Eh 2015'i de gırtlağımıza kadar çamura batmış bir şekilde bitirmeye hazırlanıyoruz. Bunda en büyük başarı, yüzde 49'da. Zaten bu yılın şampiyonu onlar. Ölen gençler, yakılıp, yıkılan kentler ve kasabalar, yolsuzluk, hırsızlıklar, dış politikada yaşanan tutarsızlıklar, bence hep yüzde 49'un en büyük başarısı.
Yılın son haftasındayız. AKP iktidarı, bundan önce, yaşadığımız son 10 yılın her senesinde yaptığı gibi, ülkeyi gırtlağına kadar belaya batırmış bulunuyor. Geçenlerde oturdum, düşündüm, herkesten gelen emre, "yes sir" diyen siyasetçilerin, ne denli büyük açıkları var ki, verilen her emri, itirazsız, topuk çakarak yerine getiriyor ve elalemin her hakaretini, sineye çekiyorlar.
Washington-Ankara hattı
AKP iktidarının siyasetçileri, 10 yıldır, Amerikalılarla yaptıkları temaslar hakkında, yalan söylememeyi de öğrenemedi. Ya da onların, kendilerini düzeltmesini umursamıyorlar. Biz söyleriz, onlar yalanlayana kadar idare ederiz mantığı. En çok da, Washington-Ankara hattında oluyor bu gelişme. Hatırlayın, ABD Başkan Yardımcısı Biden'ın, Davutoğlu'nu arayıp, Türk askerlerinin, Irak'tan çıkarılmasını istediğini yazmıştık. Davutoğlu derhal yalanladı, yok öyle bir şey dedi. Bu kez Beyaz Saray, bunu istediklerini, Türk askerinin Irak'tan çıkması gerektiğini, kendi sitesinden yazılı olarak açıklayıp yalanladı.
Aynı konu, Türk-İsrail ilişkileri konusunda da geçerli. İsrail'e sövüp sayıp, kendi seçmenleri için tribünlere oynarken, el altından pazarlık yapıyorlardı. Bakanları durumu kurtarmak için, "bizim İsrail devleti ve halkı ile sorunumuz yok" bile dediler. Sonuç, İsrail tarafı, gerçek durumu açıkladı. Düşünün Gazze ablukası kalkacak dediler. Kalkmıyor. Hamasçıları vermeyiz dediler, ama sınır dışı ediyorlar. Hamasçılara kucak açmayacakları konusunda da İsrail'e söz vermişler. Buna karşılık, ölenler için aldıkları bir 20 milyon dolar var. Öldüren İsrailli askerler hakkındaki suçlamalardan da vaz geçildi. Şimdi ne oldu?
Bu gelişmelerin benzeri, eminim, Türk-Rus ilişkilerinde de yaşanıyor. Putin, her ağzını açışta, bizimkilere hakaret ederken, Ankara sabır ve ısrarla ilişkilerin düzelebileceğini vurguluyor. En sonunda kaçak saray mukimi, uzlaşma temasını bırakıp, doğrudan Moskova'ya saldırmaya başladı. Ancak Putin'in son konuşmaları, Türkiye'de bazı kişilerin saltanatının, kısa sürede sona ereceği işareti veriyor. Esad, Tahran'a gidiyor. Yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı gibi, artık onsuz bir Suriye'den kimse söz etmiyor. Suriye'de Rusya ve İran, yakın bir tarihte, büyük bir kara harekâtının ön hazırlıklarını tamamladılar. 2106 yılında, bizimkilerin birlikte namaz kılmaya hazırlandığı gruplara karşı, harekât var gibi.
2016, 2015'i aratacak
Sevgili okurlarım, bu iktidarın elinde nasıl bir kadro var? Anlayabilene aşk olsun. Devlete yerleşeceğiz derken, kendilerine yararlı olacak bürokrat takımını da temizlemişler anlaşılan. Atılan adımları değerlendirmeyen, önceden atılacak adımlara karar veremeyen, her halde, kendi alanlarında piyasayı boş bulunca, hızla yükselen, sekizinci kalite bürokratlar var ellerinde.
34 ülkelik Sünni ittifakı, daha kurulurken yıkıldı. Sanki Suudiler, bugüne kadar, kendi başlarına bir şeyi başarmış gibi. Onlar yalnızca bizimkiler gibi kendilerine verilen talimatları yerine getiriyorlardı. İttifaktan, Mısır da çekileceği sinyalini verdi. Kala kala, ellerinde bir biz kaldık galiba. Kalanların da, dünya siyasi tarihindeki yeri, ortada.
Türkiye ne yazık ki bu yüzde 49'un büyük başarısı ile ülkeyi parçalanmaya, iç savaşa götüren bir siyasi kadroyu iktidar yaptı. Ekonomi uzmanlarımızın beklentilerinin tersine, FED (Amerikan Merkez Bankası) faiz hadlerini yükseltti. Garabete bakın ki onlar faiz artırınca, doların değer kazanması beklenirken, Türk lirası karşısında değer kaybetti. Söylediğim gibi, Türkiye'de parasal işler, hiçbir ekonomik kural ve çerçeveye uymuyor. Türk ekonomisi için önemli gelişmeleri adam gibi ekonomi uzmanları, 2016'da bekliyor. Yani anlaşılan 2016 bize, 2015'te biz bir şey görmemişiz, dedirteceğe benziyor.
Söylediğim gibi, 2015'in yıldızı yüzde 49.
