2007'den kalanlar; 2008'de beklenenler

Köşe yazarları 2007 olaylarını, gelişmeleri, mizaç ve meşreplerine, umutlarına göre, 2008 yılı için de ihtimalleri; gene, mizaç ve meşreplerine göre iyimserlik veya karamsarlıkla yorumlamışlar.
Mesela Mehmet Ali Birand... “2008’de, çok heyecanlı ve güzel bir yıl geçireceğiz” derken, belli ki umudu operasyonun başarılı olması değil; “demokratik-diplomatik” çözüm ve “nurlu AB yolunda” kararlılıkla yürümek!

Hasan Cemal ise, Orhan Pamuk’a övgüde bulunduktan, Hrant Dink’e ağıt yaktıktan ve Şemdinli Davası hükmünden şikâyet ettikten sonra, 2008 için bedbin!

2007’den kesitler
Ben 2008’in bu ilk gününde, önce Hürriyet gazetesinin, yeni yılın ilk sayısında ek olarak verdiği, çok güzel bir “2008- Atatürk Takvimi” nden söz etmek istiyorum. Bu takvimi, hemen çalışma odamın duvarına, O’nun, başka ve çoğu içlerinde babamın da olduğu fotoğraflar arasına astım!
Bu takvim, anlayanlara, çok anlamlı bir belge; aylara göre, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, 1919’dan sonra Kurtuluş Savaşı döneminden, Cumhuriyet’in ilk yıllarından, ölümüne kadar fotoğrafları var... Sonunda da Mustafa Kemal’in silueti önünde Anıtkabir! Bir mutlu dönemin -Atatürk yıllarının- takvimi ve nereden nereye geldik (getirildik) bunun hatırlatması! Mesela, Sivas’ta Kurtuluş savaşında, Mustafa Kemal “kalpaklı” , sonra da 1926’da, 1930’larda Mustafa Kemal Atatürk, açık başlı veya modern şapkalı hanımlarla, genç kızlarla ve Dolmabahçe’de bir düğünde fraklı; gelinle dans ediyor!

Ve şimdi yıl 2008... Bu umut dolu altın yıllardan sonra, bugün Çankaya’da, Atatürk’e hiç inanmayan ve “Birinci Cumhuriyet bitmiştir” demiş Abdullah Gül ve türbanlı tesettürlü eşi var! İktidarda da felsefesi “Atatürk Cumhuriyetinin” tam anti tezi bir iktidar var! Gelecek yıl Yeni Şafak, Zaman, Vakit veya o tür bir gazetenin, ek olarak verebileceği 2009 takviminde, bunların fotoğraflarını görürsek şaşırmamalı! Hatta TMSF, yani hükümet yönetimindeki Sabah gazetesi, 2009 takviminde, eşi AKP milletvekili Salih Memecan’nın, Atatürk “karikatürleri” yayınlanırsa da şaşmam. İlk örnek Memecan’ın öncekigünkü çizgisindeki Mustafa Kemal; Hürriyet akvimindeki, kalpaklı Atatürk’ün çirkinleştirilmişi!

Soruyorum: Şimdi, Mustafa Kemal ve devrimleri, düşünceleri, O’nunla birlikte, Anıtkabir’e mi gömüldü? Kurtuluş savaşı, devrimler boşuna mı yapıldı? Ve bundan sonra da bunlar, milli değerler, “gıdım gıdım”, AB’ye, “uyum uyum” harcanacak mı? Bazıları hatta iktidarın başları, mensupları, “durum ve konum” icabı, Atatürk’e, övgüler düzüyorlar ama “fiiliyatta” neler oluyor? Hemen söyleyeyim; Atatürk Cumhuriyeti, kadroları, değerleri ve devrimleriyle birlikte Anıtkabir’e gömülecek.

Makas değişiyor
Bakın, sosyolog bir kadın Profesör Nur Vergin “Türkiye makas değiştiriyor” buyurmuş ve de AKP, ülkenin “emniyet kemeridir” demiş. “Makasın değiştirildiği” belli de, “ülkenin” şimdi, bu “emniyet kemerine” değil, asıl “cankurtaran simidine” ihtiyacı var! Makas değiştirilirken, TSK’nın da, AB’ye, uyum sürecinde, “battal raylara” çekilmesi de, gündemde... TSK, ordu-millet kavramının, somut ifadesidir... Ama bugünlerde askerlik yapmayanlar, yani vatan görevinden kaçanlar eskiden olduğu gibi vatandaşlıktan çıkarılmayacak ve de, vicdani ret yani “vicdansızca asker kaçaklığı” meşrulaşacak! Bir taraftan da askerlik, vatan görevinden kaçak, DTP’li Demirtaş yargılanmakta! Ne kafa karışıklığıdır bu! Eskiden asker kaçağına “alçak” denirdi, şimdiyse bunlar “vicdan sahibi” !

Gözlerimi yaşartan roman
Yalaka medyada pek yer almaz, ama çoğu emekli komutanların, özellikle Güneydoğu hakkında ilginç kitapları yayınlanıyor. Bu arada, Emekli Tümgeneral Alaettin Parmaksız’ın, Bilgi Yayınları tarafından yayınlanan, “Türk-Amerikan Savaşı-Kanlı Deprem” kurgu romanı var. Konusu 2008 yılında geçen, nefis, heyecanlı bir kurgu roman. Muhakkak okunmalı Parmaksız Paşa, askeri bilgisini güzel üslubuyla birleştirmiş. Türk Ordusu, 2008’de, ABD ordusunu mağlup ederek Musul’u, “Misakı Milli” hudutlarına katıyor. Bu kurgu -inşallah hayal değil- eseri, gözlerimden yaşlar akarak okudum. Çünkü son sayfalarında, babam ve ben varız!
Sevgili Alaettin Parmaksız Paşa’ya teşekkürler ederim; Beni onurlandırdı, rahmetli Kılıç Ali’nin de ruhunu şad etti!

Yazarın Diğer Yazıları