Açık kaynak (open source), yazılım dünyasında son derece önemli bir kavram olarak ortaya çıkmış, yıllar içinde dijital dönüşümün temel taşlarından biri haline gelmiştir. Basitçe ifade etmek gerekirse açık kaynak, bir yazılımın kaynak kodunun herkes tarafından erişilebilir ve değiştirilebilir olduğu bir modeldir. Bu yazılım modelinde, yazılımın sahibi veya geliştiricisi kaynak kodunu paylaşır ve başka bireyler ya da topluluklar bu kodu inceleyebilir, değiştirebilir ve yeniden dağıtabilir. Açık kaynak yazılım, bu özellikleriyle geleneksel kapalı kaynak yazılımlardan ayrılır; çünkü kapalı kaynak yazılımlarda kodlar gizli tutulur ve yalnızca yazılımın sahibi veya lisanslı kullanıcılar tarafından kullanılır.
Açık kaynak yazılımın temelinde özgürlük, şeffaflık, işbirliği ve paylaşım gibi değerler yatar. Bu yazılım modeli, özellikle 1990’lardan itibaren büyük bir gelişim göstermiş ve bugün dünya çapında pek çok projede yaygın olarak kullanılmaktadır. Web tarayıcılarından işletim sistemlerine, veritabanlarından bulut platformlarına kadar birçok yazılım ve teknoloji altyapısı açık kaynak felsefesiyle geliştirilmiştir.
AÇIK KAYNAK TERİMİNİN KÖKENİ VE İLK KULLANIMI
Açık kaynak kavramı, aslında yazılım dünyasında özgür yazılım hareketiyle doğrudan bağlantılıdır. Özgür yazılım (free software) hareketi, yazılımın özgürce kullanılabilir, dağıtılabilir ve değiştirilebilir olması gerektiğini savunan bir felsefedir. Bu hareketin öncüsü Richard Stallman, 1983 yılında GNU Projesi'ni başlatarak, özgür yazılımın temellerini atmış ve kullanıcıların yazılımlar üzerinde tam kontrol sahibi olmasını savunmuştur.
Bununla birlikte, “açık kaynak” terimi, özgür yazılım hareketinden bağımsız olarak ilk kez 1998 yılında ortaya atılmıştır. Terimin mucidi, Amerikalı bir yazılım geliştirici ve açık kaynak savunucusu olan Eric S. Raymond’dır. Raymond, Netscape Communications Corporation'ın tarayıcı kaynak kodunu açma kararı aldığı dönemde, “açık kaynak” terimini ortaya atarak, bu yeni yazılım geliştirme modeline daha geniş bir kabul kazandırmayı hedeflemiştir. Raymond ve bazı diğer açık kaynak savunucuları, “özgür yazılım” teriminin yanlış anlaşılmalara yol açabileceğini düşünmüş ve daha tarafsız bir terminoloji arayışına girmişlerdir. "Özgür yazılım" İngilizce’de "free software" olarak adlandırılıyordu; ancak bu terim, hem “özgür” (freedom) hem de “bedava” (gratis) anlamlarına gelebiliyordu. Bu nedenle, yazılımın bedava olup olmadığına dair kafa karışıklıklarını önlemek amacıyla "open source" (açık kaynak) terimi tercih edilmiştir.
1998 yılı Şubat ayında bir grup geliştirici ve yazılım savunucusu, Kaliforniya’da bir araya gelerek Açık Kaynak Girişimi'ni (Open Source Initiative, OSI) kurdular. OSI'nin temel amacı, açık kaynak yazılımın tanımını netleştirmek, bu modelin avantajlarını anlatmak ve daha fazla yazılım geliştiriciyi bu felsefe etrafında bir araya getirmekti. Eric S. Raymond ve Bruce Perens gibi isimler, OSI'nin kurucu üyeleri arasında yer alıyordu.
AÇIK KAYNAK VE ÖZGÜR YAZILIM ARASINDAKİ FARKLAR
Her ne kadar açık kaynak ve özgür yazılım kavramları birbirine çok yakın olsa da, felsefi açıdan bazı farklılıklar barındırmaktadır. Özgür yazılım hareketi, yazılımın kullanıcıya maksimum özgürlük sağlamasını öncelikli tutarken, açık kaynak yaklaşımı daha pragmatik bir bakış açısına sahiptir. Açık kaynak, yazılım geliştirme sürecini daha verimli ve işbirliğine dayalı hale getirirken, yazılımın özgür olup olmadığına dair katı bir duruş sergilemez. Yani, açık kaynak yazılımlar ticari olarak da dağıtılabilir ve kullanılabilir; burada önemli olan kaynak kodun şeffaflığı ve erişilebilirliğidir.
Bu iki yaklaşım arasındaki farkları en iyi açıklayan isimlerden biri de Richard Stallman’dır. Stallman’a göre özgür yazılım hareketi, etik ve ahlaki bir temele dayanırken, açık kaynak daha çok pratik faydalar üzerine odaklanmıştır. Stallman, özgür yazılımın kullanıcı haklarını savunurken, açık kaynak savunucularının bu hakları geri plana atarak daha ticari bir yaklaşım sergilediğini düşünmektedir.
AÇIK KAYNAK HAREKETİNİN GELİŞİMİ VE YAYGINLAŞMASI
Açık kaynak hareketi, 2000'li yıllardan itibaren büyük bir hızla gelişmiş ve dünya genelinde pek çok büyük teknoloji firmasının da desteğini almıştır. Google, IBM, Microsoft, Red Hat gibi dev firmalar, açık kaynak projeleri destekleyerek bu hareketin daha da büyümesine katkı sağlamıştır. Özellikle Linux işletim sistemi, açık kaynak dünyasının en bilinen başarı öykülerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Linus Torvalds tarafından 1991 yılında geliştirilen Linux, bugün dünya genelinde milyonlarca sunucu ve bilgisayar tarafından kullanılmaktadır.
Açık kaynak yazılımların avantajları saymakla bitmez. Geliştiricilerin dünya çapında işbirliği yapmasına olanak tanır, yazılımların hatalarını hızla düzeltir ve daha güvenli, kararlı yazılımlar ortaya çıkar. Ayrıca, yazılımların maliyeti düşer ve küçük işletmeler ya da bireysel kullanıcılar için büyük avantajlar sunar.