Ergenlik dönemine kadar faal olmayan prostat, kırklı yaşlardan itibaren erkek vücudunda oluşan hormon değişimleri nedeniyle iyi huylu olarak büyümeye başlıyor. Erkeklerin korkulu rüyası olan prostat kanserinin de hemen hemen aynı belirtilerle sinyal verdiğini söyleyen Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Halim Hattat, hastalığın erken evrelerde genellikle hiç şikayete yol açmadığının altını çiziyor.
PROSTAT KANSERİNİN BELİRTİLERİ
Prostat kanseri erken dönemde belirti vermese de Prof. Hattat, o belirtileri şöyle sıralıyor:
Geceleri, sık idrar yapma,
İdrar yapmada güçlük,
İdrar yaparken ağrı veya yanma hissi olması,
Menide veya idrarda kan bulunması,
İdrar akımında kesinti olması veya idrar akımı şiddetinin azalması,
Sıklıkla sırtın alt kısmı, kalça veya bacakların üst kısmında hissedilen kemik ağrısı,
RİSKİ ARTIRAN İKİ ÖNEMLİ FAKTÖR
Prostat kanserinin 55 yaş üzerinde çok sık görüldüğünü dile getiren Prof. Hattat, özellikle ailesinde prostat kanseri olanlarda ve kilolu erkeklerde riskin arttığını açıkladı ve şunları söyledi:
“İkinci- üçüncü kuşak akrabalarınızda prostat kanseri varsa, sizin de prostat kanseri olma riskiniz 5-10 kat artar.
İlk kuşak akrabalarınızda prostat kanseri varsa riskinizi neredeyse 11-12 kat daha fazla.
Aşırı kilo ve obeziteye neden olan fazla yağlı ve kalorili beslenme prostat kanseri riski artırır”
PSA TESTİ ÇOK ÖNEMLİ
Prostat kanseri sinsi ilerleme özelliği gösterdiği için erkeklerin özellikle orta yaşlardan sonra düzenli ürolojik muayene yaptırmaları ve PSA, yani kanda prostat spesifik antijen seviyelerini kontrol ettirmeleri gerekiyor. Kontrollerde bir büyüme saptandıysa bunun iyi huylu mu, kötü huylu mu olduğuna mutlaka bakmak gerekiyor. Prof. Hattat, erken evrede yakalanan ve henüz prostat kapsülü dışına taşmamış olan kanserlerde tedavi başarısının yüksek olduğuna dikkat çekiyor. Hattat, sağlıklı beslenmenin önemine dikkat çekti ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Trans yağlardan uzak, omega-3''ten zengin bir diyetin prostat sağlığını olumlu etkilediği biliniyor. Omega-3''ü balıkta, semizotu ve kuruyemişlerde bolca bulabilirsiniz. Sebzelerden brokoli, karnabahar, kabak, karalahana, bürüksel lahanası, soğan, sarımsak ve kırmızı turp tercih edebilirsiniz. Domateste bulunan likopen ciddi bir prostat dostu. Yeşil çayın ve E vitamininden zengin buğday, kuruyemiş, soya fasulyesi ve avokadonun prostat sağlığına katkısı var. Kömür ateşinde yoğun şekilde pişmiş etlerden ve işlenmiş et ürünlerinden uzak durun. Çinko ise hem prostat sağlığı hem de cinsel sağlık açısından önemli bir mineral. Susam, deniz ürünleri balkabağı çekirdeği, badem çinko bakımından zengin.”
BEL ÇEVRESİNİN KALINLIĞI ÇOK ÖNEMLİ BİR RİSK!
Prof. Hattat kişinin kendini iyi tanıyarak ve takip ederek de prostattan uzak kalabileceğinin altını çizdi:
"Bel çevresi kalınlığı kalp kadar cinsel ve ürolojik sağlık için de önemli bir risk. Bel çevresi 100 cm üzerine çıktığında idrar sıkıntıları, prostat büyümesi ve PSA değerleri artıyor. Cinsel fonksiyon sorunları riski de %70''in üzerine çıkıyor. Vücut Kitle Endeksi (boy/ kilo²) 32.5’ten yüksek kişilerde de prostat kanserinin çok daha agresif seyrettiğini biliyoruz. Bu nedenle kilonuzu dikkatle takip edin. Bel çevrenizi 94 cm’nin altında tutun.”