Araştırmacılar, 10x6 inçlik bir papirüs parçasının dünyanın ilk kitabının bir parçası olduğuna inanıyor. Ve ofisleri, kütüphaneleri ve evleri dolduran birçok cilt gibi, birçok hayat yaşadı. 1902'de Mısır'ın El-Hibe bölgesinde yüzlerce başka papirüs parçasıyla birlikte ortaya çıkarılan papirüs parçası, siyah mürekkeple Yunan harfleriyle karalanmış bira ve yağ için vergi oranlarını kaydeden MÖ 260 yılına ait ciltli bir belge özelliği taşıyor. Bu parça 1902'den beri müze depolarında kendisine uzanacak bir bilim adamını arıyordu.
Buluntu daha sonra cildinden çıkarıldı ve bir mektup olarak gönderildi, ardından diğer tarafına şahin başlı tanrı Horus'un oğlunu tasvir eden bir resim de dahil olmak üzere resimler boyandığında bir kez daha dönüştürüldü ve Ptolemaios döneminde (MÖ 304-30) bir mumya için sargı olarak kullanıldı.
Graz Üniversitesi'nden konservatör Theresa Zammit Lupi liderliğindeki bir ekip, mikroskobik ve multispektral görüntüleme kullanarak kitabın nasıl yapıldığını öğrendi. Zammit Lupi, "İkiye katlanmış, üzerine yazı yazılmış ve bir kitapçığa dönüştürülmüş düz bir papirüs sayfanız var. Ortadan katlanmış farklı bifolyolar veya tek sayfalar, iki şeyi birbirine bağlamak için kullanılan, modern bir halkalı klasöre benzer esnek bir malzeme olan raptiyelerle tutturulmuştu" açıklamasında bulundu.
Raptiyelerin geçmesi için bir avuç dolusu hala iplik kalıntıları bulunan deliklerin varlığı ve merkezdeki hassas kat boyunca simetrik mürekkep transferi, bifolyonun bir zamanlar eski bir el yazması içinde ciltlendiğini doğruladı. Zammit Lupi, "Bir muhasebeci bifolyoyu kitaptan ayırmış, mektubu katlayıp mühürlemiş ve sonra bir alacaklıya veya borçluya vermiş olmalı" diyor.
Heyecanlandıran keşif, kitap ciltçiliğinin kökenini yüzyıllar öncesine götürüyor. Zammit Lupi son bulgular hakkında "Daha önce bilinen en eski kitap MS birinci veya ikinci yüzyıldan kalmaydı , bu nedenle bu her şeyden 400 yıla kadar öncesine dayanıyor. Kitap, işlemlerin nasıl gerçekleştiğini, insanların nasıl yaşadığını, yazdığını ve birbirlerine nasıl bilgi aktardığını gösteriyor olabilir. En önemlisi, bir tomarın aksine kitabın yapısının düşündüğümüzden çok daha önce var olduğunu öğrendik" diye konuştu.