ABD'nin F-16 kozu
ABD''nin, Türkiye''nin dış politikada inisiyatif almasını ve bölgesinde kendi çıkarlarına ters düşen girişimlerde bulunmasını, kontrol ettiği bazı araçları kullanarak önlemeye çalıştığı görülmektedir.
Türkiye''nin, buna imkân vermemek için yapacağı karşı hamleler ise, zaman içinde yapılan ve bir kısmı da ideolojik olan, politik hatalar ve içinde bulunulan ekonomik krizden dolayı bazen sınırlı, bazen de sıkıntılı olabilmektedir.
Bunun en belirgin örneğini, halen F-16 konusunda görmek mümkündür. Yunanistan konusunun ise ayrı bir özelliği bulunmaktadır.
ABD''nin Yunanistan politikasında denge kaçtı
ABD, Türkiye ve Yunanistan''la olan ilişkilerde, kendine göre tespit ettiği bir denge politikası uygulamakta, hatta bunu matematiksel olarak 10/7 şeklinde gerçekleştirmeye çalışmaktaydı. Bunu hem hibe yardımlarında ve hem de FMS satışlarında gözetiyordu.
Bu durum haksızlık, hatta bir noktada da onur kırıcıydı. Ancak Türkiye''nin 1974''te Kıbrıs konusunda ortaya koyduğu kararlılıkla ve akabinde Savunma Sanayii alanında yaptığı hamlelerle ortaya konan bu parametreyi bozması ve bölgede üstünlük sağlamaya başlaması ABD''yi rahatsız etmeye başlamıştı.
Biden''ın iktidara gelmesiyle birlikte Yunanistan''a olan yakınlık duygusuyla hareket etmesi ve buna paralel olarak NATO bahanesiyle Yunanistan''ı adeta kendi üs bölgesi haline getirmesi, silah bakımından takviye etmesi, F-35 vereceğini açıklaması ve onun uluslararası hukuka uymayan davranışlarını desteklemesi/himayesi ve ağırlığını Yunanistan''dan yana koyması, kantarın topuzunu tamamen kaçırmıştı.
Her ne kadar, Türkiye''nin F-35 programından çıkarılmasında S-400''ler sebep olarak gösterilse de, asıl konu, Türkiye''nin bölgede üstünlük sağlayarak ABD çıkarları hilafına harekete edebilme inisiyatifini elinden almaktı.
F-16 alımında ABD manevraları
Yeni nesil uçaklar Türkiye''nin güvenliği için kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Bunu sağlayabilmek için Millî Muharip Uçak üretme projesini hızlandırmak en uygun çare olarak görülmüş olup, çalışmalar sürdürülmektedir. Ancak etkin duruma gelmesi 2033 ve ötesini kapsamaktadır.
Türkiye, bu geçiş dönemini yeterli sayı ve teknolojiyle kat edebilmek için ABD''den yeni F-16''lar ve teknolojik olarak geri kalanları da modernize edebilmek için kitler satın almayı talep etmiştir.
ABD de, "NATO''nun bölgesel çıkarları" nedeniyle dese de, esasen "Türkiye''nin batı çıpasında tutmak için" bu konuya olumlu baktığını beyan etmiş ve görüşmeler başlamıştır.
Haksız ve hukuksuz olarak Türkiye''yi F-35 programından çıkaran ve Türkiye''nin geçiş dönemi için ihtiyacı olan F-16 isteğini dahi çeşitli bahanelerle sürüncemede bırakmaya çalışan ABD''nin asıl niyeti, Türkiye''yi bu yolla kendi çıkarları istikametinde hareket etmeye zorlamaktır.
Bahanesi de ABD Kongresi''dir. Başkan''ın, Dışişlerinin, Pentagon''un güçlü mesajlar vermesi halinde, daha önceleri olduğu gibi, Kongre''den bu kararın geçirilmesi mümkündür.
Kongre üyeleri ve lobiler aleyhte davranıyor
Durumu fırsat bilen kongre üyeleri, F-16 uçakları konusunda Türkiye aleyhinde tutum sergilemekte ve Başkan''a konunun gerçekleşmemesi için ortak mektuplar yazmaktadır.
Yunan-Rum lobileri de aleyhte yoğun faaliyet içindedir. Her zaman olduğu gibi iş Türkiye aleyhtarlığı olduğu için, Ermeni lobileri de buna ortak olarak birlikte hareket etmektedir.
İsrail''le ilişkilerimizin iyi olduğu zamanlarda, ABD''de çok etkin olan Yahudi lobileri, Türkiye aleyhinde olan bu gibi davranışları dengeleme, hatta bozma konusunda son derece etkin olmuş ve Türkiye''nin yanında yer almıştır.
Ancak İsrail''le ilişkilerimizin uzun bir süre bozuk kalması, bu imkânın ortadan kalkmasına sebep olmuştur. Son zamanlarda ilişkilerin iyileşmesi hususunda ilerleme kaydedilmişse de, bunun lobi faaliyetlerine etki etmesi zaman almaktadır. Sadece şimdilik aleyhimizde davranmayacakları söylenebilir.
***
F-16 uçak konusunun, İsveç ve Finlandiya''nın NATO üyelikleri Türkiye tarafından onaylanana veya bu konuda hiçbir engel olmadığı kanaati oluşana kadar ABD tarafından sonuçlandırılmayacağı değerlendirilmektedir.
Ayrıca bu konunun, Suriye kuzeyinde 30 km. derinlikte yekpare bir güvenlik koridoru oluşturulması amacıyla yapılacak operasyonları kısmi olarak engellemek için kullanılabileceği de düşünülmektedir.