Kabotaj, sözlük anlamı olarak ‘Bir ülkenin iskele veya limanları arasında gemi işletme işi’ manasına gelmektedir. İlk kez 1 Temmuz 1926 yılında ilan edilen Denizcilik ve Kabotaj Bayramı, gemi işletmeciliğini desteklemek ve kabotaj hakkının elde edilişini kutlamak için her yıl 1 Temmuz’da çeşitli etkinliklerle kutlanır.
1 Temmuz 1926'da çıkarılan Kabotaj kanunu ile Türk karasularında, körfezlerde, boğazlarda, limanlarda, akarsu ve göllerde her hak yabancılardan alınıp Türklere ve Türk gemilerine verildi.
Limanların özelleştirilmesi daha sonra yabancılaştırılması, ülkemiz açısından son derece sakıncalı çünkü limanlar savunma ve güvenlik gibi kamu ve ülke yararı yönünden vazgeçilmez ve devredilemez özelliklere sahip.
Türk Milletine göre limanların satılması demek, ülkemizin denetimsiz kalması, egemenlik hakkımızdan vazgeçilmesi, ülkenin ve vatanın satılması, limancılıkta özel sektör tekelinin kurulması anlamı taşıyor. Limanlarının egemenliğini yitirmiş bir ülke, ulusal egemenliğini de yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalması ve sömürgeleşmenin yolunun açılması demek.
HANGİ LİMAN KİME SATILDI?
Kabotaj bayramını kutluyoruz ama hangi limanlar bizim hangileri satıldı?
İşte ayrıntılar...
İzmir Limanı: 1 milyar 275 milyon dolara, Hong Kong merkezli Hut chison Whampoa şirketine satıldı. Türkiye’nin en büyük konteynır ihracat limanı olan İzmir Alsancak Limanı’ ndan, yılda ortalama 30–35 milyon TL net gelir elde ediliyordu.
Kuşadası Limanı: 02.07.2003 tarihin de, 24 milyon 300 bin dolara, Siyonist Sami Ofer’e verildi.
Dikili Limanı: 20.11.2003 tarihinde, 4 mil yon 250 bin dolara, Dikili Liman ve Turizm İşletmeleri A.Ş.’ye satıldı.
Marmaris Limanı: 26.01. 2001 tarihinde, 14.900.000 dolara, Marmara liman İşletme A.Ş.’ye devredildi.
Antalya Limanı: 31. 08.1998 tarihinde, 29 milyon dolara, Ofer’in eline geçmişti.
AKP’nin daha önce geri çektiği ancak Meclis’e sunduğu “torba teklife” göre, Antalya Limanı’nı Aralık 2021 itibariyle 140 milyon dolar karşılığında devralan Katarlı QTerminals şirketi, değişen yükümlülüklerde 2047 yılına kadar limanı işletme hakkı elde etti.
Alanya Limanı: 28.11.2000 tarihinde, 1 mil yon 600 bin dolara, Alanya Liman İşletmesi Den Tur A.Ş.’ye satıldı.
İskenderun Limanı: 09.09. 2005 tarihinde PSA-Tekfen ortaklığına satıldı ancak satış sonradan iptal edildi. O günden bugüne limanda hiç bir yatırım yapılmadı, çürümeye terk edildi.
Mersin Limanı: 04.08.2005 tarihinde, Singapur PSA’ya satıldı. Limanın adı, ‘Mersin International Port’ olarak değiştirildi. Eylül 2005’de satış iptal edildi. 30.06.1997 tarihinde, 800 bin 944 dolara, Çakıroğlu A.Ş’ye devredildi.
Mersin Limanı’nın işletmesi 2007’de 36 yıllığına ve 755 milyon dolara Hamdi Akın’a ait Mersin İnternational Port (MIP) şirketine verildi.
Akbank eski Genel Müdürü Zafer Kurtul’ın da yönetiminde olduğu MIP şirketi, 10 yıl sonra limanın işletmesinin yüzde 40’ını, 869 milyon dolara Avustralyalı bir şirkete sattı.
Ordu Limanı: 30.06. 1997 tarihin de,1.607. 887 dolara, Çakıroğlu A.Ş’ye satıldı.
Giresun Limanı: 30.06.1997 tarihinde, 3.203.774 do ara, Çakıroğlu A.Ş’ye verildi. Rize Limanı: 06.08.1997 tarihinde, 5.606.605 dolara, Asım Çillioğlu O.G. G’ye satıldı.
Hopa Limanı: 17.06.1997 tarihinde, 4.004.718 dolara, Park denizcilik ve Hopa Liman İşletmesi A.Ş ’ye devredildi.
Trabzon Limanı: 20.11.2003 tarihinde, 20.160.000 dolarla ihaleye çıktı. 30 yıllık işletme hakkı, 2003 yılında Albayrak Grubu tarafından devralındı.
Samsun Limanı: 12.06.2006 tarihinde, 5 milyon dolarla ihaleye çıktı. Liman özelleştirme kapsamında 2010 yılında 125.200.000 dolar bedelle 36 yıllığına Ceynak Lojistik''e devredildi.
Bandırma Limanı: Çelebi Holding iştiraki Çelebi Bandırma Uluslararası Limanı İşletmeciliği A.Ş., TCDD Bandırma Limanı’nın 36 yıllık işletme hakkını Ankara’da imzalanan sözleşme ile devraldı.
Derince Limanı: 39 yıl işletme hakkı için 2014 yılı Ocak ayınca açılan ihaleyi Safi Holding kazandı.
Galataport Salıpazarı Kruvaziyer Limanı: 2013 yılında Salıpazarı Liman Sahası''nın (Galataport) 702 milyon dolar ile Doğuş Holding AŞ''nin.
Tekirdağ Limanı: 2022 yılında Türkiye Denizcilik İşletmesi A.Ş''ye ait Tekirdağ Limanı''nın özelleştirilmesi ihalesini 347 milyon 100 bin lira teklif veren Ceynak''ın
Kuşadası Limanı: 2003 yılında Kuşadası Limanı''nı satın alan Yahudi İşadamı Sami Over''e sahibi olduğu Global Yatırım Holding''in liman iştiraki Global Ports Holding Antalya limanını işletme hakkını 140 milyon dolar karşılığında Katarlı QTerminals WLL''ye sattı.
Çeşme Limanı: 2022 yılında Çeşme Limanının işletme hakkı da 12.5 milyon dolar bedelle Ulusoy Ortak Girişim Grubu’na verildi.
49 YIL DAHA UZATILDI
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) Ocak 2022’de kabul edilen “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin ilk maddesiyle de Türkiye Denizcilik İşletmeleri Anonim Şirketi (TDİ) ile Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü’ne (TCDD) ait olan ve işletme hakkı daha önce özelleştirilmiş bazı limanların işletme sürelerinin 49 yıla kadar uzatılmasına imkân tanımıştı.
YILDIRIM AİLESİNİN YABANCI BAYRAKLI GEMİLERİ
European Investigative Collaborations’ın (EIC) Malta Files projesi kapsamında Eski Başbakan Binali Yıldırım ailesinin serveti üzerine yapılan araştırma, aileye ait olup Malta ve Hollanda’da bulunan, yabancı bayraklı ve yabancı ülke şirketlerine kayıtlı en az 11 kargo gemisinin varlığını ve dolayısıyla ailenin gemilerden gelen ve 100 milyon doları geçen servetini kanıtlıyor.
Yıldırım Ailesi’nin doğrudan ya da dolaylı olarak kontrol ettiği denizcilik filosunda 17 şirkete kayıtlı 28 gemi ve 2 süperyat bulunuyor.
DENİZCİLİK VE KABOTAJ BAYRAMI NEDİR, NEDEN KUTLANIR?
Ülkemizde, 20 Nisan 1926 Tarihinde kabul edilmiş olan kabotaj Kanunu, 1 Temmuz 1926’da yürürlüğe girmiş ve bu Kanun, “Türkiye Limanları ve sahilleri arasında yük ve yolcu taşınması ile kılavuzluk ve römorkaj hizmetleri, Türk Vatandaşları ve Türk Bayrağı taşıyan gemilerce yapılır” hükmünü getirerek daha önceden yabancılara açık olan bu faaliyetleri bundan böyle sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yapabileceğini belirtmiştir. Bu nedenle her yıl 1 Temmuz gününü “Denizcilik ve Kabotaj Bayramı” olarak kutluyoruz.
Osmanlı Devleti'nin dış borçları nedeniyle kapitülasyonlar çerçevesinde yabancı ülke gemilerine tanıdığı kabotaj ayrıcalığı Lozan Barış Antlaşması'yla 1923 yılında kaldırıldı. Kabotaj kanunu 20 Nisan 1926 tarihinde de kabul edildi. 1 Temmuz 1926'da da yürürlüğe girdi.
Bu yasaya göre; akarsularda, göllerde, Marmara denizi ile boğazlarda, bütün kara sularında ve bunlar içinde kalan körfez, liman, koy ve benzeri yerlerde, makine, yelken ve kürekle hareket eden araçları bulundurma; bunlarla mal ve yolcu taşıma hakkı Türk vatandaşlarına verildi.
Ayrıca; dalgıçlık, kılavuzluk, kaptanlık, çarkçılık, tayfalık ve benzeri mesleklerin Türk vatandaşlarınca yerine getirilebileceği belirtildi. Yabancı gemilerin yalnız Türk limanlarıyla yabancı ülkelerin limanları arasında insan ve yük taşıyabileceği kabul edildi.
İşte işletmeleri satılan limanların listesi: