Açılım kumpanyası
Güm güm de güm güm!... Ey ahali, duyduk duymadık demeyin! Memleketimizin en büyük kumpanyası, Açılım Kumpanyası şehrimize gelmiştir. Bu akşam ve yarın akşam şehir meydanında sahne alacaktır. Bütün hemşehrilerimiz davetlidir!...
Güm güm de güm güm!... Ramazân-ı Şerif mübarek / Açılım tam yağlı börek / Başka kumpanyaya ne gerek / Ramazân-ı Şerif mübarek!...
Güm güm de güm güm!... Açılacak kördüğüm... Açılım Kumpanyası, görülecek Hanyası Konyası... Kumpanyamız bir mozayık, kimimiz uykuda kimimiz ayık; çalgıcının en muhteşemi, şaşırtır Bağdad’ı, Şam’ı... Kumpanyamızda ne çalgıcılar, ne şarkıcılar!... Öcüler, bacılar, ciciler, biciler... Her biri bir mücevher taşı, her biri bir kuru soğan başı... Görelim hangi ağır taşlar, hangi soğanbaşlar var... Her biri, birbirinden merdane, sayalım tane tane...
Güm güm de güm güm!... Gıy gıy da gıy gıy!... Birinci kemanda dişleriyle keman çalan, kemanının tellerinde hayale dalan, güftesi yalan, bestesi dolan, pırıl pırıl parıldayan, fısır fısır fısırdayan, kimliğinden mutluluk duymayan Dişbaşkan!...
Güm güm de güm güm!... Benim davulum da ne ki!... Davuluna germiş pösteki; vurdu mu yürekleri hoplatır; hasımları hasedinden çatlatır; bir elinde tokmak, bir elinde satır; vurur, parçalar, böler, patlatır; kulakları topçu günlerinden kesik, bıyıkları acı bademden güdük, parmakları bulaşık mı bulaşık, omuzları enseden düşük Leşbaşkan!...
Tram tram, tram!... Trampeti çalar gram gram; kapı kapı dolaşır, trampetli mübaşir, bir elinde trampet, bir elinde tebeşir; vurur, yazar, elleşir, açılımı eyler tebşir... tram tram, tram, ağzından laf çıkar gram gram İşbaşkan!...
Güm güm de güm güm!... Zır zır da zır zır!... Kumpanyanın ağır adamı, üfledi mi çökertir damı, hem zurna çalar hem kaval, dinlemezseniz ağır vebal, her işe maydanoz, koca kavanoz, kahramanları haydut, yazardan da mâdut Yaşbaşkan!...
Güm güm de güm güm!... Solo erkeklerde lim lim, zillim, zurnanın son deliği, kumpanyanın dümbeleği, gökten tükrük düşse, aman bana da hisse, yoksa düşerim yeise diyen, hiçbir şey yemezse herze yiyen Zeloşbaşkan!...
Güm güm de güm güm!... Solo kadınlarda kulakları küpeli, gerdanı kat kat lüleli, saçları sırma boneli, yanakları al al lekeli, cik cik cik, bana da azıcık, o da olmazsa minicik bir pay diyen, kapı kapı gezeğen, ona buna göz süzeğen Zenoşbaşkan!...
Güm güm de güm güm!... Ne sihirdir ne keramet / Kumpanyamız tam bir dehşet / Bu bir çağrı, bu bir davet / Ey ahali, gel, teşrif et!
* * *
Ramazan geldi hoş geldi;
Bir hayal bir de düş geldi;
Alışamadık böylesine
Başımıza ne iş geldi!...