Hazırlayan: Timuçin MERT
İktidarın emrinde olan medya, tümüyle kabine değişikliği haberleriyle dolu (...) Tabii bu arada, toplumu asıl etkileyecek olan Milli Eğitim'deki müfredat değişikliğinin üstü örtülüveriyor.
(...)
İdris Küçükömer'le başlayıp, günümüzdeki İkinci Cumhuriyetçiler ve "Yetmez Ama 'Evet'çiler" tarafından savunulan çarpık (güya sol) siyasal tezlerin sahipleri artık zaferlerini kutlamak için, zil takıp oynayabilirler:
Asıl İkinci Cumhuriyet, (eğer adına hâlâ Cumhuriyet demek olanaklıysa) şimdi kuruluyor:
Sadece Anayasa değişikliği ile, yasama, yürütme ve yargıya tek başına hâkim olan "Tek Adam Yönetimi" dayatarak değil...
Çocuklarımızın beyni de yıkanarak...
Ve kendi deyimleriyle "Dindar ve Kindar bir Nesil" yetiştirerek!..
Emre Kongar Cumhuriyet
***
Çocuklarımıza hangi cihadı anlatacaksınız
---------
- Afganistan'da kadının gözünün bile görünmesine tahammül edemeyen, dünya medeniyetinin varlığı olan kültürel eserleri dinamitlerle uçuran Taliban cihadını mı?...
*
- Yoksa dibimizde insanların kafasını keserken utanmadan "Allahu ekber" diye haykıran, kadınları seks kölesi haline getiren, insanları diri diri yakan IŞİD'in cihadını mı?...
*
- Yoksa Afrika'da kız çocuklarını kaçırıp köleleştiren, öldüren Boko Haram cihadını mı?...
*
- Türkiye ve üç-beş Müslüman ülkenin dışına çıkın ve "Cihatçı" deyin bakalım dünya ne anlıyor bu kelimeden...
*
- Çocuklarımıza, tarihin bir döneminde kalmış ve orada kalması gereken "Cihat" ve "Gaza" gibi kelimelerin yerine "Vatanseverlik", "Yurtseverlik" kavramlarının gerçek anlamını öğretseniz daha iyi değil mi?...
*
- Önce o güzelim "Allahu ekber" nidasını, kafa kesen caninin ağzından, dilinden kurtarmaya çalışmak çok daha ulvi bir görev değil mi?..
Ertuğrul Özkök Hürriyet
***
Erken seçim kulisleri
-------
Bir grup, 2019'dan önce seçimin olacağını iddia ediyor... Önümüzdeki ilkbaharda veya sonbaharda.. Ama genel kanı 2018'in nisan-mayıs aylarında olacağı..
En geç 2018'in ekim-kasım ayı..
Bunu söyleyenler neye dayanıyor derseniz..
Yedi gerekçeleri var..
***
Birincisi, kabine değişikliği.. Yeni kabinenin seçime hazırlık hükümeti görünümünde olması.. Bu havanın iki yıl sürmeyeceği..
***
İkincisi, Cumhurbaşkanı'nın altı aylık eylem planını açıklamaması.. Deniliyor ki; iki ay oldu, yol haritasını hâlâ açıklamadı.. Toplumun taleplerini karşılayacak projeler sunacağı iddiası vardı.. Beklemesinin nedeni seçim hesapları.. Eylül başında açıklarsa bilin ki seçim nisan ayında..
***
Üçüncüsü; ekonomide görece iyileşmeler var ama bıçak sırtı.. 2019'un kasım ayına ulaşması zor.. Daha doğrusu, riskli.. Bahara kadar seçim ekonomisi uygulanabilir.. Türkiye kaldırır..
***
Dördüncüsü; Meclis içtüzük değişikliğinin acilen yapılması.. Muhalefetin etkisi kırılarak yasaların yeni sisteme uyumu hızla sağlanacak.. Altı ayda bitirilecek..
***
Beşincisi; OHAL'le seçime gitmek iktidarın işine gelir.. 2019'un kasımına kadar OHAL'i taşımak zor.. Cumhurbaşkanı uzak olmayan gelecekte kalkabilir derken aslında erken seçim sinyali verdi..
***
Altıncısı; FETÖ ile mücadele sürerken.. FETÖ tehlikesi sıcaklığını korurken.. FETÖ davaları karar aşamasına geldiği dönemde seçime gidilmesi iktidarın hanesine artı puan yazar..
***
Yedincisi; Yerel seçimin Cumhurbaşkanı seçiminden önce yapılması iktidarın işine gelmez.. Yerel seçimde başka faktörler de devreye girer.. Bu yüzden Cumhurbaşkanı seçimi erkene çekilecek..
***
Bu gerekçelere katılır mısınız; bilmiyorum..(...) Ama Cumhurbaşkanı'nın ülkeyi dileği gibi yönetmek için erken seçime ihtiyacı var mı sorusu yanıt bulamıyor.
Mehmet Tezkan Milliyet
***
Türkeş'ten Bahçeli'ye "kabine dışı kalma" teşekkürü!
-------
... Geçmişte, AKP'ye karşı etkili bir muhalefet yapan MHP, artık birçok konuda AKP'yle işbirliği içinde… "Tuğrul Türkeş'in kabine dışı kalmasını Devlet Bahçeli istedi. O yüzden kabine dış bırakıldı" iddiaları da alabildiğine yaygın…
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun seçim hükümeti için yaptığı bakanlık davetine olumlu yanıt veren Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş'e tepkisi sert olmuştu. Bahçeli, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Tarih turnusol kâğıdı gibidir; ihanetle sadakati tasnif etmekle kalmaz, geleceğin hafızasına nakleder. Vatan sabırdır; mirasyediler idrak edemez" dedi.
İşte, Türkeş'in kabine dışı kalmasını, doğrudan Devlet Bahçeli'ye bağlayanlar olduğu gibi o dönem MHP oylarına ihtiyacı olan AKP'nin, bugün Bahçeli'yle ilişkilerin farklı olması nedeniyle Türkeş'e ihtiyaç duymadığı da belirtiliyor.
(...)
Türkeş dün evindeydi. (...) Kabine dışı kalmasında Bahçeli'nin rolünün olduğu yolundaki yorumları hatırlattım. Tuğrul Türkeş'in cevabı şöyle oldu: "İyi etmiş, Allah razı olsun. Ben de kim bana bu kıyağı yapmış diye merak ediyordum. Devlet Bey yaptıysa kendisine teşekkür ederim. Eşim, 'Tatil yapmayacak mıyız?' diye soruyordu. Ben de hanıma 'Kabine değişikliğini bekleyelim. Kabine dışı kalırsam söz, çoluk-çocukla tatile çıkarız' diyordum. Kabine açıklandığında liste dışı kaldığımı öğrenince evde tatlı bir sevinç hali vardı. Şimdi tatil vakti. Kabine dışı kalmamı kim yaptıysa teşekkür ediyorum."..
Saygı Öztürk Sözcü
***
Vergi toplamanıza da CHP mi engel oldu?
-------
Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın KDV'yle (Katma Değer Vergisi) ilgili açıklamasını görünce duraksadım. Yanlış okuduğum tereddüdüyle ikinci kez baktım.
"Milyonun üzerinde işletmenin hemen hemen hiç KDV ödemediğini" söylüyordu Ağbal.
(...)
Muhasebat Genel Müdürlüğü'nce hafta başı açıklanan son gelir rakamları, telaş yaratmayacak gibi değil.
Yılın başından bugüne dek tahakkuk eden KDV tutarı: 80 milyar 909 milyon TL. Yaklaşık 81 milyar TL diyelim.
Peki, Maliye bu tutarın ne kadarını tahsil edebilmiş? 25 milyar 862 milyon TL'sini. (Yaklaşık yüzde 32.)
Dikkat ediniz. Maliye, tahsil etmesi gereken 55 milyar TL KDV'yi a-la-mı-yor...
(Fikir versin: Bütçeden ülke genelinde memurlara her ay ortalama 11 milyar TLödeniyor.)
(...) iktidarda 15 yıldır aynı partinin olduğunu biz hatırlatalım.
Ve soralım: Tam 15 yıldır KDV'nin tüketimi değil de üretimi ve ihracatı vergilendirir hale gelmesinin önünde CHP mi, yoksa HDP mi engel oluşturdu da 55 milyar TL'lik vergi tahsil edilemiyor?
Çiğdem Toker Cumhuriyet
***
Yorgun Metaller Partisi
-------
Hele "yorgun metallerin" görev yerlerinin değiştirilmesi ile "yorgunluklarının giderileceğini" düşünüyorlarsa diyecek tek lafımız yok!
Ama iktidarda son günlerde çokça şikâyet konusu olan "yorgun metallik" üç beş ismin tasfiyesi ile son bulacak gibi değil.
Aslından "baştan aşağı" hepsi yorgunlar. On beş yılı bulan iktidar süreleri hepsini "yordu" ve dahası epey "yıprattı".
Ufak tefek değişikliklerle "kan tazelediklerini" sanıyorlarsa kendi kendilerini "kandırıyorlar" demektir.
Zeki Ceyhan Milli Gazete