6 Şubat depremlerini en ağır yaşayan illerden olan Adıyaman’da, Kuzey Kıbrıs'tan turnuva için gelen 39 voleybolcu öğrenci, öğretmen ve antrenör, 47’si ise Türkiye Turist Rehberleri Birliği organizasyonuyla çeşitli tur şirketleri bünyesinde eğitim gezisi için bulunan 86 kişinin konakladığı otelde 1’i personel olmak üzere toplam 72 kişi yıkılan otelin enkazının altında kalarak can verdi.
Davada 5'i tutuklu 11 sanık, 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebep olmak'la suçlanıyor.
Davacı sayısının fazla olduğundan dolayı, dava için adliyenin bodrum katında yer alan konferans salonu mahkeme salonuna için düzenlendi.
Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 3’ncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen davada 5’i tutuklu toplam 11 şahıs için, “Bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçlamasıyla 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 85/2, 22/3 maddeleri uyarınca alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle 22 yıl 5 aya kadar ceza isteniyor.
Sorumlular hakkında yapılan suçlamaları yanlış bulan, hayatını kaybedenlerin aileleri ise sorumluların 'olası kast' ile yargılanması gerektiğini istiyorlar.
“12 KATA GÖRE PLAN YAPMAM İSTENDİ”
Duruşmada savunma yapan İSİAS oteli sahibi tutuklu sanık Ahmet Bozkurt, otel arsasının ticari konut olarak imara açıldığını, başvuru yaptığı belediyeden kendisine arsanın 9 kat imarlı olacağını ancak ilerleyen süreçte 12 kata çıkarılacağı ve projenin de bu kapsamda hazırlanması gerektiğinin söylendiğini savundu.
Kentin dördüncü derece deprem bölgesi olduğu bilgisini aldığını buna rağmen projeyi 1-2'inci dereceye göre hazırladıklarını iddia eden Bozkurt, 1992 yılında bu projeyle başvurduğunu, 14 kata göre hazırlamak istediğini, 14 katın statik, deprem, güçlendirme hesaplarının tamamının yapıldığını öne sürdü.
Bozkurt savunmasının devamında, Belediyenin mimar bürosuna gittiğinde 9 kata izin verildiğini, ancak 'ilerde kat yüksekliğini arttırırsak çıkarsınız' denildiğini, hesapları bozmadan 9 katın üstündekiler çizilip, not düşüldüğünü söylerken, “Kat yüksekliği olduğunda bu projenin geçerli olacağı yönünde not düşüldü. Statik ve mimari çalışması 14 kata göre yapılmış" dedi.
Otelin inşaatı için nervürlü demir kullanılması gerektiğinin kendisine söylendiği halde, Adıyaman'daki tüccarlarda ve çevre illerde bunu bulamadığını, İskenderun Demir Çelik Fabrikası'nda özel olarak yaptırdığını belirten Ahmet B, müteahhitlik için uzman olmadığından dolayı Adıyaman'ın en iyi ustalarını araştırıp hafriyata başladıklarını ve ustaların özel olarak yaptırdığı demiri görünce istedikleri fiyat farkını da kabul ettiğini öne sürdü.
ÇOK SAĞLAM BİR BİNA YAPTIRMIŞ
İSİAS Oteli sahibi Ahmet Bozkurt, statik hesaplarda, bütün değerlerin fazlasıyla karşılandığını, çok sağlam bir bina yaptırdığını ve malzemeden kaçınılmadığını söyleyerek, 2003 yılında inşaatı bitirdiklerini, Adıyaman teşvikten yararlandığını ve alan ticari alan olduğundan dolayı otele dönüşmesi yasalarda mevcut olduğu için kendisinin de bu hakkı kullandığını öne sürdü.
Daha önce birçok denetimden geçtiklerini aktaran sanık Ahmet Bozkurt, "fazla kat çıkılmış", "yan tarafa ek yapılmış" gibi iddiaların gerçeği yansıtmadığını iddia etti.
2018 yılında da gereken denetimlerin yapıldığını ve kredi desteğiyle otelde tadilat yapıldığını öne süren sanık, otel için anonim şirket olması gerektiğinden dolayı davanın diğer sanıkları olan eşini ve çocuklarını şirkette ortak gösterdiğini ancak onların hiçbir yetkileri olmadığını belirtti.
"DEPREMİN ŞİDDETİ ÇOK AĞIR OLDUĞU İÇİN YIKILDI"
Ahmet Bozkurt, 72 kişiye mezar olan otelinin sağlam yapıldığını ancak depremin çok şiddetli olmasından dolayı yıkıldığını iddia ederken, "32 yıllık bina, her sene bir deprem olsa 32 deprem olur. Komşu illerde her deprem olduğunda aileme yakınlarıma gidin otele sığının en sağlam bina orası derim. Samsat ilçemiz yerle bir oldu, şehir merkezinde de ilçelerde de hasar gören binalar oldu. Otelin bitişiğindeki 4 binada hasar meydana geldi. Benim otelimde bir sıva çatlağı bile olmadı.
Ben müteahhit değilim, inşaatçı da değilim ama iş insanıyım. Torunlarıma miras bırakmak için yaptım burayı. Bu şiddetli bir deprem olmasıydı, benim otelim yine ayakta kalırdı ama depremin şiddeti çok ağır olduğu için yıkıldı. Bütün sorumlu benim, mimarlarım, mühendislerim doğru olanı yaptı ben de en doğru şekilde yaptım ama asrın felaketi yaşandı, 850 bin bina nasıl yıkıldıysa benim otelim de o şekilde yıkıldı" dedi.
"SUÇ VARSA SUÇLU BENİM"
Ahmet Bozkurt, ortada bir suç varsa, suçlunun “kendisi” olduğunu ve sadece kendisinin cezaevinde olması gerektiğini belirtirken, "Bana da çocuklarıma da iftira atıldı. 2 oğlumla birlikte tutukluyum, onların hiçbir yetkileri yok. Atılan iftiraların hiçbirini kabul etmiyorum" dedi.
"SUÇLU OLSAYDIM HAYATIMA SON VERİRDİM"
Soru üzerine demir ya da kolon kesildiği söylemlerinin iftira olduğunu iddia eden sanık, "Suçlu değilim, suçlu insan pişmanlığını ortaya koyar 52 bin can gitmiş, otelimdeki misafirler gitmiş, sadece çok üzüntülüyüm, kahroluyorum. Eğer suçlu olsaydım ben gider enkazın başında hayatıma son verirdim" ifadelerini kullandı.
Bozkurt, kolonların yukarıya doğru inceldiği yönündeki bilirkişi raporunun sorulması üzerine konunun teknik bir mesele olduğunu ve bilmediğini söyledi.