Ülke yönetimini şu veya bu şekilde ellerinde bulunduranlar açılım diyerek yollara döküldüler. Kapı kapı dolaşmaya başladılar. İlgili ilgisiz birçok kişi ve kuruluş açılım konusundaki düşüncelerini belirtiyor. Bazı yazarlar da görüşlerini maddeler hâlinde yazıyorlar. Ben de açılım konusundaki tekliflerimi madde madde sıralıyorum.
1. Bölücü terör, doğrudan doğruya ülkenin birlik ve bütünlüğüne yönelmiş kanun dışı bir harekettir. Hiçbir şekilde muhatap alınamaz. Güvenlik güçleri tarafından terör tamamenezilmelidir. Daha önce bu başarılmıştır; bundan sonra da elbette başarılabilir.
2. Habur sınır kapısı kapatılmalı; Irak’ın kuzeyindeki gayrimeşru yönetim ekonomik abluka altına alınmalıdır. Topraklarındaki PKK mevzilerini dağıtmadıkları sürece ekonomik abluka devam etmelidir.
3. Bölücü terörün başı, müebbet hapse mahkûm bir cani olduğunu unutarak, yöneticilerin de kanun dışı bir şekilde göz yummalarından yararlanarak örgütüne mesajlar göndermektedir. Son zamanlarda bütün basın kulağını bu mesajlara dikmiş bulunmaktadır. Binlerce insanımızın katledilmesinden suçlu bulunan bu caninin idam edilmemesi şeklindeki yanlış karardan derhal dönülmeli; idam cezası tekrar ihdas edilmeli ve mahut cani hemenidam edilmelidir. Caninin mesaj göndermesine göz yuman sorumlular hakkında da soruşturma açılmalıdır.
4. İdamlık cezası müebbede çevrilen bir caniden devamlı olarak “sayın” diye bahseden; böyle bir caninin milyonlarca insanımızın temsilcisi olduğunu ileri süren ve yöneticilerin de bu caniyi muhatap almasını isteyen DTP derhal kapatılmalı; milletvekillerinindokunulmazlıkları hemen kaldırılmalı ve haklarında yasal işlemlerbaşlatılmalıdır.
İktidara geldiğinde bölücü terör neredeyse sıfırlanmış olduğu hâlde, ihmalleri ve yanlış yaklaşımları yüzünden terörün tekrar güçlenmesine ve azmasına yol açan bugünkü yönetim hakkında ilgili makamlar derhal gerekli hukuki işlemleribaşlatmalıdırlar.
6. Kanal Şeş derhal kapatılmalıdır.Anayasada devletin dilinin Türkçe olduğu açıkça belirtilmiş olmasına rağmen devlet televizyonunda Kurmançça kanal açanlar hakkında hemen soruşturma başlatılmalıdır. Anayasaya aykırı emri uygulayanlar da aynı şekilde kovuşturulmalıdır.
7. Milletimizin adının Türk olduğu anayasada daha açık bir şekilde vurgulanmalıdır.Türk’ün etnik bir kimlik değil millî bir kimlik olduğu belirtilmelidir. Lozan’da adı geçen azınlıklar dışında, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tamamının Türk olduğu Anayasaya açıkça yazılmalıdır.
8. Atatürk’ten sonra eğitim sistemini yozlaştıran bütün uygulamalara son verilmelidir. Tıpkı Atatürk döneminde olduğu gibi, ilk ve orta öğretimin temel amacının vatandaşlarımızaTürklük bilinci vermek olduğu hatırlanmalı; ders müfredatları buna göreyeniden düzenlenmelidir. Özellikle Türk dili, edebiyatı ve tarih dersleriyle çocuklarımıza ve gençlerimize Türklük şuuru verilmelidir.
9. Özel ilk ve orta öğretim okulları kapatılmalıdır. Dershane sistemine son verilmeli vebütün dershaneler hemen kapatılmalıdır.Böylece çocuklarımızın ve gençlerimizin, Atatürk’ün büyük bir ileri görüşlülükle kanunlaştırdığı tevhid-i tedrisat (öğretim birliği) ilkesi içinde, Türk olarak yetişmelerinin zemini hazırlanmalıdır. Meslek okullarıyla genel liseler kesinlikle ayrılmalı; genel lise mezunları üniversitelere, meslek okulu mezunları meslek yüksek okullarına girmelidir.
Evet, herkes tekliflerini, görüşlerini açık açık yazsın. Saklamadan, gizlemeden, lafı dolandırmadan. Yalana dolana başvurmadan herkes görüşünü yazsın. Şöyle yaftalanırım, böyle damgalanırım diye hiç kimse çekinmesin. Neticede biz Türküz ve Türklüğümüzü, vatanımızı, birlik ve bütünlüğümüzü korumak zorundayız. Bana vuracakları damga faşist olacakmış, ırkçı olacakmış, beni hiç ilgilendirmez. Ben kendimi biliyorum. Türk oğlu Türküm ve bunun tabii sonucu olarak da Türk milliyetçisiyim. Daha da kısa söylemek gerekirse TÜRKÇÜYÜM!
