Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıkıma uğrattığı 11 ilde 50 binden fazla vatandaş hayatını kaybetti. On binlerce ev enkaza dönerken depremden etkilenen illerde adeta hayalet şehirler oluştu.
Kahramanmaraş depremlerinin yarattığı yıkımın ardından "imar affı" düzenlemeleri nedeniyle AKP iktidarı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan eleştirilerin hedefi oldu.
21 YILDA 8 İMAR AFFI
Çıkarıldığı her dönem tartışmalara neden olan "imar affı" düzenlemesi, AKP'nin 21 yıllık iktidar döneminde 8 defa yürürlüğe girdi.
2018 yılında yapılan son imar affı düzenlemesinden deprem bölgesi "Adana’da 58 bin 748, Adıyaman’da 10 bin 575, Gaziantep’te 39 bin 987, Hatay’da 56 bin 034, Diyarbakır’da 14 bin 634, Elazığ’da 10 bin 872, Kilis’te 4 bin 860, Osmaniye’de 21 bin 011, Kahramanmaraş’ta 37 bin 795, Malatya’da 21 bin 966, Şanlıurfa’da 25 bin 320 bina" faydalandı.
ERDOĞAN: "İMAR AFFI İLE VATANDAŞIN SORUNUNU ÇÖZDÜK"
Geçmişte düzenlediği mitinglerde imar affı ile vatandaşın sorunlarını çözdüklerini dile getiren Erdoğan'ın, “İmar Barışı ile 144 bin 556 Maraşlı vatandaşımızın sorununu çözdük. Hatay’da 8 bin konut projesini hayata geçirdik. İmar barışıyla, toplam 205 bin Hataylı vatandaşımızın sorununu çözdük…” sözleri, depremden sonra yeniden gündem oldu.
DEPREMDEN SONRA ERDOĞAN: BU İŞİN AFFI MAFFI OLMAZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremlerin ardından imar affına dair yasada düzenlemeye gidecekleri açıklamasını yaptı.
Katıldığı televizyon programında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aynı şekilde İmar affı diyorsunuz. Bu konuyla ilgili parlamentoyla ilgili, Anayasa''nın aklımda kaldığı kadarıyla 50. maddesi olsa gerek, bunların içerisinde katalog suçlar var. O da yerini alacak. Biz onunla daha da köşeye sıkıştıracağız. Bu işin affı maffı olmaz" ifadelerini kullandı.
AKP'Lİ EROĞLU DEPREM RAPORUNU AÇIKLADI
Kahramanmaraş depremlerinin yarattığı yıkım, Türkiye genelinde şehirlerin yapısını tartışmaya açtı. TBMM Deprem Araştırma Komisyonu konuya ilişkin araştırma raporunu yayımladı.
Komisyon Başkanı AKP'li Eroğlu'nun komisyon raporuna ilişkin "İmar Kanunu günümüz şehircilik, planlama, yapı üretim ve denetim hizmet ihtiyaçlarına cevap veremez ve ulusal afet mevzuatıyla da kopuk bir durumdadır. Yeni bir İmar Kanunu hazırlanmalıdır" sözleri dikkat çekti.
Eroğlu, raporu TBMM Başkanlığına sunacaklarını kaydetti. Veysel Eroğlu'nun deprem raporuna ilişkin açıklaması şu şekilde:
"DEPREME DAYANIKLI BİNALAR İNŞA EDİLMELİ"
"Halk arasında da ifade edildiği gibi 'deprem öldürmez, bina öldürür' düsturu ile harekete geçerek sağlam zemine depreme dayanıklı binalar inşa edilmesi gerekmektedir. Özellikle depreme dirençli şehirler tesis etmek için devletimiz bütün kurumlarıyla harekete geçmelidir. Sağlam zeminlerde, kaliteli malzemeler kullanarak, iyi bir mühendislik ve işçilik ile sağlam binalar inşa edilmesi bir zarurettir. Söz konusu bu konutların sosyal donatılarıyla birlikte inşa edilmesi ise en önemli hususlardan biridir" dedi.
"YENİ BİR İMAR KANUNU HAZIRLANMALI"
AFAD Başkanlığı yapılanmasında sahada daha etkin ve hızlı karar alınarak kaynakların doğru yönetilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu sebeple yetkilerin en alt müdür/grup başkanı seviyesinde dağıtılması sağlanarak, afet yönetiminin sürekliliği sağlanmalıdır. Bütün Bakanlıklarda Afet ve Acil Durum Yönetimi Dairesi Başkanlığı kurulmalıdır. Büyükşehir ve il belediyelerinde Afet ve Risk Azaltma Daire Başkanlığı ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı kurulmalıdır. İlçe belediyelerinde ise Afet ve Risk Azaltma ve Kentsel Yenileme Şube Müdürlükleri kurulmalıdır. 1985 yılında, takriben 38 yıl önce, yürürlüğe giren 3194 sayılı İmar Kanunu günümüz şehircilik, planlama, yapı üretim ve denetim hizmet ihtiyaçlarına cevap veremez ve ulusal afet mevzuatıyla da kopuk bir durumdadır. Afet, koruma ve çevre gibi konularda politika ve ilmi gelişmeler ile uyumlu olan yeni bir mekansal planlama anlayışı ile oluşturulan yeni bir İmar Kanunu hazırlanmalıdır.
"VALİLİKLERDE ÜST KURUL HAZIRLANMALI"
Depreme hazırlık ve deprem ile alakalı çalışmaların il esasında ele alınması için illerde Valilikler riyasetinde bir 'Üst Kurul' teşkil edilmesini önerdiklerini kaydeden Eroğlu, "Bu kurulda belediyeler de dahil olmak üzere ilin ilgili kurumları yer almalıdır. Bu üst kurulların oluşturulması için bir Cumhurbaşkanlığı genelgesi çıkarılmalıdır. Kentsel dönüşüm uygulamasında riskli bölgelerin tespit edilerek, yapılacak uygulamanın bu risk durumuna göre öncelik sıralaması yapılmalıdır. Kentsel dönüşümün teşvik edilmesi gayesiyle mülk sahiplerine verilen faiz desteği oranı ile kredi miktarının artırılması ve kredi vadesinin uzatılması da öneriler arasında.
"BİNALARIN PERİYODİK MUAYENESİ YAPILMALI"
"Zemin taşıma gücü zayıf olan bölgelerde zemin iyileştirme çalışması yapılması şarttır. Konutların altı mümkün mertebe dükkan ve mağaza olarak kullanılmamalıdır. Dükkan ve mağazalar ayrı bir proje olarak değerlendirilmelidir. Yeterli sayı ve yetkinlikte teknik personeli olmayan belediyelerden ruhsat verme işlemi, personel sayısını tamamlayana kadar askıya alınmalıdır. Binaların özellikle bodrum katlarında kaliteli bir su tecridi yapılması gerekmektedir. Yetkin mühendislik uygulamasının başlatılması gerekmektedir. Binaların periyodik muayenesine yönelik mevzuat hazırlanmalı, bu kapsamda yapı denetime tabi yapıların 5 yıl içerisinde, yapı denetime tabi olmayan yapıların 2 yıl içerisinde periyodik muayenesinin yapılması gerekmektedir. Muayene şartlarını sağlamayan yapılar güçlendirilmeli veya yıkılmalıdır.
VALİLİK VE ARAMA KURTARMA EKİPLERİ AÇIKLAMASI
Deprem bölgelerine koordinatör olarak vazifelendirilen valiler, daha önce o bölgede valilik yapmış ve bölgeyi bilen kişilerden seçilmelidir. Afetlerden sonra bölgede arama, kurtarma ve benzer faaliyetlerde bulunacak ekiplerin, kendi ihtiyaçlarını kendileri karşılayacak şekilde donanımlı ve hazır hale getirilmesi gerekmektedir. (DHA)