6’lı masa seçimi kazanırsa ülkeyi Jedi Konseyi mi yönetecek
Star Wars benim en sevdiğim film serilerinden biridir. Bir yanda ‘Gücün’ aydınlık tarafını savunan ve demokrasiye inanan ‘Jedi’lar, diğer yanda ise karanlık tarafı savunan ve ‘Gücü’ tek bir elde toplamaya inanan ‘Sith’ler var…
Galaktik Cumhuriyet’i parçalamak için sızan hatta Şansölye olan Sith lordu Darth Sidius (Şansölye Palpatine). Klon Savaşları boyunca Cumhuriyet’in bütün kazanımlarını yok etti ve en sonunda ‘Galaktik İmparatorluk’u ilan etti. Palpatine, bir şekilde Cumhuriyet’i içerden çökertmeyi başardı. Ve ne yazık ki Cumhuriyet’in koruyucuları Jedi’lar bu çöküşe engel olamadı.
Eğer izlemediyseniz Star Wars’un 6 filmine bir göz atmanızı tavsiye ederim.
Şimdi gelelim asıl meseleye…
Öncelikle bir konuda anlaşalım: AKP iktidarı yıllardır yeni bir vaatte bulunmadığı için biz de gözümüzü muhalefetin projelerine diktik ve bunu tartışmak oldukça normal… Yani 6’lı masanın tekliflerini tartışmak ve eleştirmek AKP’nin ekmeğine yağ sürmek için değil onları olası yanlışlardan çevirmek için…
6’lı masanın en önemli vaadi parlamenter sisteme dönüş…
‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ olarak adlandırılan yeni taslak belirli bir süreçte Cumhurbaşkanı’nın yetkilerini azaltarak Meclis’in daha etkin bir şekilde çalışmasını amaçlıyor.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu geçtiğimiz günlerde Halk TV’de yaptığı açıklamada 6 siyasi partinin genel başkanının imza yetkisine sahip olacağını söyledi. Davutoğlu “Cumhurbaşkanı içeriden veya dışarıdan olsun, genel başkanlar doğrudan karar süreçlerinin içinde imza yetkisine sahip olarak bulunacaklar. Genel başkanlar, cumhurbaşkanı kadar her stratejik kararda imza yetkisine sahip olacak” şeklinde konuştu.
İşte bütün mesele burada patlıyor.
6’lı masanın bütün anayasa çalışmaları ve ‘parlamenter sistem’ programını özünde AKP’ye tepki tasarısı olarak görmek mümkün. 6 siyasi parti sadece Erdoğan sonrası dönemde yine bir ‘tek adam rejimine’ izin vermemek için bir tepki taslağı hazırlamış ancak bu tasarının yeni bir oligarşi yarattıklarının farkına varmamışlar.
Davutoğlu “Oyunun kurallarını koyduk” dedi ama bu oyun çabuk bozulur. Düşünün ki yüzde 1 oy alan siyasi partinin genel başkanı, en düşük yüzde 51 oyla seçilen Cumhurbaşkanı’nın üzerinde hak sahibi olsun. Bir kere buradan büyük kriz çıkar.
İkinci olarak ise, oluşturulmak istenen yeni sistem Cumhurbaşkanı’nın varlığını oldukça ‘gereksiz’ kılıyor. 6’lı masa Cumhurbaşkanını sadece imza makamı olarak görüyor ve bu eski sistemdeki gibi Cumhurbaşkanının bir ‘hakem makamı’ olma özelliğini de ortadan kaldırıyor.
Üçüncü ve daha önemlisi ise Cumhurbaşkanı, herhangi bir yasa çıkarmak ya da bir reform yapmak için 6 siyasi partinin genel başkanının tamamını ikna etmek zorunda. Peki, bu durumda yeni Cumhurbaşkanı’nın siyasi ajandasının, yapmak istediklerinin bir önemi olmayacak mı?
Eğer bu şekli kabul edilir ise belirli hedefleri ve siyasi ajandası olan bir kişinin bu seçimde Cumhurbaşkanı adayı olması için bir sebep yok çünkü hedeflerini gerçekleştirmesi neredeyse imkânsız. Ayrıca bu sistemde çok fazla kriz çıkması da kuvvetle muhtemel…
6’lı masa ülkeyi ‘Jedi Konseyi’ gibi yönetmek istiyor ama Usta Yoda gibi büyük bir akıl olmadan bu sistemin yürümesi çok zor…