Abdullah Gül, Erdoğan ve Babacan'ın sıkacağı Ermeni eli!

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Abdullah Gül yanına Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı sayın Ali Babacan’ı da alarak, Türkiye-Ermenistan milli maçını izlemek için Cumhurbaşkanı Sarkisyan’ın konuğu olarak Ermenistan’a gidecekmiş.
Bunun böyle olacağını Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı sayın Recep Tayyip Erdoğan söylüyor.
Ziyaret gerçekleşirse Sarkisyan yalnızca Gül ve Babacan’ın değil bir bakıma bu ziyarete onay veren ve öteden beri Ermenistan’a el uzatmak için böyle bir bahane arayan Erdoğan’ın da elini sıkmış olacak.
İşte o dakikada sıkılan el Kars Antlaşması’nı tanımayan, yani Türkiye-Ermenistan arasındaki mevcut sınırları, “Benim Türkiye’de alacağım topraklar var!” iddiasıyla kabul etmeyen, Ağrı Dağı’nı milli sembol olarak kullanan ve anayasasında atıf yaptığı bir bildiriyle bu niyetlerini resmiyete geçiren bir “düşman ülkenin” elini sıkmış olacak. Yani, “Ey komşu, sen Türkiye’den her türlü gayri ahlaki, tarihi gerçeklerle bağdaşmayan her türlü taleplerde bulunabilirsin, biz bunu yer-yutar, üzerinde durmayız!” görüntüsü verilecek.
Sadece bu kadar mı?
Tabii ki hayır...
Abdullah Gül, Babacan ve Erdoğan’ın sıkmış olacağı Ermeni eli, bütün dünyada “Türkler Ermenileri soykırıma tâbi tutmuştur” tezini ısrarla tekrarlayan, tekrarlatan ve bu talebini Amerika’dan Avrupa’ya, Rusya’dan Asya ötelerine pek çok ülkeye kabul ettirerek Türkiye’den, yaptığını iddia ettiği bu soykırım sebebiyle toprak ve tazminat taleplerinde bulunan bir kin ve iftira çukuru düşman ülkenin elini sıkmış olacaklar.
Yine soralım:
“- Hepsi bu kadar mı?”
Keşke...
Gül, Babacan ve bu ikilinin Ermenistan ziyaretlerine onay veren Erdoğan’ın sıkacağı Sarkisyan’ın eli, 25 Şubat 1992’de Hocalı Katliamı emrini veren bir Sarkisyan’ın eli olacak.
Bu Ermenistan, Dağlık Karabağ’ı işgal eden ve bir milyonun üzerinde Azeri Türkü’nü yerinden yurdundan eden bir Ermenistan ve bu Sarkisyan işte bu Karabağ’da Ermeni ayrılıkçıların silahlı kuvvetlerinin başındaki adam. Karabağ’da akıtılan her damla Türk kanında ve Karabağ’ı terke zorlanan milyonlarca Müslüman Türk’ün her adımında dahli olan bir Sarkisyan...
Hele Hocalı Katliamı...
Sakın ola ki Hocalı Katliamı denildiğinde Azeri yahut Türkiye Türklerinin bir iddiası falan zannetmeyiniz. Dünya İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün bizzat şahit olduğu ve “Dağlık Karabağ’ın işgalinden bu yana cereyan eden en kapsamlı sivil katliam” olarak nitelediği bir “Sarkisyan klasiği” dir...
Fransızların ünlü Le Monde gazetesi, “Hocalı’da öldürülmüş kadın ve çocuklar arasında kafa derisi soyulmuş, tırnakları sökülmüş insanlar” dan bahsetmektedir. O gün katledilen Azeri sayısı en az bin 300’dür ve Abdullah Gül, Ali Babacan ve uzaktan da olsa Recep Tayyip Erdoğan’ın “millî maç” bahanesiyle sıkacakları el, işte bu Hocalı Katliamı’nın emrini veren Sarkisyan’ın eli olacaktır...
İyi de, ne karşılığı?
Bu canî Türkler her hakaretimizi yuttu diye soykırım iddialarının peşini mi bırakacaktır. Ağrı Dağı’nı Ermenistan’ın milli sembolü olarak göstermekten mi vazgeçecektir. Türkiye toprakları üzerindeki talepleri için özür mü dileyecektir?
Sahi bu ziyaretin karşılığı ne olacaktır!
Ben size söyleyeyim...
Bu ziyaretin karşılığı Hocalı mağdurlarının gözyaşı ve bedduası, Türkiye’nin ise (uluslararası camiada) itilir-kakılır bir ülke olmayı hak ettiği imajı olacaktır...
Ermenistan ve onun cani cumhurbaşkanı Sarkisyan şöyle diyecektir:
“- Haklıyız, güçlüyüz, biz adama elimizi işte böyle öptürürüz!”
Sahi bu kanlı el niye sıkılacaktır?
Allah(c.c.)’ın rızâsını kazanmak için mi?
Hz. Muhammed(s.a.v)’in şefaatine kavuşmak için mi?
Yoksa, “Stratejik ortak ABD” öyle istediği için mi!

Yazarın Diğer Yazıları