"Af suç işleme potansiyelini artırır"

"Af suç işleme potansiyelini artırır"

MHP bugün meclise sunacağı af teklifini değerlendiren Ceza Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Dr. h.c.mult. Bahri Öztürk, affın çare olmadığına dikkat çekerek, "Bu, toplumda suç oranını artırır, felaket olur" dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin af teklifini bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunuldu.

2000 yılında Rahşan Affı ile Türkiye'nin adeta felaketi yaşadığını ve söz konusu sorunların hala devam ettiğini dile getiren İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dr. h.c.mult. Bahri Öztürk, Kayseri’de 7 kişiyi öldürüp cezaevine giren ve Rahşan Affı dolayısıyla cezasından 10 yıl düşürüldüğü için 16 yıl sonra şartlı tahliye edilip, arkasından da geçtiğimiz 8’inci cinayetini işleyen seri katil Hamdi Kayapınarı hatırlattı ve şunları söyledi:

“Rahşan affı ile birlikte bütün cezalar en az 10 yıl indirildi. Zaten eski Ceza Kanunu’na göre suçun yüzde 40'ı infaz ediliyordu. Üstüne af gelince, ki bu kişi ilk suçu işlediğinde çocuk ve onun da kanuna tabi olarak indirimi var. Hepsini bir araya getirdiğimiz zaman 2005 yılından önce ortaya çıkan tablo budur. Rahşan Affı’nın ızdırabı, acısı, topluma verdiği zarar hala bitmemiştir" diye konuştu.

Affın herhangi bir siyasi partinin arzusuyla çıkartılacak hukuki müessese olmadığının altını çizen Prof. Dr. Öztürk, ancak ve ancak çok önemli bir hukuk reformunun hemen arkasından affın gelebileceğini dile getirdi.

"AF 2005 YILINDA GELEBİLİRDİ"

2005 yılında bütün temel ceza kanunlarının yenilendiğini ve çıkacaksa affın o zaman çıkması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Öztürk, "Af, çok istisnai durumlarda çıkar. Şu anda kesinlikle çıkmamalıdır. Bu koşullarda affa duyulan ihtiyacın hukuki olmaktan çok popülist bir yaklaşımla ele alınan siyasi bir karar olduğunu düşünüyorum. Türkiye'nin affa ihtiyacı yok" ifadelerini kullandı.

AF ÇIKARSA NE OLUR?

Affın çıkmasıyla Türkiye'nin felaketi olacağını vurgulayan Prof. Dr. Öztürk, "Çıkarsa kanunların otoritesi sarsılır. Mahkeme kararlarının otoritesi kalmaz,  toplumdaki itibari ciddi olarak zarar görür. Rahşan Affı'nın bir benzerinin çıkacağı duyumunu aldım, umarım doğru değildir. Bu affın olumsuz sonuçları hala devam ediyor" dedi.

"AFFEDİLENLER BENZER SUÇLARDAN TEKRAR İÇERİ GİRDİ"

Affedilenlerin önemli bir kısmının tekrar benzer suçları işleyerek cezaevine geri döndüğünü hatırlatan Prof. Dr. Öztürk, "Af, ilk defa ilan edilmedi; Türkiye'de hiçbir zaman da çare olmadı. Af, suç işleyecek kişileri cesaretlendirir. 'Nasıl olsa af çıkar mantığıyla' suç işlemeye hazır kişileri teşvik eder" diye konuştu.

"ORGANİZE SUÇ İŞLEYEN KİŞİYE KADER MAHKÛMU DİYEMEYİZ"

Her suç işleyen kişiye kader mahkûmu denilemeyeceğini belirten Prof. Dr. Öztürk, "Haksızlığa uğrayarak cezaevine düşmüş kişi, kader mahkûmudur. Kendini mahkemede anlatamamış kişi kader mahkûmudur. Ama organize suç işlemiş kişiye kader mahkûmu diyemeyiz.  Affın sınırları çizilemez. Çünkü eşitlik ilkesi var. Terör dışında bütün suçlar affedilecektir ve toplumun bundan memnun olacağını düşünmüyorum" ifadelerini kullandı.

İlgili Haberler