Adalet Partisi’nden Sedat Peker’in iddiaları ve AKP'li İsmail Kahraman için ayrı ayrı suç duyurusu

Adalet Partisi’nden Sedat Peker’in iddiaları ve AKP'li İsmail Kahraman için ayrı ayrı suç duyurusu

Adalet Partisi bugün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na Sedat Peker tarafından öne sürülen iddialar ve İsmail Kahraman’ın sosyal medyaya da yansıyan açıklamaları hakkında ayrı ayrı dilekçe verdi.

Adalet Partisi tarafından İstanbul Çağlayan Adliyesi''ne gelerek Cumhuriyet Başsavcılığı’na iki ayrı dilekçe verildi. Bu dilekçelerden biri Sedat Peker tarafından ortaya atılan iddiaları içerirken diğer dilekçe ise Eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın yaptığı açıklamayla ilgili idi. Adalet Partisi heyeti dilekçeleri verdikten sonra bir de basın açıklaması gerçekleştirdi.

Adalet Partisi adına Adalet Partisi Vekili Av. Necati Yıldırım imzasıyla verilen ilk dilekçede Sedat Peker’in iddiaları ve Sedat Peker’in bu bilgilere nasıl eriştiğinin soruşturulması gerektiği vurgulanırken yine bu iddiaları araştırmayan yetkililer hakkında da soruşturma açılması gerektiği belirtildi.

Dilekçede üç başlık halinde sıralanan talepler şöyle:

“1-Sedat Peker''in 1 yılı aşkındır devam eden ve bundan edeceği beklenen bu ifşaatları ve iddiaları mutlak surette soruşturulmalı ilgili kişiler hakkında soruşturma açılmasını, devlet içindeki çetelerin, suç işleyen organize yapıların açığa çıkartılmasını istiyoruz.

2-Bunca Devlet Kurumu varken bu iddialarla ilgili Emniyet, Jandarma ve Savcılıkların neden bu bilgilere ulaşamadığı, araştırmacı gazetecilerin de bihaber olduğu, ancak Sedat Peker''in bu bilgilere nereden ve nasıl ulaştığı, Devleti yöneten hangi siyasilerle ve devlet içinde kimlerle ilişkide olduğunun soruşturulmasını istiyoruz.

Bu iddialar hakkında SORUŞTURMA YAPILARAK, sonucunda şüphe var ise derhal dava açılmasını, Sedat Peker''in ifşaatlarında adı geçen tüm kişiler hakkında en ağır cezaların verilmesini, aksi halde ise Sedat Peker hakkında gereğinin yapılmasını önemle talep ediyoruz.

3-Bu güne kadar bu iddiaları soruşturmayan ilgili ve iş bölümü çerçevesinde yetkili olan Savcılar hakkında görevi ihmal suçundan dava açılmasını, ilgili kurum yöneticileri hakkında da soruşturma başlatılmasını istemekteyiz.”

Adalet Partisi tarafından savcılığa sunulan bir diğer dilekçe ise Eski TBMM Başkanı AKP’li İsmail Kahraman hakkındaydı.

İsmail Kahraman tarafından yapılan açıklamaların masum ya da siyasi amacı açıklamalar olmadığının iddia edildiği suç duyurusunda Kahraman’ın Kurtuluş Savaşı hakkında söylediği sözler için ”Kurtuluş Savaşını ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesini aşağılayarak Cumhuriyete, Anayasal düzene karşı suç işlemiştir” denildi.

Adalet Partisi’nin İsmail Kahraman için verdiği dilekçede şu ifadeler yer aldı:

“1-Cumhuriyete, Devletin Laik sosyal hukuk devleti olma niteliğine, Atatürkçü yapısına, Milletin manevi değerlerine ve aziz Vatan''ın kutsal varlığına karşı sistematik bir tehdit içeren ve yine 30 Ağustos Zafer Bayramını ve Kurtuluş Savaşını küçümseyen vatan hainlerinin çirkin açıklamaları belli bir kesimden gelmeye devam etmektedir. Bu açıklamalar sıradan ve basite alınacak yorum içeren, siyasi açıklamalar değildir. Bunlar sistematiktir, organizedir, maksatlı ve Cumhuriyeti, devletin Anayasal düzenini yıkma amacı taşımaktadır. Bu nedenle şikâyet dilekçesi verme zorunlu hale gelmiştir.

2-AKP kurucularından ve eski TBMM’nin Meclis başkanlarından İsmail Kahraman, demokratik laik Cumhuriyet sistemi ve Anayasal düzen aleyhine açıklamalarda bulunarak suç işlemiştir. İsmail Kahraman basında çıkan görüntülü hitabında: "Şehirlerin kurtuluş yıldönümleri kutlanıyor. Kesinlikle karşıyım. 2 Mart''ta Rize kurtulmuş, kim diyor? Yok Erzurum şu Mart''ta. Şehirlerin düşman işgalinden kurtuluşu dolayısıyla kutlama yapılmaz.. İstanbul''un kurtuluşu 6 Ekim, kim demiş? İzmir''in kurtuluşu 9 Eylül, kim demiş? Ne münasebet. Cihan harbi bitti, müstevliler alacaklarının birkaç kat mislini aldı ve öyle gittiler, çekildiler. Kurşun sıkmadık ki. 2 Mart’ta da aynı şey var. Ruslar çekildi gitti. Çarpışmadık, dövüşmedik, vuruşmadık. Tarihi doğru dürüst niye bilmiyoruz? Övünecek büyük bir tarihimiz varken kölelikten kurtulduğumuz tarihe niye bayram diyeceğiz. Fethettiğimiz tarihe diyeceğiz" diyerek Kurtuluş Savaşını ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesini aşağılayarak Cumhuriyete, Anayasal düzene karşı suç işlemiştir.

Bu açıklama masum veya siyasi bir açılama değildir. Tamamen maksatlı olup Devletin Anayasal düzenini değiştirme amacı taşımaktadır.”

İlgili Haberler