Yeni Akit gazetesi ile özdeşleşmiş isimlerin başında gelen Abdurrahman Dilipak, geçtiğimiz gün ani bir kararla köşesini bıraktığını açıkladı. 28 Şubat döneminde bile yazmayı bırakmayan ve yaklaşık 30 senedir Yeni Akit için yazan Dilipak, verdiği bu kararla hem şaşırttı hem de "acaba neden?" sorusunun sorulmasına neden oldu.
Dilipak, konuyla ilgili sessizliğini bozarak Gerçek Gündem’den Elif Ünsal’a verdiği kararın arka planını ve bundan sonra yapacaklarını anlattı.
DİLİPAK ANKARA’DAN GELEN TEPKİLER ÜZERİNE Mİ AKİT’İ BIRAKTI
Karar gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, eleştirel çizginizden dolayı Ankara’dan gelen uyarı sonucu yazılarınızın sonlandırıldığını iddia etti. Bu durumu nasıl değerlendirirsiniz? Siz de artık sansüre uğrayan gazetecilerden biri misiniz?
- Ankara’dan kim, kime, nasıl bir mesaj verdi bilmiyorum. Bu mümkün ama özel bir bilgiye dayanmıyor. Öte yandan AK Parti genel merkezi, Kadın kolları, 81 il ve KADEM benim hakkımda dava açtı. Bu da bir mesaj aslında. Bu ayrılma konusu AK Parti çevresindeki basın ve STK’larda hemen hemen hiç haber konusu bile olmadı. Bu da sürecin çok normal bir süreç olmadığını gösteriyor.
"DAHA ÇOK YAZACAĞIM"
Yazmayı tamamen mi bıraktınız yoksa farklı bir yerde yazmaya devam edecek misiniz?
- Hayır daha çok yazacağım, konuşacağım. 14 Eylül’de Küçükçekmece 2 Asliye Ceza Mahkemesi''nde AK Parti davası var. Eylülün 15’inden sonra bu konuyu tekrar istişare edecek ve bir karar vereceğiz. Şimdilik habervakti.com’da pazartesiden sonra yazılarım çıkmaya başlayacak. Zaten kişisel web sitem dilipak.com adresinde benim yazılarım var. YouTube kanalım var, sosyal medyanın bütün mecralarında olacağım inşallah.
"AK PARTİ İÇİNDE FETÖ''NÜN ZİHNİYET İKİZLERİ VAR"
Darbe girişimi öncesi Gülenciler ve AKP ilişkisi hakkında ne düşünüyorsunuz? 17-25 Aralık süreci sizin için ne anlam ifade ediyor?
- Bu konuda AK Parti ile ilgili davamda asıl tartışma konusu olan 2 cümleden biri “AK Parti içindeki FETÖ’nün zihniyet ikizi AKP’liler ve AKP’nin papatyaları” idi. Burada aslında sorunuzun cevabı var. “AK Parti içindeki FETÖ’nün zihniyet ikizi” burada kilit cümle. 17-25 Aralık sürecinden itibaren ağırlıklı olarak Türkiye’nin gündemi değişmiyor, aksine iddialara ilişkin vakaları sayısal olarak da derinlik olarak da artıyor.
“AKP''NİN İLK YILLARI DAHA OLUMLU VE HEYECAN VERİCİYDİ”
Türkiye, kendini ''muhafazakar'' olarak tanımlayan bir iktidarla 20 yıl geçirdi. Sizce muhafazarların özlediği iktidar bu muydu? AKP size göre neyi yaptı, neyi yapamadı?
İlk yıllar daha olumlu ve daha heyecan verici idi. Tezkere günleri, Ergenekon - Balyoz süreci, 17/25 Aralık''a giden günler, AK Parti ile “Cemaat”in ayrışma süreci, 17-25 Aralık sonrası süreç ve bir kırılma noktası olarak 15 Temmuz... 15 Temmuz''daki o rüzgar AK Parti içindeki birilerinin başını döndürdü. 15 Temmuz sonrası süreç maalesef doğru yönetilmedi. 2019’da pandemi süreci ve katı uygulamalar birçok olumsuzluğu dışa çıkardı. AK Parti''nin bana açtığı dava ile başlayan süreç de kendi içinde başka bir tartışmayı beraberinde getirdi. Hasbiler-hesabiler, yola birlikte çıkılanlar ve yolda bulunanlar... Ve 2022 ile birlikte ekonomik kriz, mafya tartışmaları, yolsuzluk iddiaları, adalet ve aile konusunda sorunlar yaşanmaya başladı. İstanbul sözleşmesi ve Lanzarotte çerçevesinde başlayan tartışmalar bu krizi daha da derinleştirdi.