Salim Yavaşoğlu / Yeniçağ
Emekli Org. Doğan Güreş’in Genelkurmay Başkanlığı döneminde Asayiş Komutanı olan Emekli Orgeneral Necati Özgen, Körfez Savaşı sırasında ABD’nin Cudi Dağı’nda PKK’ya giyim, kuşam, ilaç dahil bol miktarda malzeme attığını söyledi.
Skorsky helikopter ile gece saat 22.00 sırasında haber geldiğini belirten Özgen, şunları anlattı: “Doğan Güreş, Genelkurmay Başkanı idi. Ona, ‘Komutanım, Amerikalılar buraya malzeme atıyor. Eğer uygun görürseniz bu helikopteri düşüreceğiz’ dedim.
Bunlar tarihi olaylar. Bana emir verdi, ‘Serbest’ dedi. Biz Cudi Dağı’na çıktık. Oradaki malzemelerin hepsini topladık,
aldık. Bayanlar için korunma ilaçları, montlar, pantolonlar, rüzgar bilmemneleri, yığınla elbise. Şırnak ile Cudi arasında en az 5-10 km. mesafe var. O zaman elimizde menzil itibari ile yeterli silah olmadığı için helikoptere yetişemedik.
Ateş imkanımız olmadı. Ama olsaydı ateş edip onu indirecektik. Olayı dönemin Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis’e bildirdik. ‘Bu İncirlik’i ancak yukarıdan uyarır ve kontrol altında tutarsınız’ diye. Böyle bir konuşma geçti aramızda. ABD, 1992’den itibaren PKK’yı her bakımdan destekledi. Şu anda da zaten destekliyor.”
Geçmişte Irak’ta yaşananların şimdi Suriye’de tezgahlandığına dikkat çeken Necati Özgen, şöyle devam etti: “Bakınız Irak’ın kuzeyinde bir devlet kuruldu. Şimdi de bağımsızlığa gidiyor. Türk diplomasisinin görevi, o referandumu yaptırmamak, bağımsız devleti tanıtmamak ve bununla aynı olan, paraleli olan Suriye’nin kuzeyindeki
siyasi yapılanmaya mani olmak.
Türk yurdunun, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bağımsızlığı, egemenliği, toprak bütünlüğü bunları gerektiriyor. Bir
bakarsınız Hatay elden gitmiş, bir bakmışsınız Urfa gitmiş. Göreceksiniz bunlar gündeme gelecek, ben yaşadım orada. Aynı şeyler devam ediyor. Tarih tekerrürden ibaret. Şu anda bizim diplomasinin esas görevi böyle bir yapılanmaya meydan verdirmemek. Hem siyaseten, hem askeri olarak. Askerse kullanacaksın.
Ben yetkili olsam, şu anda Menbiç’i ve Afrin’i hemen işgal ederim. Siyasetçilere de söylenmeli. Bu böyle giderse ‘Ben burayı işgal edeceğim’ diye. Ne var bunda, neden korkuluyor. Komutan isen karar vereceksin burada. Siyasi isen bu şekilde davranacaksın. Memleket, ülke ancak bu şekilde korunur. Öyle lafla, ‘Niye bunlara silah veriliyor, bu nasıl iştir’ diyerek bu işler yürümez.”