Açık açık konuşalım
Hangi tartışma programına baksam insanlar ağızlarını çözüm süreci diye açıyor, çözüm süreci diye kapatıyor. Fakat bir Allah’ın kulu da çözüm süreci şudur, demiyor. Kutsal bir kavramdan bahseder gibi kendilerinden geçiyorlar ve karşılarında “kardeşim nedir bu; çözüm süreci dediğin nedir?” diyen hiç kimse yok.
AKP çözüm süreci diyor, CHP çözüm süreci diyor, HDP çözüm süreci diyor. Diyorlar da hepsi bu kadar...
Şimdi... Açık açık konuşalım. AKP, örgüt silahları bıraksın; bırakmadan süreç devam etmez, diyor. CHP, sürecin yeri TBMM’dir, diyor. HDP, süreç konusunda AKP’yi samimi bulmuyor. KCK, PKK, Kandil, istediklerini almadan silahları bırakmaya yanaşmıyor.
AKP iktidarının yaptıklarından, sürecin bugüne kadarki kısmını biliyoruz. Çok kısa bir özetle şöyle: Kürtçe önündeki bazı engeller kaldırıldı. Hatta devlet televizyonunun bir kanalı 24 saat Kürtçe yayın yapıyor. Kendi ifadeleriyle, inkâr politikasından vazgeçildi ve Kürt kimliği tanındı.
Bundan sonra? Yapıldıkça öğreniyoruz. Sonrasını millete söyleyen yok. Ama biz açık açık konuşalım: Bundan sonrası?
Mesela... Hasta olan PKK’lı mahkûmlar bırakılsın diyorlar. Süreç burada bitecek mi?
Öcalan ve dağdakiler affedilsin; serbestçe siyaset yapsınlar, deniyor. Burada bitecek mi?
Kürtçe eğitim dili olsun, diyorlar. Süreci burada mı bitirmeyi düşünüyorsunuz?
Anayasanın değiştirilemez maddeleri değiştirilsin; bu ülkenin Türklere ait olduğunu gösteren hiçbir ifade anayasada kalmasın; Türk egemenliğine son verilsin, diyorlar. Bunlar da sürece dâhil mi?
Demokratik özerklik olsun; özerk bölgelerin kendi meclisleri, kendi savunma güçleri olsun; kendi vergilerini kendileri toplasınlar deniyor. Bunlar da süreçte var mı?
Üniter yapıdan vazgeçilsin; Türkiye iki parçaya bölünüp federasyona dönüştürülsün; Kürtler, Federe Kürdistan Devleti’ni doğrudan yönetsinler; Türkiye’nin yönetiminde de ayrıca söz sahibi olsunlar, deniyor. Süreç adına bunları da müzakere etmeyi düşünüyor musunuz?
Türkiye topraklarının bir kısmını verelim; ayrı ve bağımsız bir Kürdistan Devleti kurulsun, diyorlar. Süreç dediğiniz nesnenin sonunda bu da var mı?
Çözüm süreci sözünü ağızlarından düşürmeyen liberaller... Süreci sahiplenen, süreç adına Öcalan’la görüşen, Kandil ile Öcalan arasında irtibat kurulmasını sağlayan AKP’liler... Süreç TBMM’de yürütülmelidir diyen CHP’liler... HDP’yi Türkiye partisi yapıyoruz, diyerek ona oy veren sosyal demokratlar, sosyalistler... Erdoğan’ın kendilerini yok etme siyasetinden kurtulmak için HDP’nin barajı geçmesi gerektiğini düşünüp ona oy veren Fethullah Gülen sevdalıları... Ve siz... Sürecin taraflarının yaptıklarını, söylediklerini takip etmeyen, acaba ne istiyorlar diye hiç düşünmeyen kalabalıklar...
Yukarıdaki maddeleri birer birer ve dikkatle okuyun. Nereye kadar? Hangi noktaya kadar gelinmesine razısınız? Nereden sonrasına razı değilsiniz?
Sürecin yürümesi için koalisyon kurmalarına ümit bağlanan AKP ve CHP!... Açık açık söylemelisiniz. Sık sık dile getirdiğiniz “saydamlık” kavramından korkuyor musunuz yoksa? Açık açık söylersek süreç yürümez; millet buna itiraz eder, diye mi düşünüyorsunuz? Yoksa zaman zaman “Türk sorunu” dediğiniz şey bu korku mu?