Marmara Bölgesi’nde yabani olarak yetişmektedir. Bazı türleri yeşil gübre veya süs olarak bahçelere ekilmektedir. Tohumları ise çoğunlukla hayvan yemi olarak kullanılmaktadır. Türkiye, hem acı baklanın yabani formları, hem de kültürü yapılan türlerinin yetişmesi açısından elverişli.
Yapılan bilimsel çalışmalar, acı baklanın metabolizma üzerine pek çok faydası olduğunu göstermektedir. Bu faydalardan bazıları, idrar yollarını temizlemesi ve idrar sökücü olmasıdır. Bu tahılın protein bileşeni, hipokolesterolemik (kanda kolesterol düşürücü) etkinin büyük kısmından sorumludur. Şeker hastalarında kan şekerini düşürücü etki gösterir. Böbrek taşının ve kumunun düşürülmesine yardımcıdır. Baş ağrılarını dindirir. Romatizma, lumbago* ve siyatik ağrıları kesmeye yardımcıdır. Bağırsak parazitlerini düşürücü etkisi olduğu bilinmektedir. Kan albümin seviyesini düşürür. Vücutta birikmiş olan tuzu atar. Diğer baklagillerle kıyaslandığında lupin tohumları, diyette daha fazla yararlı ham lif içerir.
Genellikle kozmetik amaçlı kullanılıyor. Acı bakla yağı harika bir doğal antioksidan. Kalp-damar hastalıkları olan kişiler için çok faydalı yağ türü. Acı bakla proteinle zengin olup, biyolojik azot kaynağı olduğu düşünülmekte. Yararları ise şöyle:
Bitkiden hazırlanmış tıbbi sargı siyatik sinirin iltihabı hastalıklarında fayda sağlamak amacıyla kullanılıyor.
Kangren tedavisi zamanı bitkinin demlemesi çürümeni önler.
Bu bitkiden alınan un başta oluşan nemli yaralar kurtulmak için yardımcı oluyor.
Sirkede demleyip karabiber ve bal eklendiği zaman dalakta tıkalı geçitlerin açılmasına fayda sağlıyor.
Ayrıca mide bulantısını rahatlatıyor ve iştah arttırır.
Ülser ve tümörler için büyük fayda sağlıyor,
Yüzde oluşan sivilcelerin giderilmesinde yardımcı oluyor.
Baklagiller familyasına mensup, 300’e yakın türü olan acı bakla, tek yıllık otsu bir bitki. Bazı türlerinin tarımına, bundan 3000 yıl önce başlanmış. Tarihte Romalılar zamanından günümüze, halen toprak ıslahında kullanılmaktadır.