Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, korona virüs testleri pozitif çıkan Teknik Direktör Fatih Terim, 2. Başkan Abdürrahim Albayrak ve eşi Şükran Albayrak’ın sağlık durumlarıyla ilgili açıklama yaptı. Hastanede tedavileri süren isimlerin durumlarının iyi olduğunu belirten Cengiz, Abdürrahim Albayrak’ın oğlunda da virüs tespit edildiğini söyledi.
Mustafa Cengiz, kulübün resmi televizyon kanalı GS TV’ye telefonla bağlanarak açıklamalar yaptı. Cengiz, Abdurrahim Albayrak ve Fatih Terim’e geçmiş olsun derken Albayrak’ın kendisi ve eşinden sonra oğlu Hikmet Albayrak’ın da virüsüne yakalandığını duyurdu.
Cengiz, 13-16 Mart tarihleri arasında oynanan maçlar öncesinde ligin ertelenmesini istediklerini ve imza verdiklerini belirterek, bu erteleme için 4 kulübün imza vermediğini söyledi. Gelen soru üzerine Mustafa Cengiz bu takımların isimlerini vermezken, erteleme isteyenlerin arasında Fenerbahçe’nin de olduğunu duyurdu.
Öte yandan Mustafa Cengiz, Fenerbahçe’de bir futbolcuyla bir sağlık görevlisinin de corona virüsüne yakalandığına dair canlı yayında kendisine bilgi verilmesinin ardından, “Ben haklı çıkmaktan utanıyorum. Galatasaray, Fatih Terim adına konuşuyorum. Haklı çıkmaktan utanıyoruz. Bu konuyu saptırıp, bizi samimi olmamakla, algı yaratmakla suçlayanlar acaba utanıyorlar mı? Tek başımıza bir mücadele verdik. Fenerbahçe’ye geçmiş olsun diliyorum” ifadelerini kullandı.
Mustafa Cengiz yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
Abdurrahim bey ve eşinin yanında oğulları sayın Hikmet beyin de sonucu pozitif çıktı, karantinada şu anda. Onun da sağlık durumu iyi şu anda. Yusuf beyin de durumu iyi, test sonuçları gelecek. Hepsini acil şifalar diliyorum. Fatih hocamla da görüştüm. Sağlığı maşallah yerinde. Sevenleri sevinsin. Rakipleri biraz daha çalışsın, eğer sahaya dönerse.
Bende şu an bir belirti yok. Boğazda sıkıntı, ateş, öksürük yok. Ben de test verdim, bekliyorum sonucunu. Velev ki korona geldi… Bizim doktorlardan aldığımız bilgi, kitlenin %80’inin bu virüse yakalanacağını söylüyor. Kalan %20 için devlet bir ulusal savaş içinde.
İlgili bakanlıkların dediklerine uymamız gerekiyor. Bütün departmanlarımızı evden çalışmaya sevk ettik. Bu bir pandemi. Bu salgından kaçış görünmüyor, önemli olan vücut direncini en üstte tutarak, yönergelere titizlikle uyarak bu salgını atlatmak.
Bu maçları oynamayalım diye yalvardım. Biz uyarılarımızı yaptık ama maalesef algı peşinden koşanlar, biz maçların seyircili oynanmasını istemişiz gibi ters algı yapıyorlar. Kronolojik sıraya uymuyorlar. Devletimiz ne derse odur.
12 Mart’ta, devletimiz maçların seyircili oynanacağını iddia etti. İlk corona virüsü vakasının ardından bütün insanlar marketleri boşalttılar. Devletimiz, bu paniği önlemek için araştırmaları yaptı, maçın seyircili oynanacağını ilan etti. Bizim de o gün bir sponsorluk anlaşmamız vardı. Devletimiz seyircili oynatacak, ancak seyircili oynatabiliriz, panik yapmaya gerek yok, panik yaratanlara dikkat edin dedim."
“DEVLETİMİZLE İLETİŞİME GEÇTİK”
"Spor bugün var, yarın yok. İnsan hayatından daha değerli hiçbir şey yok. En değerli olan insanların varlığı. Bu tüm insanlar adına pandemi. Tabii biz önce kendi insanlarımızı düşünüyoruz. Akşam, devletimiz bir karar aldı. Akşam 19.00’da seyircisiz dendi, dediklerimizin miadı doldu. O akşam, hemen devletimizle iletişime geçtik. Ama biz, öneri olarak en az 1500 insan var akredite olan. Bizler, Beşiktaş yöneticileri de oradaydı. Herkes risk altındaydı.
Bunu seyircili ya da seyircisiz oynatmak yerine erteleme isteme sebebimiz nedir. Bizim kalan 8 maçımızın 5’i deplasman. Biz bunu istemedik, seyircisiz oynamak zaten bizim için avantaj. Sporcular çok huzursuzdu, Fatih hoca tek tek ikna etti. Maç oynandı.
Biz bir avantaj elde edelim demedik. Erteleyelim dedik. Maalesef, TFF müthiş bir inatla, sanki ligin illa da oynanmasını istediler. Futbolcular sahaya çıkmayı istemiyorlar. Bizden başka da bunu konuşan olmadı, bir tek Bursaspor basketbol takımı bildiri yayınladı."
“NİHAT BEY MÜDAHİL OLMAM DEDİ”
Nihat beyi aradım, maçların ertelenmesinde hayır var dedim. 8 maçı, haftada 2 maç oynayarak 1 ayda tamamlarız. Devletimiz bize ne zaman yol verirse, 1 ayda bitiririz. 1. Lig’de 6 maç kaldı, bu daha kısa sürede biter. Bu bir sağlık sorunu, bu nedenle erteleme istedik. Stadı dezenvekte ettik, gelin dediğimizde devletimiz seyircili oynanma kararı almıştı. Olay bu. TFF, bu süreci sağlıklı olarak yönetemedi. Nihat bey bana hayır, Kulüpler Birliği ıslak imzalı kağıt getirmezse müdahil olmam dedi.
Sayın Mehmet Sepil’i (Göztepe Kulübü ve Kulüpler Birliği Başkanı) aradım, bunu lütfen yapalım dedi. Sepil, dört kulübün bunu imzalamadığını söyledi. Kim imzalıyorsa imzalasın, onu verelim dedim. O da öyle kaldı."
“TFF’DEN UMUDU KESTİK”
"TFF’den umudu kestik, elimizden geleni yaptık devletimiz özelinde. Bu refleks için teşekkür ediyorum devletimize. Benim test neticem henüz gelmedi. Kimsenin burnunun kanamasını istemem. Bana hiçbir camiayla ilgili, kimse bir şey söyletemez. Hepsi bizim yakınımız.
Sanki bu virüs Wuhan’da değil de Galatasaray’da yaratıldı, oradan Türkiye’ye yayıldı. Yapmayın be güzel kardeşim ya. Sen eşinle corona virüsten yatıp, evladının da orada yattığını hayal edebilir misin?
Bu kin, bu nefret ne? Neden toplumları ayrıştırmaya çalışıyorsunuz? Fanatizm de bir rahatlama yolu ama lütfen 5. Kol gibi çalışanların tuzağına düşmeyin. Abdurrahim bey, oğlu, eşi, Fatih hocam, Yusuf bey, Göksel bey keşke hastalanmasaydı da puan alınmasaydı."
“OYUNCULARIMIZ PANİK YAŞADI”
"Basketbol takımı sahaya çıkmıyordu, sahaya indim, oturdum. Pınar Karşıyaka, Ukrayna’dan geldi, Fenerbahçe ise Fransız takımıyla oynadı. Oyuncularımızın aileleri maçlara çıkmayın diye telefon açtı. Bizim nasıl lejyonerlerimiz varsa, yabancı oyuncularımız da kendileri ve aileleri için mücadele ediyor. Türk sporcular, daha bir rahatlar, gelişmeleri daha rahat takip edebiliyorlar. Yabancılarda bir panik yaşandı. Hocamın çok haklı bir tepkisi vardı biliyorsunuz.
Lig için tüm alternatifler konuşulabilir ama ligleri nasıl başlatabiliriz konuşuldu Kulüpler Birliği toplantısında, başka bir şey konuşulmadı. Şu anda da Kulüpler Birliği’nde çalışma grupları var, TFF’yle uyum içinde devletimize bilgi aktarmaya çalışılıyor.
Hoca, futbolcularla iç içe. Onların serzenişlerini biliyor. Daha sert bir tepkiydi. Bütün futbolcularda tedirginlik oluştu. Onlar da haklı. Huzursuzlardı.
Erteleme için imza vermeyen dört kulübü açıklayamam. Mehmet Sepil Bey açıklar. Fenerbahçe de erteleme istedi. Yiğidi öldür, hakkını ver.
Salgın kontrol altına alınmadıkça, devletimiz herhangi bir müsabakanın oynanmasına izin vermez. Her şey tarihe endeksli durumda.
Mayısta sonlanan futbolcu kontratlarının liglerin bitiş tarihine endekslenmesi gerekiyor. Çok ciddi problemler yaşanır bu olmazsa"
