Yeni parti hazırlıkları yürüten 11 Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında dolaylı naylon fatura suçlaması yapıldı.
Odatv yazarı Barış Pehlivan bugünkü köşesinde dikkat çeken iddiaları gündeme taşıdı. Pehlivan "Hem Ayazağa Kasrı hem de Kavacık’taki villa için yapılan altyapı ve tadilat işlerinin 3 buçuk milyon dolarlık faturası Abdullah Gül’e kesilmedi mi?" diye sordu.
Pehlivan'ın bugünkü köşesinden ilgili bölüm şöyle:
Sorayım: Yeni parti çalışmaları kimi zaman da, Abdullah Gül’ün ofisinin olduğu Ayazağa Kasrı’nda yapılıyor mu?
Ya da Gül’ün Kavacık’taki villasında da buluşuyorlar mı?
Eğer yeni parti çalışmaları bu iki yerde de yapılıyorsa, soru soruyu açsın:
Acaba hem Ayazağa Kasrı hem de Kavacık’taki villa için yapılan altyapı ve tadilat işlerinin 3 buçuk milyon dolarlık faturası Abdullah Gül’e kesilmedi mi?
Yani, Abdullah Gül yaşadığı ve çalıştığı yerlerin inşaat maliyetlerinin parasını ödemedi mi?
AKP’nin kirliliğine savaş açanlar ne kadar temizdi?
İşte…
Bu iddialar ve daha fazlası geçen ay geniş bir dosya şeklinde mahkemeye sunuldu.
İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi Başkanlığı’na ihtiyati tedbir talebinde bulunan isim, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün evinin ve ofisinin inşaat işlerini yapan firmanın ortaklarındandı.
Adı; Hacı Murat Gülcan’dı. Gülcan, FETÖ üyeliğinden bir süre önce cezalandırılmış ve hapisten tahliye edilmişti. Cezaevinden çıkar çıkmaz, soluğu adliye koridorlarında aldı. Kendisine “kumpas” kurulduğunu iddia ediyordu.
GİZLİ ORTAK GÜL AİLESİ
Nasıl mı? Şöyle:
Gül’ün evine ve ofisine “hizmet” veren firmanın adı Tema Teknik’ti. Sahipleri; Hacı Murat Gülcan, Ali Ekrem Tekelioğlu ve Sefa Özçelik’ti.
İddia o ki; iki ortağın arkasında başkaları vardı.
Zira...
Şirketin sahiplerinden Gülcan “Ortaklardan Ali Ekrem aslında Gül Ailesi’ni temsilen ortaktır. Gül Ailesi firmanın gizli ortağıdır (Abdullah Gül, Macit Gül ve Tekelioğlu Ailesi)” diyordu. Ali Ekrem, Abdullah Gül’ün ablasının oğluydu, yani yeğendi.
Diğer ortak Sefa Özçelik ise, Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Devlet Denetleme Kurulu (DDK) Üyesi Abdurrahman Özçelik’in oğluydu. Baba Özçelik bu göreve, Abdullah Gül tarafından 2012 yılında getirildi.
Gün geldi…
Ortaklar arasına “kara kedi” girdi.
Gül Ailesi’nin firmada bulunan hissesini elden çıkarıp nakde ulaşmayı arzularken, ortaklardan Gülcan’ın hissesini küçültmeyi planladıkları; Gülcan durumu kabullenmeyince de, naylon faturalarla şirket nakdini azaltma işlemi yaptıkları ileri sürülüyordu.
Abdullah Gül ile birlikte hareket eden eski milletvekili Tevhid Karakaya Ailesi’ne ait İKK Gıda Limited ŞTİ’ne, naylon faturalar karşılığı büyük miktarda nakit aktarıldığı iddia ediliyordu.
Hacı Murat Gülcan şirketinde bu yaşananlara itiraz ettiği için, ortakları Ali Ekrem Tekelioğlu’nun ve Sefa Özçelik’in baskılarıyla tutuklandığını öne sürdü.
YEĞENE FETÖ SUÇLAMASI
Hacı Murat Gülcan’ın iddiaları bunlarla da sınırlı değildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’na da başvurdu.
FETÖ’den cezalandırılan Gülcan, asıl eski ortakları Sefa Özçelik’in ve Ali Ekrem Tekelioğlu’nun FETÖ üyesi olduğunu iddia ediyordu. Hatta, Özçelik’in ve Tekelioğlu’nun halen FETÖ’ye finansörlük yaptığını ileri sürüyordu.
Evet… Abdullah Gül’ün yeğeni Tekelioğlu ve Cumhurbaşkanlığı’na bağlı DDK üyesinin oğlu Özçelik, eski ortakları tarafından FETÖ ile suçlanıyordu.
Peki, eski ortağın bu suçlamalarındaki delilleri neydi?
Savcılığın masasındaki suç duyurusundan özetlersek, iddialar şöyleydi:
- Ali Ekrem Tekelioğlu ve Sefa Özçelik, Umman ülkesinde Gulf Ritaj adlı firmada çalışmakta olan Ö.F. adlı kişiye, hakkındaki FETÖ ilişkisi sebebi ile İngiltere’ye iltica etmesi için yardımcı oldu, maddi ve manevi destek sağladı. Ö.F., Umman ülkesindeki Türk Konsolosluğu tarafından sınırdışı edilmesi için Umman mercilerine şikâyet edilmişti.
- Sefa Özçelik ve Ali Ekrem Tekelioğlu, 2017 yılı sonunda Umman’daki Gulf Ritaj adlı firmaya ve kişilere sahte sözleşmelerle yaklaşık 1.850.000 dolar para transfer etti. Bu paranın izi takip edildiğinde bir kısmının FETÖ finansmanında kullanıldığı ortaya çıkacak.
YENİ PARTİNİN AKÇELİ SORUNLARI
Abdullah Gül’ün yeğeni ve Cumhurbaşkanlığı DDK üyesinin oğlu hakkındaki bu iddialar doğru mu, kuşkusuz savcılık araştıracaktır.
Ama meselenin bir başka yönü daha daha var.
Edindiğim bilgiye göre; Hacı Murat Gülcan 26 Haziran tarihinde Maliye Bakanlığı vergi müfettişlerine de ifade verdi. Eski ortak Gülcan, hem Tekelioğlu’nu hem de Özçelik’i vergi kaçakçılığı konusunda şikayet etti ve bu suçlamaları konusunda 45 ayrı ispat sundu.
Bakalım...
Tam da yeni parti çalışmaları içindeki Abdullah Gül Ailesi’nin adının etrafında dönen bu suçlamalar nereye evrilecek...
Ama görünen o ki, yeni partinin çözmesi gereken eski akçeli işleri var!