21 yılda 1 trilyon dolar dış açık
2023 yılında toplam ihracatımız 255,8 milyar dolar, toplam ithalatımız 361, 8 milyar dolar oldu. 106 milyar dolar dış ticaret açığı ve 48 milyar dolar cari açık verdik.
Bu rakamların ne ifade ettiğini daha iyi anlamak için yıllık GSYH ile karşılaştırmak gerekir.
Türkiye’nin 2021 yılında toplam GSYH’sı 817,5 milyar dolar ve 2022 de 905,8 dolardır. Cari açık, ülkenin döviz kaybıdır. Yurt dışına kaynak çıkışı demektir.
1 trilyon dolar dış açığı vermek demek, 87 milyon Türkiye’nin bir yıl boyunca başka ülkeler için çalışması, katma değer yaratması demektir. Bu kadar kan kaybı olursa hangi ülke olursa olsun yoksullaşır ve ekonomik istikrar dikiş tutmaz.
Neden bu kadar dış açık veriyoruz?
1.Toplam ithalatımızın yüzde 72’sini, üretimde kullandığımız ara malı ve ham madde oluşturuyor. Üretim bu kadar dışa bağımlı olduğu sürece dış açıklar devam eder.
Türkiye’nin dış açık kıskacından kurtulması için önce sanayide kullandığı ithal ara malı ve ham madde payını en aza düşürmesi gerekir. Bunun için de ara malı ve ham madde ikame yatırımları yapması, bu yatırımlara yüksek teşvikler vermesi gerekir. Ayrıca pamuk gibi ham maddelerin, iplik gibi ara malların üretimi için geçici bir süre ile devletin bu alanda piyasaya girmesi gerekir.
Ayrıca; hukukun üstünlüğüne ve demokratik özgürlüklere dönmesi, yatırım ortamı ve güven oluşturması gerekiyor.
2.Millî dış ticaret politikamız yok.
2023 yılında dış ticaret açığımız 106 milyar dolar oldu. Bu açık sağdan soldan üç-beş milyar dolar borç bularak kapatılacak bir açık değildir. Bu nedenledir ki dış borçları yüksek faiz vererek ancak çevirebiliyoruz.
*2023 dış ticaret açığının yüzde 72,1’ini Rusya ve Çin’e karşı verdik.
*2023 yılında Çin’e ihracatımız 3,3 milyar dolar (Toplam ihracatın yüzde 1,3’ü kadar) buna karşılık ithalatımız 45 milyar dolar oldu. Çin’e verdiğimiz dış ticaret açığının toplam açık içindeki payı yüzde 39,3’ü kadardır.
*İhracatımızın yarısını Avrupa’ya (AB ve İngiltere)’ye yapıyoruz. Ancak 2023 yılında Avrupa’ya açık değil, 4,3 milyar dolar fazla verdik. (Aşağıdaki tablo.)
Çin’den yatırım malı ve teknoloji ithal etmiyoruz veya etsek de önemsiz seviyede kalıyor. Genel olarak Türkiye’de de üretilen, deri eşya, bisiklet, oyuncak, plastik eşya ithal ediyoruz.
Çin’e ithalat kotası ve vergi uygularsak, dış ticaret açığımız yarı yarıya azalır. Buna rağmen neden uygulamıyoruz? Demek ki Hükûmet üzerinde etkili bir Çin ithalat lobisi var.
Bu tabloya rağmen; hâlâ sosyetik solcular ve siyasi İslamcılar, Batı bizi sömürüyor diyor.
Türkiye’nin yerli ve millî politikası olsaydı, dış ticaret fazlası verirdi. İktidar yerli ve millîyi, ithalat kartelini gizlemek için paravan olarak kullanıyor. İthalat kartelinin kim olduğunu herkes biliyor. Ama iktidar ortakları, muhalefet ve finansçılar, kimse dile getirmiyor.