Ne yani Şenol Hoca, rezillikleri yazmayalım mı
Ne yani hocam hakem ve VAR odası rezilliklerini yazmayacak mıyız?
Kulüpler bile isyan ederken VAR kayıtları gizli mi kalsın?
Hani haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandı?
Bağıra bağıra hakkı yenen Sivasspor susacak mı şimdi yani… Konuşmamalı mı?
Nerede kaldı sizin hocalığınız?
Daha ilkokul sıralarında çocuklara Ahlak, Erdem, Onur, Dürüstlük kavramlarını öğretmiyor musunuz?
"Her şeyi her yerde konuşmak doğru değil.
Bazen mahrem yerlere fazla giriyoruz.
Ülkenin de sıkıntısı yani. Kozmik odadan başlayarak...
Hakemler odasına,
ailenin odasına girerseniz bütün değerlerinizi kaybedersiniz.
Şu anda hakem camiasını yok ediyoruz,
sonra hakemlerle devam etmek istiyoruz.
VAR kayıtlarının açıklanmasına bizi niye ortak ettiniz?
Biz futbol oynamak istiyoruz. Hakemler buna izin versin.
Antep maçında hakem izin vermedi. Yorumculara girmek bile istemiyorum. Yeter artık ya! Bu kadar tartışılmasını da istemiyorum.
Ben eski ve yeni hakemleri dinliyorum.
Kuralları bilmiyorlar gibi geliyor bana, kendilerine göre yorumluyorlar.
Bizi neden bu olaya ortak ettiniz?
Biz zaten gerideyiz ya, bırakın yakamızı”
dediniz…
Ne yani olup bitenleri herkes görmezlikten mi gelecek?
Bunu mu demek istiyorsunuz…
Ne olacak Sivas’ın 3 puan ve sezon başından beri hakkı yenin kulüplerin hakkı?
Maç sonucunu tayin eden hakemlerin yaptıkları yanlarına kar mı kalmalı Hocam?
Bunu mu istiyorsunuz?
Siz bir defa kulübünüzle ters düşüyorsunuz.
Daha dün Beşiktaş Kulübü “VAR kayıtları sezon başından itibaren açıklanmalıdır” diyerek resmi bildiri yayınladı.
Unutmayın,
bu alemde en çok canı yanan bir kulübün teknik adamısınız.
“VAR kayıtlarının açıklanmasına bizi niye ortak ettiniz?” diyorsunuz..
Ya kimi ortak edeceklerdi Şenol Hocam,
Bakkal Hüseyin’i mi?
“Hakemler odasına,
ailenin odasına girerseniz bütün değerlerinizi kaybedersiniz.” de dediniz.
Girilmesin de orada yaşanan rezillikler gizli mi kalsın?
Karı-Koca ilişkisi değil ki bu.
Siz öyle biliyorsanız,
e o zaman size yanlış anlatmışlar VAR odasını…
VAR odası yatak odası değildir.
Aile odası hiç değildir!
VAR odası şeffaf bir oda olmalıdır. Çünkü, oynan maçın toplum adına gözlemlendiği yerdir orası. Hatta toplum adına denetlendiği yerdir!
Kısaca milyonlarca taraftar adına…
Yani adalet adına..
Bir daha tekrar edelim adalet ve adil olma adına…
O halde VAR odası bilgileri de kamuya açık olmalıdır.
Ne kadar şeffaf olursa o kadar iyidir.
Çünkü şeffaflık gizli kapaklı bir işleri engeller. Toplumun gözü önünde alavere dalavere işler dönmez.
Hatalar gözler önüne serilir.
Ve herkes bilir ki, bir daha yapılmaması için adımlar atılır.
Yok, bunu kapatırsanız yani; ‘Yatak Odası, Aile Odası, Kozmik Oda’ gibi tuhaf yerlere benzetirseniz yarın, size bir daha hakızlık yapıldığında konuşmaya hakkınız olmaz…
Bırak konuşmaya gıkınız çıkmaz.
Kapalı olan her yerde şaibe vardır bunu unutmayın!
Şaibelerin de sonu gelmez..
Sözün kısa Hocam,
Medya bunları yazmasın mı? Tartışmasın mı?
Sonuçta bu şaibeli ortamı yaratan medya mı?
Medya üç maymunu mu oynasın?
Bir de kulüp yöneticileri var.
Ne yani Sivasspor canının yanmasına ses çıkarmasın mı? Susup kalsın mı? Gaziantep’li yöneticiler yapılan haksızlığa bir bardak soğuk su mu içsinler?
Kendi haklarını savunmasınlar mı?
Bu mudur öğretmenlik…
Beşiktaşlılık başkalarına yapılan haksızlığa da ‘Bu haksızlıktır’ diyebilmektir.
Çünkü Beşiktaşlılık, “Adalet herkese eşit uzaklıkta olmadır” diyebilmektir.
Ne olursa olsun bir şekilde kazan’ diyen erdem eksiği düşünce yerine ‘Şerefinle, Hakkınla kazan” demektir…
Zaten,
Türkiye’nin başına ne geldiyse “Hırsız bendense suçsuzdur” anlayışının hakim olmasından geldi.
“Suçlu bendense suçsuzdur” ahlaksızlığı toplumsal çürümeyi de getirir yanında.
Öyle olmamak için, “Suçlu senin içindense, atacaksın onu dışarı” diğer insanları çürütmesin diye, topluluğu bozmasın diye…
Oysa bu işler, bu kadar basittir…
Haksızlığa haksızlık diyebilmek insan olmanın en ulvi erdemlerinden biridir!
Ve öyle de kalacaktır.
Sayın Hocam,
bizim mahallede ‘Doğruya doğru, eğriye eğri, yanlışa yanlış, hırsıza hırsız, iyiye iyi, kötüye kötü” denir…
Bunu sizin gibi,
bizi yetiştiren Türkiye Cumhuriyeti’nin o güzel idealist hocalarından öğrendik.
Bu yüzden VAR’ı da konuşacağız, hakemleri de…
Yanlışa yanlış diyeceğiz, doğruya doğru diyeceğiz, haksızlığa haksızlık diyeceğiz…
Ve elbette,
çıkar ilişkisi olmayan bir medya ve onun mensupları,
tabii ki haksızlık karşısında susmayacak…
Sonu Silivri olsa bile…!