Söğüt ağacının 3500 yıldır şifa kaynağı olarak bilinen bir bitki olduğu biliniyor. Yaprakları ve kabukları, doğal bir ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak eski çağlardan beri kullanılmakta olduğunun altı çizildi.
Latince ismi Salix alba olan bu bitki, büyük bir ağaç şeklinde, özellikle su kenarlarında, dünyanın birçok bölgesinde yetişmekte olduğu bildirildi.
Çin, Mısır, Asur, Yunan hekimleri, Hipokrat'tan Galen'e kadar, bu bitkiden faydalanıldığı ortaya çıktı.
1897 yılında kimyager Felix Hoffmann, söğüt ağacından elde edilen salisilik asidi saf bir şekilde üretmeyi başarmıştır. Bu madde, ASPİRİN adı verilen ilacın ana bileşenidir.
Aspirin, ağrı ve ateşi gidermek için yaygın olarak kullanılmaktadır.
Söğüt ağacı, baş ağrısı, ateş, boğaz ağrısı, titreme, romatizma, kusma, siğil, cinsel sorunlar gibi pek çok rahatsızlığa iyi gelmektedir. Çünkü bu bitki, aspirinin doğal kaynağıdır. Günümüzde de söğüt ağacı, ateş, iltihap, eklem - kas ağrıları, baş ağrısı, sırt ağrısı, adet sancıları, diş ağrısı gibi durumlarda kullanılmaya devam etmektedir.
Söğüt ağacı ve aspirin, benzer şekilde kullanılabilir. Farkları, söğüt ağacının doğal bir salisilik asit içermesidir. Bu nedenle, yapay olarak üretilen aspirine kıyasla daha az yan etkiye sahiptir. Aspirin, kalp krizi ve felç riskini azaltmak için önerilmektedir. Bu faydalar, söğüt ağacı için henüz kanıtlanmamıştır. Ancak, yapısı itibariyle, aynı faydaları sağlayabileceği düşünülmektedir.
Söğüt ağacının genç dalları (2-3 yaşındaki), bahar aylarında kesilir. Gri renkli kabuk soyulduktan sonra, alttaki kabuk kısmı toplanır. Bu kabuk, taze veya kurutulmuş olarak kullanılabilir. Günlük doz, dört saatte bir 100-250 mg. kadardır.
Söğüt ağacı kabuğunun, doğranmış veya kurutulmuş tozu, 1 tatlı kaşığı miktarında, yarım litre su ile kaynatılır. Elde edilen sıvı, 3 veya 4 eşit parçaya bölünerek, günde bir kez içilir. Bu sıvı, soğutulduktan sonra, yanık veya kesik yaraların iyileşmesi için de haricen kullanılabilir.
Söğüt ağacı, bademcik iltihabı olanlara tavsiye edilmez. Hamile veya emziren kadınlar, doktorlarına danışmadan kullanmamalıdır. Çünkü bu bitki, plasenta veya süt yoluyla bebeğe geçebilir. Ayrıca, aspirine alerjisi olanlar da söğüt ağacından uzak durmalıdır.