LPG’nin, benzin ve motorine göre ucuz olması LPG’li araç sayısını çığ gibi artırıyor. Vatandaşlar, araçlarının yakıt sisteminde LPG dönüşümü yaptırırken taksiciler de LPG’li araç almayı tercih ediyor. Öte yandan Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) yaptığı araştırmada başkentte her iki araçtan birinin LPG’li olduğu belirlendi.
ATO’dan yasak
Bir çok şehirde de araçların yarısı LPG’li. Türkiye’de bulunan 12.5 milyon LPG’li araçtan sadece 1 milyon 543 bini ruhsata işlenmiş gözüküyor. Kaçak dönüştürülen araçlar ve ruhsatsız dolum yerleri ise büyük tehlike oluşturuyor. Önlem olarak ATO Meclisi, oda üyelerinin kapalı yerlerde LPG’li araç satışını yasakladı.
LPG’li araçların çoğunun sızdırmazlık kontrolleri Makine Mühendisleri Odaları tarafından yapılmamış ve güvenlik belgeleri yok.
Riskli fakat ucuz
LPG’li otomobillerin, kazalarda ani patlaması, ruhsatsız yerlerde kaçak doldurulabilmesi, yine kaçak atölyelerde kolayca dönüşüm yapılabilmesi ve bu atölyelerin patlama, yangın riskleri taşıması gibi sakıncaları olduğu belirtiliyor. Ancak ülkemizde vatandaş yakıtın daha ucuz olmasına bakıyor. Sakıncalarına karşın, LPG’li araçların Avrupa’da destek gördüğü ve çevreci olduğu da öne sürülüyor. Avrupa’daki bazı fabrikalar doğrudan oto gazlı araç üretiyor.
