Bilindiği üzere gayrimenkul sektörü, ekonomik veriler, arz talep dengesi, demografik ve sosyal eğilimler, yasal mevzuatlar ve küresel dinamiklerin etkisiyle devamlı değişen bir yapıdadır.
Yaklaşan 2025 yılında gayrimenkul değerlerinde yaşanabilecek değişimlere ilişkin öngörüler, mevcut ekonomik göstergeler ve sektör trendleri üzerinden yapılabilir.
Gayrimenkul değerlerini etkileyen temel etkenler ve 2025 yılı için olası senaryolar aşağıdaki başlıklar altında ele alınabilir.
Ekonomik Koşulların Etkisi:
Gayrimenkul piyasası makroekonomik değişkenlerden doğrudan etkilenir. Bu değişkenlikleri; ekonomik büyüme, enflasyon ve faiz oranları şeklinde sıralayabiliriz.
Bitmesine sayılı günlerin kaldığı 2024 yılında birçok ülkenin, özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerin, sıkı para politikalarına devam ettiği göz önüne alındığında, bu durum 2025 yılına da taşınabilir niteliktedir.
Ülkemizde, mevcut iktidarın bir türlü üstesinden gelemediği yüksek faiz oranları gayrimenkul alımlarını sınırlayabilir. Bu durum, değer artışlarını azaltabilir veya bazı bölgelerde düşüşlere neden olabilir.
Yüksek faiz ortamında alıcılar, gayrimenkul yerine daha nakit ve getirisi yüksek finansal enstrümanlara yönelme eğiliminde olabilir. Bu yönelme doğal olarak gayrimenkul yatırımına olan talebi azaltabilir.
Farklı bir senaryoda ise enflasyonun yüksek olduğu ortamda, gayrimenkul yatırımcıları “değer saklama aracı” olarak gayrimenkule olan talebi artırabilir. Bu durumda gayrimenkul değerleri, özellikle büyük şehirlerde yükseliş eğilimini sürdürebilir.
Demografik ve Sosyal Faktörler:
Gayrimenkul değerlerini etkileyen en önemli etkenlerden biri de demografik değişimlerdir. 2025 yılı için aşağıdaki eğilimlerin etkili olması beklenebilir.
Şehirleşme hızının devam etmesi özellikle büyük kentlerde konut talebini canlı tutabilir. Bu durum, bu kentlerde değerlerin yükselmesine yol açabilir.
Yaşadığımız pandemiyle birlikte ortaya çıkan uzaktan çalışma eğilimi, şehir dışı bölgelere olan cazibeyi artırmıştır. Bu eğilim, önümüzdeki senelerde de devam edebilir ve şehir dışındaki gayrimenkullerin değerlenmesine neden olabilir.
Bölgemizde yaşanan savaşlar ve ekonomik krizlerin sebep olduğu göçler, gayrimenkul değerlerini doğrudan etkileyebilir. Özellikle büyük şehirlerde artan nüfus, kiraları ve konut fiyatlarını yukarı çekebilir.
Teknolojik ve Yasal Gelişmeler:
Teknolojik gelişmeler ve yasal düzenlemeler, gayrimenkul piyasasına yeni bir yön verebilir.
Akıllı şehir projeleri ve sürdürülebilir konut projeleri, 2025 yılında da talep görebilir. Enerji verimliliği yüksek binalar, yenilenebilir enerji sistemlerine sahip projeler, alıcıların ilgisini çekebilir ve bu tür gayrimenkullerin değerlerini artırabilir.
İktidarın konut piyasasını dengelemek için getireceği yeni uygulamalar, değerler üzerinde doğrudan etkili olabilir. Örnek vermek gerekirse sosyal konut projeleri gibi politikalar, değerlerin daha düzenli seyretmesine neden olabilir.
Küresel Dinamikler ve Jeopolitik Riskler:
Küresel ekonomi ve jeopolitik riskler, gayrimenkul piyasasında büyük rol oynar.
Son birkaç yıldır devam eden ekonomik durgunluk, 2025 yılında da devam ederse, gayrimenkul fiyatlarında düşüş yaşanabilir.
Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde yabancı yatırımcıların ilgisi, döviz kurlarına bağlı olarak artabilir. Paramızın değer kaybı, yabancı alıcılar için fırsat yaratabilir ve değerleri yukarı doğru çekebilir.
Yerel Gayrimenkul Piyasasında Beklentiler:
Ülkemiz özelinde, 2025 yılında gayrimenkul değerlerinin nasıl şekilleneceğini belirleyecek bazı temel etkenler aşağıdaki şekilde olabilir.
Deprem riski özellikle Marmara Bölgesi’nde gayrimenkul tercihlerinde değişikliğe neden olabilir. Sağlam zemin yapısına sahip, yeni ve güvenli yapılara olan talep artabilir.
Konut arzındaki yetersizlik değerlerin yükselmesine neden olabilir. Özellikle büyük şehirlerde kaliteli konutlara olan talep, değerleri yukarı çekebilir.
Sonuç olarak; 2025 yılında gayrimenkul değerleri, birçok etkene bağlı olarak şekillenecektir.
Küresel ekonomik koşullar, faiz oranları, enflasyon, kentleşme ve iktidar politikaları, bu dinamiklerin başında gelmektedir. Yatırımcılar piyasanın temel dinamiklerini dikkate almalıdır. Her durumda, doğru lokasyona ve nitelikli projelere yapılan yatırımların kazanç sağlayacağı unutulmamalıdır. Öngörüm; gayrimenkul sektörünün 2025 yılında da, uzun vadeli yatırım aracı olarak önemini koruyacağı şeklindedir.