Haber Global ekranlarında Candaş Tolga Işık ile Az Önce Konuştum programının dün geceki konuğu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül oldu.
Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Gül, programda Candaş Tolga Işık''ın da sorularına yanıt verdi.
Programda, son günlerde kamuoyunun gündemini meşgul eden "Tarikatların yargıda yapılandıkları" iddiaları da konuşuldu.
Işık, Bakan Gül''e bu konu ile ilgili, "15 Temmuz darbe girişimi sonrasında birtakım cemaatlerin, tarikatların adı geçiyor, bunların yargıda yapılandıkları ve FETÖ benzeri bir riskin yavaş yavaş yaklaştığı, yüksek yargıyı, mahkemeleri ele geçirdikleri söyleniyor. Hakyol ve Menzil tarikatlarının ismi geçiyor. Siz bunlardan haberdar mısınız?" ifadeleriyle sorusunu yönlendirdi.
"BU İTHAMLARI KABUL ETMEK MÜMKÜN DEĞİL"
Bakan Gül ise yargının hiçbir zaman ele geçirlemeyeceğine vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı;
"Yargıya yönelik az önce genel itibarıyla söylemeye çalıştım, gayret ettim; yargıya yönelik sistematik anlamda her dönemde bir saldırı oldu.
Bu dönemde de özellikle az önce söyledim; 15 Temmuz sonrasında yargı ilk defa Türkiye''de bir darbeyi yargılıyor.
Bugün 251 insanımızın şehit olduğu bir geceyi yaşadık. Demokrasiyi, hukuku koruyan bir yargı hemen harekete geçti ve hukuku ortaya koydu. Dolayısıyla bunu yapan yargıya yönelik bir sistematik saldırı söz konusu.
Yargı asla ele geçirilebilecek bir merci değildir. Yargı Türk milletinin yargısıdır. Hepimizin yargısıdır.
Yargı, göz bebeğimiz gibi korumamız gereken bir durum. Dolayısıyla bu anlamda yargıya yönelik ithamları kabul etmek mümkün değil.
Yargı özellikle FETÖ''den arındıkça, inşa süreciyle beraber eksikliklerini telafi ederek yoluna devam edecek.
"DEDİKODU İLE DEĞİL GERÇEK BİR İDDİA İSE ÜZERİNE GİDERİZ"
HSK anayasal bir kurum. HSK disiplin anlamında herhangi bir konu varsa ciddi olan her konuyla ilgili elbette bir anayasal mekanizmadır.
Dedikodu, yıpratmaya yönelik ifadelerin dışında gerçek hangi olgu varsa bunun üzerine elbette gidilir.
Bunların hiçbir geçerliliğinin olmadığı ve yargıya yönelik sistematik bir saldırı olduğunu ifade etmek lazım.
Yargıyı göz bebeğimiz gibi korumamız gerekir.
Özellikle bilinçli bir şekilde bu anlamda anayasa hukuka göre karar veren bir süreç.
Dolayısıyla yargıya yönelik bu anlamdaki saldırıların art niyetli bir şekilde olduğunu kabul etmek lazım.
Yargı tamamen adalet teslim eden bir mekanizmadır. Yargının başka ideolojisi olmaz.
"YARGININ TEK BİR İDEOLOJİSİ VARDIR"
Yargı mensubunun tek bir ideolojisi vardır o da adalettir. Adaletten başka hiçbir ideoloji kabul edilemez.
Özellikle 15 Temmuz sonrasındaki tavsiyelerden sonra yeni süreçte inşaa ile birlikte Türk milleti ele geçirilecek bir kurum değil. Sadece ve sadece Türk yargısı Türk milletine hizmet eder. Onun dışında hiçbir yaklaşımı kabul etmiyoruz.
Bu konudaki hukuktan, anayasadan başka nereden faklı bir yerden talimat alan bir yapı olursa onunla mücadeleyi sürdürürüz.
Bunu asla kabul edemeyiz. Bunun örneklerini geçmişte gördük. Hiçbir kişisel görüş yargıda egemen olamaz.
Yargıya egemen olacak tek görüş adalettir.
Adaletten başka hiçbir görüş egemen olamaz. Bunun ötesinde somut anlamda bir olgu varsa bu da HSK anayasal bir kurumdur. Bu konuda milletimizin adalet beklediği ve gözünü diktiği, güvenerek diktiği yargıyı lekelemeye kimsenin hakkı yoktur.
Buna izin veremeyiz. Bu anlamda da dedikoduların işte şöyle oldu böyle oldu bunların hiçbir hukuki gerçek temeli yoktur."