40 yıllık ihanet

Askerlik hayatının 13 yılını, Komando Tugayı ve Özel Kuvvetler Kurmay Başkanı, Özel Kuvvetler Okul Komutanı, Tugay Komutanı, Özel Kuvvetler Komutanı ve Kolordu Komutanı olarak, fiilen bölücü terörle mücadele halinde geçiren ve sanıyorum bu konuda söz söylemeye en çok hakkı olanlar arasında bulunan Engin Alan, "40 Yıllık İhanet / PKK terörü"nü yazdı.

***

Beşiktaş'ta yaşanan katliamdan sonra bile hâlâ, PKK terörünü başka birtakım ucube başlıklarla gerekçelendirebilenlerin özellikle okumasını dilerim. Altını çize çize, tekrar tekrar, en anlaşılır dille yazmış Alan;

"PKK'nın sahneye çıkarkenki amacı ne ise bugün de aynıdır ve hiç değişmemiştir. PKK, ülkeyi bölerek bağımsız bir Kürdistan yaratmak amacıyla şiddeti araç olarak kullanan bir terör örgütüdür.

Barış, kardeşlik, demokrasi ortak vatan gibi her türlü beyan ve bunları kullanarak yapılan eylemler yalandır, nihai amacı örtmek için algı operasyonudur."

***

Ve benzeri eserlerden farklı olarak, tespitle, teşhisle, şikayetle dövünmekle yetinmeyip bir de "çözüm" formüle etmiş:

1. Her ne ad altında olursa olsun (diyalog, müzakere, çözüm süreci), terör örgütü ile, İmralı, Kandil, Avrupa sorumluları, HDP ve yabancı ülkeler üzerinden her türlü temas kesilmelidir..."

2. İmralı canisi hiçbir şekilde muhatap alınmamalıdır. Kendisine sağlanan bütün ayrıcalıklar kaldırılmalıdır.

3. Millî güç unsurlarını etkili şekilde ve senkronize kullanmayı öngören yeni bir strateji hazırlanmalıdır.

4. Örgütün siyasi kanadına gereken ne varsa yapılmalı, bölgedeki "ikili iktidar yapısı" bitirilmelidir.

5. Devlet seviyesinde, PKK'nın dış desteğinin kesilmesine yönelik bir eylem planı hazırlanıp, uygulanmalıdır.

6. Başta uyuşturucu, silah ve mühimmat kaçakçılığı, sigara kaçakçılığı, insan kaçakçılığı, sınır ticareti, petrol kaçakçılığı ve bölge insanından "vergi" adında toplanan haraçlar olmak üzere bütün ekonomik kaynakları kurutulmalıdır.

7. Öğretmenlerden başlamak üzere, örgüt yanlısı hiçbir kamu görevlisi barındırılmamalıdır.

8. TSK ve Emniyet personeli "halkla ilişkiler" konusunda kursa alınmalıdır.

9. Sahadaki personelin uygulayacağı, mağduriyet-mazlumiyet psikolojisini ortadan kaldıracak, halkı kazanmaya dönük "Taktik Psikolojik Harekat Planı" hazırlanmalıdır.

10. Sahadaki istihbarat zafiyeti giderilmeli, TSK, MİT, Emniyet temsilcilerinden oluşan bir istihbarat merkezi oluşturulmalı, kurumlar birbirinden bilgi saklamamalıdır.

11. Başbakana bağlı bir "Terörle Mücadele Müsteşarlığı" kurulmalıdır.

12. Kuzey Irak'taki PKK varlığı bitirilmelidir.

13. Koruculuk teşkilatı sadece silahlı değil psikososyal bir güç olarak da varlığını devam ettirmelidir.

14. Valinin operasyona katılacak kuvvet, tank, tüfekle ne ilgisi olabilir; mülki-askeri amirler ve diğer ilgili personelin "Görev ve yetkileri" açık ve hiçbir uyumsuzluğa yer vermeyecek şekilde belirlenmeli ve "hükümet direktifi" olarak yayınlanmalıdır.

15. Alan hakimiyeti konseptine dönülmelidir."

***

Alan, PKK'nın kuruluşu, bugüne kadar faaliyetleri, çözüm süreciyle nasıl palazlandığı, siyasi ve askeri hatalarla birlikte bu çözüm önerilerinin de her birinin neden ve nasıl uygulanacağına dair ayrıntılı bilgi veriyor "40 Yıllık İhanet"te.

Özellikle bu günlerde, neyle karşı karşıya olduğumuzu hatırlamak için okuyun derim.

***

Bizce de "artık yeter"

Numan Kurtulmuş, dış destekli terör faaliyetleriyle hançerlenmekten yorgun düşmüş bir ülkenin Başbakan Yardımcısı ve Hükümet sözcüsü olarak, haklı biçimde diyor ki;

"Artık yeter. Bundan sonra dostlarımızın, müttefiklerimizin teröre karşı sadece söz olarak, sadece böylesine hain terör saldırıları sonrasında birtakım kınama cümleleriyle değil, uygulamada da açıkça Türkiye'nin yanında olduklarını göstermeleri lazım."

Aynı ülkenin, sıradan bir vatandaşı olarak ben de diyorum ki;

Artık yeter!

Biz de bundan sonra hükümetimizin böylesine hain terör saldırıları sonrasında birtakım kınama cümleleriyle değil, "PKK'nın kökünü kuruttuk, Kuzey Irak dahil bütün bataklıkları kurudu" müjdesiyle çıkmasını istiyoruz karşımıza!

***

Not: Dün, Manisa'daki hamile kadının tekmelenmesi olayında şüphelinin serbest bırakılmasına tepki gösterdim ama sonrasında salıverilmenin "olay anında orada olmadığını kanıtlayan delil durumu"na göre gerçekleştiği açıklandı. Kimseyi yargısız infaz etmiş olmayalım. Suçlu her kimse bulunup en ağır şekilde cezalandırılması dileğiyle.

Yazarın Diğer Yazıları