Kış aylarının ‘sinsi ve sessiz katili’ katili soba zehirlenmeleriyle ilgili kritik uyarı

Kış aylarının ‘sinsi ve sessiz katili’ katili soba zehirlenmeleriyle ilgili kritik uyarı

Acil Tıp Uzmanı Doç. Dr. Yücel Yüzbaşıoğlu, kışın sıkça rastlanan karbonmonoksit zehirlenmeleriyle ilgili açıklamalarda bulundu.

AA’nın haberine göre; Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi, Acil Tıp Uzmanı Doç. Dr. Yücel Yüzbaşıoğlu, her yıl onlarca kişinin ölümüne neden olan karbonmonoksit zehirlenmelerinin çoğaldığına dikkati çekti.

Yüzbaşıoğlu, kışın sıkça rastlanan karbonmonoksit zehirlenmelerinde öncelikle gazı soluyan kişilerin hızla dışarı çıkarılıp temiz hava almasının sağlanması ve ortamın havalandırılması gerektiğini ifade etti.

Kömür, doğal gaz gibi yakıtların yanmasıyla ortaya çıkan ve kış aylarının ‘sinsi ve sessiz katili’ olarak adlandırılan karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı uyarıda bulunan Yüzbaşıoğlu şunları ifade etti:

“Karbonmonoksit renksiz, kokusuz, tatsız ve tahriş edici olmayan bir gazdır. Yapısı itibarıyla derin bir nefes alındığında akciğerlerden kana karışır, vücuttaki hücrelere oksijen taşınmasını engeller. Bir nevi oksijensiz ortam yaratır, dolayısıyla oksijen yetmezliğine bağlı olarak vücutta hasar meydana getirir”
Semptomların, kişinin yaşına ve cinsiyetine bağlı olarak değişkenlik gösterdiğine işaret eden Yüzbaşıoğlu, “Zehirlenmeler, sıklıkla baş ağrısı, bulantı, kusma, halsizlik ve yorgunluk gibi spesifik olmayan bulgularla ortaya çıkar”

BEBEKLERİN SEBEPSİZ YERE AĞLAMASI ZEHİRLENME BELİRTİSİ OLABİLİR

Doç. Dr. Yüzbaşıoğlu, çocukların karbonmonoksit gazından daha fazla etkilendiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Çocukların oksijen ihtiyacı fazla olduğu için daha fazla nefes alır ve ortamdaki karbonmonoksit gazını daha hızlı solur. Zehirlenmeye karşı bebekler, sebepsiz yere ağlama ve beslenme sorunlarıyla semptom gösterirken, erişkinlerde ise genel bulguların dışında kişinin altta yatan hastalığına bağlı olarak bazı semptomlar öne çıkar. Örneğin astımı olan birinde solunum sıkıntısı, kalp damarlarında sıkıntı olanlarda göğüs ağrısı ya da iskemik beyin hastalığı olanlarda felç gibi semptomların meydana geldiğini görebiliyoruz."

Sigara içenlerin karbonmonoksite kronik maruziyet gösterdiğini aktaran Yüzbaşıoğlu, havaların soğumasıyla kapalı alanda içilen nargile dumanının sobadan sızan karbonmonoksit kadar tehlikeli olduğunu vurguladı.

Yüzbaşıoğlu, “Nargile içenlerde bir süre sonra baş ağrısı oluyor, bunun nedenlerinden biri maruz kaldıkları karbonmonoksit zehirlenmesi. Nargile içiminde alınan karbonmonoksit zehirlenmesi öyle basitçe kabul edilebilecek bir şey de değil" ifadelerini kullandı.

Yüzbaşıoğlu, karbonmonoksit zehirlenmesinden şüphelenildiğinde yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

“İlk olarak evin kapı ve pencereleri açılarak hızlıca havalandırılması gerekiyor. Zehirlendiğinden şüphelenilen kişilerin dışarıya çıkarılması ve temiz hava almalarının sağlanması gerekiyor. Kişinin bilinci kapalı ise hasta koma pozisyonuna alınarak, 112 acil müdahale ekipleri gelene kadar müdahalede bulunmak gerekiyor.”

“SOBA TÜTERSE ANLARIM” ALGISI YANLIŞ

Doç. Dr. Yüzbaşıoğlu, rüzgârlı havalarda karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı daha dikkatli olunması gerektiğine işaret ederek, şu uyarılarda bulundu:

"Toplumda Soba tüterse anlarım. diye bir algı var ama karbonmonoksidin renksiz, kokusuz, tatsız ve sinsi bir gaz olduğu unutulmamalı. Lodoslu havalar yüksek basınç getirdiği için sobalarda gazın dışarı atılımını engelliyor, kullanılan yakıtların bacadan geri tepmesi fark edilmiyor. Boğazda bir yanma hissi, ortamda gözle görülecek duman olmaması karbonmonokside maruz kalınmadığı anlamına gelmez. Şikayetler acil servise başvuracak kadar yüksek olmayabilir ama gaz beyinde ve kalpte kalıcı hasar bırakabilir. Bu yüzden gece yatarken odanın havalandırılmasına ve sobanın tamamen sönmüş olmasına dikkat edilmeli. Gece soba yanarken üzerine kömür atıp yatılmamalı."

Soba, şofben, kombi ve baca bakımlarının düzenli yapılması, havalandırma menfezlerinin yaz kış açık olması gerektiğini vurgulayan Yüzbaşıoğlu, ayrıca evlerde karbonmonoksit dedektörünün bulunmasının olası felaketlerin önüne geçilebileceğini belirtti.

İlgili Haberler