silivri sürecinde askerleri savunup, hukuksuzluğu kamuoyuna yansıtan yazarları hükümet ile beraber stepnesi MHP yönetimi ağır eleştirerek, Genelkurmay Başkanı'nın avukatlığına soyunmuşlar. Ne yani "Şehit cenazeleri musalla taşındayken komutanların nikah şahitliği" eleştirilmeyecek mi? Sokaktaki vatandaşın tepkilerini dile getiren gazeteciler terörle mücadelede askerin moralini mi bozuyor? Başta bu satırların yazarı olmak üzere, kumpas davalarını takip eden, Türk milletine kurulan tezgahı faş ederek sahte delilleri ortaya koyup kitaplar yazan ve sırf yazdıkları, konuştukları için yargılananlar şimdi asker düşmanı öyle mi? Evet; hiç kimseden teşekkür filan beklediğimiz yok. Sorumluluklarını hatırlattığımız için rahatsız olanlar da umurumuzda bile değil. Ucu kendilerine dokunanlar her fırsatta şikayet dilekçeleri ile bizleri mahkemeye vermek için koşturuversin. Yazmaya, gerçekleri haykırmaya devam edeceğiz. "İmamların Öcü" adlı kitabım çıkalı neredeyse bir yıl oldu. Açılan davaların çoğundan beraat ettim. Yıldırma amaçlı davaların geri kalanlarından da beraat edeceğimden eminim. Gücüme giden yazdıklarımın tamamının doğru çıkmasına rağmen "paralel ile mücadele" eder gibi yapanların yazdıklarımı görmezden gelmeleri. Dolaylı yollardan "İmamların Gatakullisi" adını verdiğim ve yayına hazır kitabın basımını "devam eden gizli soruşturma"dan dolayı ertelenme ricalarını da yerine getirdim. Ricanın yanında "gizliliği ihlal"den dava açıp, tutuklanma sopasını salladıklarını da belirtmeliyim.
***
Çalınan sorular ve cemaat mensuplarına dağıtılan cevapları yazdım. Başıma gelmeyen kalmadı. Şimdi bakıyorum da soru çalan, satan, sınavda soruların tamamını doğru cevaplayanlar tutuklanmış. Dahası istikbal hırsızları arasında Türk ordusuna sızanlar da var. "4 subay eşi tutuklandı... 580 subay eşi ise şüpheli kapsamında..." Buz dağının görünen kısmı sadece 2010 KPSS kopyacılığı kapsamında. Subayların cemaat imamlarına sorular karşılığında "500 TL. ile 5000 TL arasında himmet ödediği" de yazıyor iddianamede.
Tutuklananlar arasında İzmir Donanma Komutanlığı, Maltepe Askeri Lisesi, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Karargahı ve Harb Akademileri Komutanlığında görev yapan binbaşı ve yüzbaşı rütbesindeki asker eşi ile bir idare mahkemesi hakiminin de eşi yer almış. Soruşturmayı yürüten Savcı Yüksel Erkman, şüphelilerin sınavdan önce soruları gördüğünü "kesin ve net" olduğunu belirterek, cemaat imamları ile telefon irtibatlarının tespit edildiğini vurguluyor. Biz askeri okul ve kurmaylık sınavlarında da soruların dağıtıldığını, bu konu bilindiği halde işlem yapılmadığını yazdığımız için peşinen suçlu ilan edilip, asker düşmanı sayılıyoruz... İki satır eleştiriyi dile getirdiğimiz an apar topar karargahtan yazılı açıklama yapılarak "karanlık odak" sınıfına dahil ediliyoruz. Ama aynı karargah "ağacın kurdu"na dair, tutuklanan subay eşlerine dair tek kelime etmiyor. Nereden baksan çelişki, nereden baksan dilemma...
***
Değerli dostum Mustafa Önsel, Balyoz kumpası ile 3,5 yıl hapis yatarken üç güzel kitap yazmıştı. Beraat etti. Çıktı mücadeleyi bırakmadı. Alibi Yayınları'ndan çıkardığı "Ağacın Kurdu" adlı kitabıyla cemaat yapılanmasını yazdı. "İmamların Öcü"nün devamı niteliğindeki bu eserin mutlaka okunmasını, dahası soruşturma yaparmış gibi yapanların da delil olarak ele almasını tavsiye ederim. Emekli Kurmay Albay Mustafa Önsel'in ödülü ise orduevlerine girmeme cezası.. Ne ala..
