Amerika Birleşik Devletleri'ndeki başkanlık seçimleriyle ilgili yapılan erken çıkış anketlerinin sonuçlarına göre, seçmenlerin büyük bir kısmı demokrasi ve seçim süreci hakkında kaygı duyuyor. Anketlere katılanların yaklaşık dörtte üçü, demokrasinin "çok" veya "bir nebze" tehdit altında olduğunu düşünüyor. Bu, Amerikan halkının seçimlerin güvenliği ve adilliği konusunda ciddi endişeler taşıdığını gösteriyor. Ayrıca, seçmenlerin yaklaşık yedisi, seçim sonucu olarak şiddet yaşanabileceğinden korktuklarını belirtiyor.
CBS'nin bildirdiğine göre, bu yılki erken çıkış anketlerinde, seçimle bağlantılı şiddet olasılığına dair soru sormak, anket tarihindeki ilk kez gerçekleşiyor. Bu sorunun 1970'lerden bu yana yapılan tüm anketlerde ilk defa gündeme gelmesi, seçimdeki şiddet olasılığına dair toplumda artan bir kaygının göstergesi.
Erken çıkış anketlerinde ortaya çıkan diğer bir bulgu ise, seçmenlerin büyük bir kısmının seçimlerin adil ve doğru bir şekilde yapıldığına inanıyor olması. Anket verilerine göre, seçmenlerin yaklaşık yedisi, seçim sürecinin dürüstçe işlediğine güveniyor. Ancak bu güven, politik görüşlere göre değişiklik gösteriyor. Başkan adayı Kamala Harris'in destekçileri, seçimlerin adilliği konusunda daha fazla güven duyarken, eski başkan Donald Trump'ın destekçileri ise bu konuda daha fazla bölünmüş durumda.
Verilere göre, Harris destekçileri, seçimlerin adil bir şekilde yapıldığına daha yüksek oranlarda güven duyarken, Trump destekçilerinin bir kısmı seçim sürecinin doğruluğundan emin değil. Bu bölünmüşlük, seçimlerin sonucunun nasıl şekilleneceği konusundaki endişeleri artırıyor.
Bu veriler, erken çıkış anketlerinin ilk dalgasına dayanmaktadır ve gece boyunca toplanan verilerle bu oranlar değişebilir. Anketlerin ilk verileri, Amerikan halkının seçim süreci ve demokrasi hakkında büyük bir endişe taşıdığını, ancak aynı zamanda seçimlerin adil yapılacağına dair de bir güven duygusu taşıdığını gösteriyor.