İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca yürütülen soruşturma kapsamında, ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz, 25 Eylül'de gözaltına alındı. Topuz, 4 Ekim'de savcılıkça ifadesi alındıktan sonra tutuklanması talebiyle İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi.
Savcılığın, hakkındaki tutuklanma talebiyle hazırladığı sevk yazısına göre, Topuz'un iletişimleri kontrol edildiğinde, "FETÖ/PDY'ye üye olmak" suçundan hakkında soruşturma yürütülen 121 kişiyle yoğun irtibatı tespit edildi. Topuz'un ayrıca FETÖ/PDY'nin şifreli haberleşme programı "ByLock" kullanan çok sayıda kişiyle de yüzlerce irtibatı belirlendi.
İSİMLER TEK TEK SAYILDI
Sevk yazısına göre Topuz'un irtibatlı olduğu kişilerden bazıları şöyle:
"17/25 Aralık girişimini planlayıp icra eden eski İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı firari sanık Mutlu Ekizoğlu, eski İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Mahir Çakallı, eski Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Yakub Saygılı, eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç, eski Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcıları Yasin Topçu ve Kazım Aksoy, eski Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Büro Amiri Mehmet Akif Üner, eski Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Teknik Büro Amirleri Arif İbiş ve İbrahim Şener, eski İstihbarat Şube Müdürü Serdar Güldalı, eski Narkotik Şube Müdürü Özcan Bulduk, eski Terörle Mücadele Şube Müdürü Oğuzhan Ceylan, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimiyle ilgili darbe toplantılarına katılan ve darbe girişimi sırasında jandarma personeline silah dağıtarak darbe girişimine katılmalarını sağlayan eski İstanbul İl Jandarma Komutanlığı'nın Anadolu yakasındaki birliklerinden sorumlu komutan yardımcısı Yarbay Oktay Akkaya, darbe girişimi sırasında Ankara'da Emniyet Genel Müdürlüğü'nü kuşatarak darbeye katılan kişilere WhatsApp grubundan, "Darbeye direnen herkesin vurulması, silah ve teçhizatlarının teslim edilmemesi" talimatını veren eski Emniyet Müdürü Zeki Taşkın ve 17/25 Aralık girişiminin yargı ayağını yöneten eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili firari sanık Zekeriya Öz, meslekten ihraç edilen Jandarma Yüzbaşı Mustafa Kenan Kozanoğlu."
GÖRÜŞMELERİNİ ANLATTI
Metin Topuz'un 1994-2017 arasında 120 kez yurt dışına giriş çıkış kaydı bulundu. Başkası adına kayıtlı cep telefon numarasını kullanan Topuz, FETÖ'nün taşeron olarak kullanıldığı 17-25 Aralık girişiminde emniyet ve yargı ayağını yürüten şüphelilerle eylemin asıl faili konumundaki dış istihbarat ve ülkeler arasında "aracılık görevini" yürüttü.
Metin Topuz, savcılık ifadesinde "İsmi geçen kişilerle görevi nedeniyle irtibat kurduğunu, 1982'de ABD Konsolosluğu bünyesinde göreve başladığını, 1993 Şubat ayında ABD Konsolosluğu Amerikan Federal Narkotik Polis Teşkilatı İstanbul Bürosu'na geçtiğini ve halen aynı görevi yürüttüğünü" söyledi. Konsolosluğun tahsis ettiği telefon hattını kullandığını, adına kayıtlı herhangi bir hattın olmadığını, FETÖ'yle hiçbir ilgisinin bulunmadığını ifade eden Topuz, Zekeriya Öz ile Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde iki defa görüştüğünü, ilk görüşmenin 2013'te Amerika'dan gelen bir heyetle yaptıkları ziyaret olduğunu anlattı.
İkinci görüşmenin Zekeriya Öz'ün makamında Mali Şube ile yürüttülen bir başka dosyayla ilgili olduğunu belirten Topuz, Yakub Saygılı'yı da Mali Şube'de görev yaptığı dönemde birçok kez ziyaret ettiğini kaydetti. Topuz, darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturmada tutuklanan ve hakkında dava açılan eski İstanbul İl Jandarma Komutanı Albay Gürcan Sercan ve eski Yarbay Oktay Akkaya'nın jandarma içerisinde irtibat kurduğu kişiler olduğunu, yine darbe suçundan tutuklu bazı eski polisler ile de iş gereği tanıştığını öne sürdü.
'HATIRLAMADIĞINI' SÖYLEDİ
Metin Topuz, firari eski Emniyet Müdürü Tufan Ergüder ile Narkotik Şube Müdürü olduğu dönemde tanıştığını ve iş ilişkisi nedeniyle görüşmeye devam ettiğini iddia etti. Bazı şahıslarla görüştüğünü hatırlamadığını ifade eden Topuz, görüşmüşse de iş gereği vize amaçlı olabileceğini ileri sürerek, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile hiçbir irtibatının olmadığını ve Türkiye Cumhuriyeti aleyhine hiçbir yasa dışı işe girişmediğini öne sürdü.
Sevk yazısında, FETÖ'nün taşeron olarak kullanıldığı 17/25 Aralık girişiminde şüpheli Metin Topuz'un, söz konusu girişimi yürüten şüphelilerle, eylemin asıl faili konumundaki dış istihbarat ve ülkeler arasında aracılık görevini yürüttüğü, sözde soruşturma dosyasındaki sahte delil ve ses kayıtlarının yurt dışına çıkarılması konusunda, FETÖ mensuplarının dış irtibatı olduğu yönünde kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu belirtildi.
Savcılık Topuz hakkında, "17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimini yöneten FETÖ mensuplarıyla ABD'nin Pensilvanya eyaletinde yaşayan FETÖ lideri Fetullah Gülen arasındaki irtibatı sağladığı, bu şekilde üzerine atılı suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve tutuklama nedeninin bulunduğu" tespitinde bulunarak, tutuklanmasını talep etti.
Topuz, İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'nce “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme”, “devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek” ve “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçlarından tutuklandı. Topuz tutuklandıktan bir gün sonra İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bazı soruşturmalarda usulsüzlük yaptıkları, "kurgulanmış soruşturmalar" kapsamında bazı polislerle bir hakimi dinledikleri iddiasıyla firari sanık Fetullah Gülen ve 44 polisin yargılandığı davanın duruşmasında söz alan tutuklu sanık eski İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Mahir Çakallı, bu şüpheliyi tanıdığını ve görüştüğünü kabul etti.
SORUŞTURMA DERİNLEŞTİRİLİYOR
Soruşturma kapsamında ifadesi alınan ve tutuklanan şüpheli Metin Topuz'un beyanları doğrultusunda, savcılık soruşturmayı derinleştirdi. Topuz'un beyanları üzerine FETÖ örgütlenmesinde yönetici konumda olduğu tespit edilen S.C. ve K.İ.C. hakkında yakalama ve gözaltı kararı verildi. Söz konusu şüpheliler Amasya'da yakalanarak adli işlemleri için İstanbul'a getirildi. İsmi geçen şüphelilerin eşi ve babası konumundaki, herhangi bir diplomatik bağışıklığı bulunmayan ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu çalışanı N.M.C. ise ifadesinin alınması amacıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na davet edildi.