Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, ''Yabancılara Yönelik Şartlı Eğitim Yardımı Programı''nın 4. fazının imza törenine katıldı.
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Nikolaus Meyer-Landrut''un da katıldığı imza töreninde konuşan Bakan Yanık, "Ülkemiz, Suriye''deki çatışmaların başlangıcından bu yana, tarihsel birikiminin de gereği olarak, insani sorumluluk duygusuyla hareket etmektedir. 2. Dünya Savaşından sonra yaşanan en büyük göç dalgasına sebep olan bu savaşta Türkiye, sığınmacılara yönelik insani yardım çalışmalarına uluslararası toplumun verdiği desteğe nispetle daha yüksek bir oranda katılmış ve kendi öz kaynaklarından yaklaşık 45 milyar dolar harcamıştır. Bu bakış açısını Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadeleriyle de özetleyecek olursak; bizler, "Hiç kimseyi etnik kimliği, dini, kültürü sebebiyle geri çevirmedik. Tarihimizin, kültürümüzün ve inancımızın yüklediği bu görevi bundan sonra da yerine getirmeye devam edeceğiz" dedi.
Yanık sözlerine şöyle devam etti:
"Sığınmacıların kısa vadede ülkelerine dönebileceği koşulların oluşmaması üzerine, anaokulları dahil Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı okullarımızı ayırt etmeksizin tüm çocuklara açtık ve ''Şartlı Eğitim Yardımı'' programımızı, Yabancılara Yönelik Şartlı Eğitim Yardımı adı altında, ''en kırılgan durumdaki tüm çocukları'' kapsayacak şekilde genişlettik. İlk göç dalgasından bu yana 920 bini aşkın öğrenci okullaştırıldı. Bu vesile ile Yabancılara yönelik Şartlı Eğitim Yardımı 4''üncü faz kapsamında programdan çekilen UNICEF ve ECHO’ya, 5 yıl boyunca sürdürdükleri kesintisiz, etkin ve kaliteli ortaklıkları için, okullaştırdığımız tüm çocuklar adına teşekkür ederim.
Bakanlığımız, savaş başta olmak üzere çeşitli zorluklar sebebiyle yerinden ve yurdundan edilmiş ''kayıp nesiller'' sorununun çözümünü, çocukların eğitimli ve sağlıklı bireyler olarak yetiştirilmelerinde görmektedir. Ülkemizin bu konudaki emeklerine, gayretlerine, insan odaklı hizmetlerine destek veren tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum. Yabancılara Yönelik Şartlı Eğitim Yardımı Faz 4, önce çocuklarımıza sonra tüm dünyaya hayırlı olsun. İnsan haklarının korunmasında ortak hedefleri gözettiğimiz Avrupa Birliği ile Türkiye’nin iş birliğinin artmasıyla, birlikte daha çok projeyi imzalamayı diliyorum."