Sözcü'den Nazan Doğaner Halıcı'nın haberine göre, ‘Virüs sadece yaşlıları hedef alıyor. Ben gencim, bana bir şey olmaz' diye düşünmek çok yanlış. Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, büyük küçük herkesin korona virüse karşı tedbirli olması gerektiğinin altını çizdi. Prof. Dr. Ceyhan'ın konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu;
"HÜKÜMETLERİ YANILTTILAR
Nisan ve mayıs ayında yapılan ilk çalışmalarda, çocukların corona virüsünü az bulaştırdığı, hatta bulaştırmadığı söylendi. 5 yaş altına maske takmaya gerek olmadığı da dile getirildi. Hatta bu, Dünya Sağlık Örgütü Başkanı Ghebreyesus tarafından açıklandı. Dünyada ve bizdeki danışmanlık hizmeti veren bilim adamları tarafından da bu şekilde açıklandığı için insanlar yanıltıldı. Bu kişiler, hükümetleri yanıltarak yanlış kararlar alınmasına neden oldu. Bizde de böyle oldu, dışarıda da. Özetle devletler yanıltıldı, birden bire tedbirler kaldırıldı. Başımıza gelen işin en büyük sorumlusu bu kişiler oldular.
MASKE KONUSUNDA ARACILIK ETMELİLER
Mesajların iletilmesinde bu grupların lafını dinlediği ya da bu gruplarda etkili olan öğretmen, muhtar, sosyal gruba liderlik yapanlar, imamlar aracılık etmeli. Örneğin Diyanet'in camilerde, cuma namazlarında bu mesajları vermesi gerekiyor. Yoksa onlara devletin, basının ulaşması pek mümkün olmuyor.
ÇOCUKLAR İÇİN YANLIŞ AÇIKLAMA YAPILDI
Pandemi sürecinde çocuklar için yanlış açıklamalar yapıldı, risk altında olmadıkları söylendi. Çünkü o dönemde bu çalışmalar yapıldığı sırada çocuklar dışarı çıkmıyordu. Çocuklar dışarı çıkmaya başladıktan sonra, özellikle kreşler ve anaokullarının açıldığından beri bu düşüncenin son derece yanlış olduğu anlaşıldı. Çocukların da en az yetişkinler kadar virüs bulaştırabildiği, hatta adolesan yaş grubunun yetişkinlerden daha fazla virüs bulaştırdığı anlaşıldı.
220 ÇOCUK VAKASI
Bizim yaptığımız çalışmada 220 çocuk vakamızı açıkladık. Bunların içerisinde 6 tanesi uzun süre solunum cihazına bağlı olarak yoğun bakımda yattı. İkisini de kaybettik. Hatta Sağlık Bakanlığı ülke genelinde 12 çocuğun kaybedildiğini açıkladı. Yani çocuklar hiçbir şey olmayan bir grup değil. Dolayısıyla çocuklar için de yetişkinlerin aldığı tüm korunma tedbirleri alınmalı.
ÇOK BAĞIRARAK KONUŞMAK DA TEHLİKELİ
Gençler hem kendilerinin hem de yakınlarının sağlığını riske atmamak için maske takmalı. Kalabalıklara girmemeliler. Diğer insanlarla maskeli bir şekilde en az 1.5 metre mesafeden ilişki kurmalılar. Çok bağırarak konuşmak ve kalabalık bir ortamda şarkı söylemek, bunlar riski artıran faktörlerdir.
OKULLARI ERLEMEK ANLASIZ
Okulları belli bir tarihe ertelemek son derece anlamsız. Çünkü virüsün hangi tarihte, hangi durumda olacağını bilemezsiniz. Bu yüzden bunun belli sayısal kriterler konarak ona göre yapılması lazım. Okulları açma acil eylem planı hazırlanmalı. Planda hangi sayıda okulların karma bir eğitime başlayacağı, kriterimiz günlük vaka sayısıysa hangi sayıda okulların yüz yüze eğitime geçeceği, hangi sayıda eğitime ara vereceği bunların hepsi belirlenmeli. Yoksa günlük değerlendirmelere bırakırsanız, örneğin 31 Ağustos'ta durum tehlikeli diye açmadığınız birinci sınıfları, şimdi çok daha riskli bir durumda açmak zorunda kalacaksınız. O yüzden bunlar böyle tarihlerle değil, sayısal kriterlerle değerlendirilmeli.
GİZLİ BULAŞTIRICILAR
Bakanlığın bir tarama çalışması var ve o tarama çalışmasında görüldü ki Türkiye'de 20 bin aktif vaka varken 215 bin tanı konmamış. Belirtisiz ya da az belirtili olduğu için test yapılmamış ama pozitif olan kişiler vardı. Dolayısıyla minimum 10 katı kadar (bu sadece bizim ülkemizde değil, en iyi test yapan ülkelerde bile) virüs taşıyan insan var. Şu anda aktif vaka sayımız 25 bin civarında. Demek ki en az 250 bin tane virüs taşıyan ve etrafa bulaştırma potansiyeli olan insan var."
SÖZCÜ