11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 15 Temmuz darbe girişimi ve devamındaki eylemlerin bastırılmasında yer alan sivillere yargı zırhı veren KHK hakkındaki eleştirilerini dile getirmesinin ardından AKP ile arasında yaşananlara ilişkin hükümete yakınlığıyla bilinen Sabah gazetesi Ankara temsilcisi Okan Müderrisoğlu'ndan 'Abdullah Gül, 100 bin imza ile Erdoğan’ın karşısına çıkabilir' iddiası geldi.
Yazısında, 'AK Parti üzerinde üç hesap yapıldığını' ileri süren Müderrisoğlu, bunlardan birinin 'AK Parti-MHP işbirliğini bozma taktiği', bir diğerinin ise 'cumhurbaşkanlığı seçimi ile genel seçim arasında ayrım yapılması', yani 'Erdoğan seçilsin ama AK Parti’ye mesaj verilsin' taktiği olarak niteledi.
'DEĞERLER SİYASETİNİN TEMSİLCİSİ OLARAK ELİNİ GÜÇLENDİRECEK'
Müderrisoğlu’nun sözünü ettiği üçüncü hesap ise Gül’ün adaylığına dair oldu. Müderrisoğlu, buna ilişkin yazısında şu ifadeleri kullandı: "11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül üzerine kurulan denklemler. AK Parti’de, Gül’ün daha aktif olacağı, bunun altyapısını, hatta finansman ve kadro boyutunu da planladığı kanısı giderek pekişiyor. Burada da 'iki ihtimal' öne çıkıyor. İlk görüşe göre, Gül bir partinin veya muhalif bloğun adayı olarak sahne almayacak. Aksine, 100 bin imza ile daha bağımsız, hatta günlük polemik ve çekişmelerin dışında bir isim olarak konumlanacak. 'Toplumsal uzlaşma, demokrasi, insan hakları, refah' gibi kavramlar etrafında bir tür değerler siyasetinin temsilcisi olarak elini güçlendirecek."
'KAZANAMASAM BİLE SİZE KAYBETTİREBİLİRİM'
Bir diğer görüşe dair ise Müderrisoğlu, "İkinci görüşe göre, Gül ilk etapta pazarlık marjını artıracak. Erdoğan ve kurmaylarında, 'Yarışa girebilirim, kazanamasam bile size kaybettirebilirim' etkisi uyandıracak. Günün sonunda Erdoğan ile masaya oturarak, AK Parti’nin 2019-2023 şekillenmesinde yeniden söz sahibi olmayı deneyecek" ifadelerini kullandı.
Müderrisoğlu, ekonomik istikrar, düşen enflasyon, Suriye sorunu, FETÖ davaları, terörle mücadele, AB ile yeni perspektif ve ABD ile ilişkiler başlıklarını sıralayarak 2018 sonbaharına kadar geçecek sürenin, siyasetin ve devletin yeniden yapılandırılması için tarihi fırsatlar sunduğunu vurguladı.