11 Eylül 2001'de hava korsanları tarafından kaçırılan dört yolcu uçağından üçü, Dünya Ticaret Merkezi'nin ikiz kulelerini ve Savunma Bakanlığı binasını hedef aldı. Beyaz Saray'ı vurmak isteyen dördüncü uçak ise düşürüldü. Bu saldırılarda yaklaşık 3 bin kişi hayatını kaybetti.
Dönemin Başkanı George W. Bush, o sırada bir ilkokulda çocuklara kitap okuyordu. Saldırılar hakkında bilgi alır almaz sınıftan çıkarak "teröre karşı küresel savaş" ilan etti. Saldırıların sorumlusunun, Afganistan'daki radikal örgüt El Kaide'nin lideri Usame Bin Ladin olduğu belirtildi.
Bu gelişmeler üzerine Afganistan'daki Taliban yönetimi hedef alındı ve yaklaşık bir ay sonra ülke işgal edildi. Operasyon sonucunda Taliban yönetimi devrildi. Ancak El Kaide lideri Usame Bin Ladin, 2011 yılında öldürülse de Afganistan’da istikrar sağlanamadı. Taliban, Amerikan ordusu ve uluslararası koalisyona rağmen güç kazanmaya devam etti ve 20 yılın sonunda yeniden iktidarı ele geçirdi.
Saldırılar gerekçe gösterilerek belirlenen ikinci hedef Irak oldu. Saddam Hüseyin'in teröre destek verdiği ve kitle imha silahlarına sahip olduğu iddialarıyla uluslararası kamuoyunu bilgilendiren Amerika Birleşik Devletleri, Nisan 2003'te Irak'ı işgal etti. Baas yönetimi devrildi, Saddam Hüseyin yakalandı ve idam edildi; ancak kitle imha silahlarının varlığı kanıtlanamadı.
Irak'ın işgali ve Saddam'ın devrilmesi, yeni bir tehdidin doğmasına neden oldu: IŞİD.
IŞİD'in Musul başta olmak üzere Irak ve Suriye'deki kilit kentleri ele geçirmesiyle Amerika Birleşik Devletleri 2014'te tekrar Irak'a müdahale etti. ABD Ordusu, IŞİD hedeflerine yönelik hava saldırıları düzenledi ve Suriye'de de operasyonlar gerçekleştirdi.
11 Eylül terör saldırılarında hayatını kaybedenler için New York'ta yapılan anıtın yanındaki "Tribute in Light" (ışığa atıf) adlı ışık demeti, sadece 11 Eylül geceleri yakılan bir projeksiyon olarak yıldönümü öncesinde test edildi.