Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) yeni Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu, ABD’nin Rum yönetimine yönelik silah ambargosunu kaldırmasına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Korukoğlu, yaptığı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“ABD’nin son dönemde denge politikasını bıraktığını, Rum tarafına ve Yunanistan’a karşı daha müzahir bir tutum sergilediğini görüyoruz. ABD, Ada’da Rumlar lehine bir çalışma yürütüyor” dedi.
Korukoğlu, Türkiye’de göreve başlamasının ardından AA muhabirine KKTC-Türkiye ilişkilerini değerlendirdi.
Daha önce 4 farklı ülkede görev yaptığını aktaran Korukoğlu, “Türkiye’de görev almak anavatanda görev almak benim için bir yurt dışı görevi değil. Anavatandayız, kendi evimizdeyiz” dedi.
Türkiye’nin 700 yıllık bir köklü medeniyet geçmişine sahip olduğunu kaydeden Korukoğlu, Türkiye’de çeşitli ziyaret ve temaslarda bulunduğunu, Türkiye’deki bilgi birikimi ve tecrübeden yararlanmak istediklerini söyledi. Korukoğlu, KKTC’nin Ankara büyükelçiliği dışında Türkiye’de 6 başkonsolosluğunun bulunduğunu belirterek, “Türkiye, hem anavatandır hem de dünyaya açılan köprümüzdür. KKTC’yi tanıyan tek ülke olarak Ankara, Türkiye bizim için dünyayla bağlantı kuran ülkedir. Biz bu şekilde görüyoruz”
“KAPALI MARAŞ, KKTC’NİN EGEMENLİĞİNDE OLAN BİR TOPRAK PARÇASIDIR”
Korukoğlu, KKTC’nin tanınması için yapılan çağrılara değinerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’a KKTC’nin tanınması için yaptığı çağrılar için teşekkür etti.
Korukoğlu, Kıbrıs Adası’nda iki ayrı devletin olduğunu belirterek şu sözleri söyledi:
“Daha önce Ada için farklı modeller üzerinde müzakereler yürüttük fakat bunların işe yaramadığını, çalışmadığını sonuçsuz kaldığını hepimiz gördük. Artık geriye dönüşü olmayan, eski paradigmalarla, eski parametrelerle müzakerelerin yürütülemeyeceğini anladık. İlk önce KKTC’nin egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tanınması gerekiyor. KKTC’nin uluslararası toplum içerisinde haklı yerini alması gerekiyor. Bu Kıbrıs’ta bulunabilecek en iyi çözüm yoludur”
Maraş açılımına değinen Korukoğlu, “Kapalı Maraş, KKTC’nin egemenliğinde olan bir toprak parçasıdır, kapalı Maraş ile ilişkin kararları da KKTC hükümeti verir” değerlendirmesinde bulundu. Korukoğlu, bugüne kadar KKTC’deki taşınmaz mal komisyonuna 7 binden fazla Rum’un başvuru yaptığını söyledi. ABD’nin Rum yönetimine yönelik silah ambargosunu kaldırmasına değinen Korukoğlu, şunları söyledi: “Rum tarafı silahlanmaya yönelik bütçesini her geçen gün artırıyor. Farklı ülkelerden saldırı helikopterleri alıyorlar. Füze sistemleri alacaklarını duyuruyorlar. Ada’daki sınır boyunca 300’e yakın ağır silah mevzileri kuruyorlar. ABD’nin Rum yönetimine yönelik silah ambargosunu kaldırması hoş bir şey değil. Bunun gerilimi artıracağı aşikardır, silahlanma yarışına da neden olacaktır. Tabii KKTC’de Türkiye ile birlikte buna karşılık ne yapacağını değerlendiriyor. Bakan Çavuşoğlu’nun kısa bir süre önce buna yönelik doğru bir açıklaması olmuştu. Hak ve menfaatlerimizi koruyabilmek için güvenliğimizi koruyabilmek için anavatan Türkiye ile birlikte biz de yapacağız.”
“ABD, SON DÖNEMDE DENGE POLİTİKASINI BIRAKTI”
Korukoğlu, Doğu Akdeniz’deki gerilimin Rum yönetiminin tek taraflı olarak bölge ülkeleriyle deniz yetki alanlarına ilişkin gayri resmi anlaşmalar yapmasından kaynaklandığının altını çizdi.
Rum yönetiminin tek yanlı attığı yasa dışı adımlarına karşılık Türkiye ile eş değer adımlar attıklarını kaydeden Korukoğlu, bu adımları atmaya devam edeceklerini dile getirdi.
Korukoğlu, amaçlarının Rum yönetimiyle herkesin faydasına yarayacak bir iş birliği ortamı yaratmak olduğunu belirtti.
Korukoğlu, “ABD’nin son dönemde denge politikasını bıraktığını, Rum tarafına ve Yunanistan’a karşı daha müzahir bir tutum sergilediğini görüyoruz. ABD, Ada’da Rumlar lehine bir çalışma yürütüyor” dedi.
Türkiye’nin KKTC’ye yönelik desteklerini artıracağını ilişkin açıklamalarını değerlendiren Korukoğlu, Türkiye’den her zaman destek aldıklarını ve Türkiye’nin bu açıklamalarının Kıbrıs Türkü ve hükümeti tarafından memnuniyetle karşıladığını söyledi.
Korukoğlu, KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olabilmesi için bazı girişimlerin olduğunu ve bu adımların olumlu sonuçlanmasının kendileri için önemli olduğunu kaydetti.
