18 MART: TÜRK TOPÇUSUNUN YAZDIĞI TARİH (28 Mart 2014)

18 MART: TÜRK TOPÇUSUNUN YAZDIĞI TARİH (28 Mart 2014)

Tarihin akışını Nusrat’ın deposunda kalan 26 mayın şekillendirdi

"Derinlerdeki Tarih", "Çanakkale Geçildi mi?" gibi belgesellere imza atan Savaş Karakaş, "1915’in 7-8 Mart gecesi Nusrat mayın gemisinin deposunda kalan son 26 mayın Çanakkale’yi geçilmez kıldı" diyor.
Karakaş bu konuda şunları söylüyor:
"1915’in 7-8 Mart gecesi Nusrat mayın gemisinin döktüğü 26 mayın Çanakkale’yi geçilmez kılmıştı. Anılara göre bu 26 mayın, depoda kalan son gruptu. Nusrat ve onun döşediği 26 mayın, Fransız savaş gemisi Bouvet ile İngiliz savaş gemileri Irresistible ve Ocean’ı denizin dibine gönderdi. İngiliz muhabere kruvazörü Inflexible, Fransız savaş gemileri Gaulios ve Suffren yaralanıp savaş meydanından kaçtı. Tarihin akışı Nusrat’ın dümen suyunda şekillendi."
Müstahkem Mevkii komutanlığı daha önceden düşündüğü gibi, bir Alman subayının da teklifiyle elde kalan son 26 mayını Karanlık Liman’a dökme kararı aldı. Bu olayın içinde yaşayan Müstahkem Mevkii Kurmay Başkanı Selahattin Adil anılarında şöyle yazmaktadır :
"Düşman kesin saldırısının birkaç gün içinde yapılacağı belli oluyordu. Deniz işlerine bakan ve izleyen tecrübeli, sevimli, uysal bir ihtiyar olan Alman Amirali Menter Paşa’nın teklifine uyularak, geride kalan yedek mayınların atılmasına karar verilmiş ve 30 kadar mayın Nusrat gemisinde hazırlanmıştı."
Böylece Müstahkem Mevkii Komutanı Cevat Paşa’nın da görevlendirilmesiyle, Yüzbaşı Tophaneli Hakkı Bey komutasındaki Nusret Mayın gemisi 7/8 Mart gece yarısından az sonra göreve çıkıyordu. Müstahkem Mevkii Mayın Grup Komutanı Yüzbaşı Hafız Nazmi (Akpınar) Bey de Nusrat Mayın Gemisi’ndeydi.
7/8 Mart gece yarısından az sonra sisli bir havada Çanakkale’den ayrılan Nusret Mayın Gemisi bütün ışıklarını söndürmüş, kıvılcım atmasın diye ocaklarını bastırmışlardır. Daha önceden dökülmüş olan mayınların arasından, Nazmi Bey’in kılavuzluğunda geçerek Erenköy’ün Karanlık Liman’ına doğru ilerlemeyi sürdürürler. Kıyıya paralel olarak 100’er metre aralıklarla ve suyun 4,5 metre altında 26 mayın da sessizlik içinde dökülür. Görev tamamlandığında yine aynı sessizlik ve dikkatle geriye dönen Nusrat mayın gemisi, bir savaşın değil dünya tarihinin kaderini değiştirecek 26 mayınlık imzasını bırakmıştır geride. Ertesi günlerde, Müttefikler tarafından yeni keşif uçuşları ve mayın taramaları yapılmıştır. Her nasılsa bu 26 sürpriz mayın kendilerini saklamayı başarmıştır. Hatta Karanlık Koy’da mayın bulunmadığına dair rapor veren İngiliz pilot, bu sürpriz mayınların başarısından bir gün sonra kurşuna dizilmiştir.
18 Mart günü yaşananlar Türk tarihinde gerçek bir zaferdir. Bu zaferde Nusrat Mayın Gemisi’nin başarısı tartışılmazdır. Winston Churchill 1930’da "Revue de Paris" dergisinde bu olayı şöyle yorumluyordu.
"Birinci Dünya Harbi’nde bu kadar insanın ölmesine harbin ağır masraflara mal olmasına, denizlerde 5,000 tane ticaret ve savaş gemisinin batmasına başlıca neden, Türkler tarafından bir gece önce atılan ve incecik bir çelik halat ucunda sallanan 26 adet mayındır."
Nusrat Mayın Gemisi ve 18 Mart Zaferi bütünleşmiş ve bu zaferle birlikte anılan bir destana dönüşmüştür. (Bitti.)