Dünyada menopoz yaşının 45-55 arasında olduğu kabul edilse de, artık menopoza çok daha erken girilebildiğini de söyledi.
40’lı yaşlardan itibaren kadınlarda fiziksel ve hormonal değişimlerin yanı sıra, çeşitli sağlık problemleri de görülebildiğini ifade etti.
Bu dönemde yaşam şeklinde yapılacak değişiklikler ve düzenli doktor kontrolleri ile menopoz sonrası sağlıklı bir yaşam sürdürülebileceğini vurguladı.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nde görev yapan Dr. Öğr. Üyesi Erhan Cömert, 40 yaş üstü kadınların nelere dikkat etmeleri gerektiğini anlattı.
Menopoz, kadınların hastalanacağı bir dönem değildir. Menopozda yaşanan hormonal değişimler bazı fiziksel veya duygusal değişikliklere yol açsa da, sağlıklı bir yaşam sürdürmek ve düzenli kontroller yaptırmak bu endişeleri ortadan kaldırabilir.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Erhan Cömert, “Menopoz korkulması gereken bir süreç değildir. Yaşam şeklinde yapılacak ufak değişikliklerle bu süreç rahat ve sorunsuz atlatılabilir. Menopoz, kadınların hastalıklara yakalanacağı anlamına gelmez. Hormonal değişimler kadınlarda hem fiziksel hem de duygusal olarak farklılıklar yaratabilir. Ancak bu her kadın için aynı olmayabilir. Bu sürecin nasıl olacağı tam olarak bilinmemekte ve her kadının deneyimi farklı olabilmektedir. Menopoza geçiş döneminde adet kanamaları aniden durabileceği gibi, süre ve miktar olarak değişiklikler de gösterebilir ve daha sonra durabilir. Bu normal bir durum olabilir, ancak patolojik nedenleri ekarte etmek için hekime danışmak şarttır” diye belirtti.
JİNEKOLOJİK MUAYENE VE SMEAR TESTLERİNİZİ İHMAL ETMEYİN
Menopoz yaklaşan kadınların bazı belirtilerde doktora gitmeleri gerektiğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Erhan Cömert, “Adet kanamasında azalma veya artma, adet arası kanamalar, adet düzensizliği, kasık ağrısı, geçmeyen vajinal enfeksiyonlar, cinsel ilişki sonrası kanamalar, vajinal bölgede yaralar önemli belirtilerdir. Bu tür belirtilerde kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarına başvurulmalıdır” dedi.
40 yaş ve üzerinde jinekolojik hastalıkların yanı sıra birçok hastalığın erken teşhisinin hayati önem taşıdığını vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Cömert, “Her kadının rutin jinekolojik muayene, smear testi, meme ultrasonu, mamografi, rutin kan testleri, göz muayenesi, kolonoskopi, endoskopi gibi testleri doktorlarının önerisiyle periyodik olarak yaptırması gerekir” dedi.
MEYVEYİ FAZLA TÜKETMEYİN
Dr. Öğr. Üyesi Cömert, 40 yaşından sonra kadınların sağlıkları için bazı yaşam tarzı değişikliklerine gitmeleri gerektiğini vurguladı.
Cömert, “Bu süreçte metabolizma hızı yavaşladığı için beslenme düzenine özen gösterilmeli. Beslenme rutinimize sağlıklı proteinler, sağlıklı yağlar, az miktarda karbonhidrat, sebze ve meyve eklemeliyiz. Meyve vitamin kaynağı olsa da vücuda fazla şeker verebilir, bu yüzden meyveyi aşırı tüketmemeliyiz. Kuruyemiş tüketiminde de porsiyona dikkat etmeliyiz çünkü kuruyemişler fazla yağ alımına yol açabilir. Bu dönemlerde kalsiyum içerikli besinleri de ihmal etmemeliyiz” dedi.
UYKU OBEZİTE RİSKİNİ DÜŞÜRÜR
Dr. Öğr. Üyesi Cömert, uykunun hem fiziksel hem de zihinsel sağlık için çok önemli olduğunu belirtti.
Cömert, “Vücut uyurken kendini yeniler. Uyku kalitesi obezite riskini düşürür, beyin fonksiyonlarını iyileştirir, konsantrasyon ve performansı yükseltir. Uykuyla birlikte spor ve egzersiz de yapmaya özen göstermeliyiz. Yaş ilerledikçe vücut yağ oranı artar, kas kütlesi azalır ve kemik yoğunluğu düşer. Bu değişiklikleri spor ve egzersizle dengeleyebiliriz” diye konuştu.
MEME SAĞLIĞINIZA DİKKAT EDİN
Dr. Öğr. Üyesi Erhan Cömert, 40 yaşından sonra kadınların meme sağlığına daha çok dikkat etmeleri gerektiğini söyledi.
Dr. Öğr. Üyesi Erhan Cömert, “40 yaş üstü kadınlar menopoz olsun ya da olmasın mutlaka meme ultrasonografi ve mamografi yaptırmalıdır. Her duş aldıktan sonra meme muayenesi yapmalıdır. Böylece olası değişiklikleri erken fark edebiliriz. Ayrıca 40 yaşından sonra bağırsak sağlığı da önemlidir. Kabızlık, hazımsızlık, kilo değişimi ve sürekli yorgunluk bağırsak sağlığıyla ilgili sorunların belirtileri olabilir. Sağlıklı bir bağırsak sindirimi ve enfeksiyonlara karşı direnci artırır. Bunun yanı sıra 40 yaş üstü kadınlar susuz kalmamalıdır. Yaşlanan vücut suyu daha az tutar ve daha çok kaybeder. Su içmek vücut ısısını ayarlar, kaslara kan akışını sağlar, organların besin emmesine yardımcı olur ve vücudu toksinlerden temizler.” dedi.