15 Temmuz'un karanlıkları...
Geçtiğimiz gün elime bir kitap geçti. Şimdi lağvedilen Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği tarafından 15 Temmuz 2017'de yayınlanmış. Kuşe kağıda renkli güzel fotoğraflarla ciltli bir kitap. Tabi piyasada bulamazsınız. Protokole dağıtılmış.
"15 Temmuz 2016- Dakika dakika FETÖ darbe girişimi" başlıklı bölüm dikkatimi çekti. Sayfalar Türkçe ve İngilizce... Gelelim dakikalara;
09.10: Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) FETÖ üyesi hakim ve savcılar hakkında en ağır tedbiri almak üzere toplandı.
09.32: Darbe girişimi ile ilgili başlatılan soruşturmalar kapsamında Türkiye genelinde, silahlı terör örgütü FETÖ üyesi bin 374 TSK personeli gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında 58 Topçu Tugay Komutanı Tuğgeneral Murat Aygün'ün de bulunduğu öğrenildi.
09.44: FETÖ'nün darbe girişimi nedeniyle çıkan olaylarda Türkiye genelinde 90 kişinin şehit olduğu, bin 154 kişinin yaralandığı bildirildi.
09.46: Eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk ve Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktirin Komutanlığı (EDOK) Muhabere ve Destek Eğitim Komutanı Korgeneral Metin İyidil hakkında, vatana ihanet suçundan işlem başlatıldı.
09.56: Soruşturmalar kapsamında, Türkiye genelinde silahlı FETÖ üyesi bin 563 kişi gözaltına alındı.
09.58: Türkiye genelindeki tüm hakim ve savcılardan izinli olanların, izinlerini keserek derhal görevlerine başlamalarına ve adli tatilin iptaline karar verildi.
Ve böyle devam ediyor. AA bültenleri mahkemelerde delil olarak kabul görüldüğünü de okuyucularımıza hatırlatmak istiyorum!..
Şimdi 03.46'daki bültene dönelim. "Vatana ihanet suçundan işlem başlatıldı" diyor ya ajans. O saatte Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar darbecilerin karargahı Akıncılar Üssündeydi ve yanında Akın Öztürk'de vardı. Akar saat 10.43'de helikopter ile Çankaya Köşkündeki Başbakanlığa Tümgeneral Mehmet Dişli ile beraber indi... Dişli'nin darbenin beyin takımından olduğunu hatırlatmaya gerek var mı?
Evet gece 03.00'den sonra darbenin başarısız olacağı belli olmuştu ama Akıncı'dan kalkan uçaklar öğleye kadar uçtu. Sabaha doğru bir kısım darbeci Adil Öksüz gibi sivillerle beraber tel örgüden atlayıp kaçtı. Bir kısmı halen ortaya çıkarılmayan siyah minübüslerle çıktı. Akıncı Üssü'nün tamamen teslimi öğleden sonradır. Kan dökülmeden teslim alan da Korgeneral Yıldırım Güvenç'dir...
Dönelim yeniden 09.46 bültenine... "Vatana ihanet suçundan işlem başlatıldı" denen Korgeneral Metin İyidil, akşam 23.00'den itibaren darbeyi savuşturmak için birlikleri arayıp emrin sahte olduğunu söylüyordu. 03.00'den itibaren tüm televizyon kanallarına telefon ile bağlanıp, darbecilerin başaramayacağını beyan ederken ilk kez bir general "Cumhurbaşkanımıza bağlıyız" demişti. Sabah 06.00 ile 07.30 arası Etimesgut Zırhlı Birlikler Kışlası'nda darbecilerin tutuklanmasına nezaret etmişti. 1. Ordu Komutanı Ümit Dündar ve Lojistik Komutanı Yıldırım Güvenç emirleri ile darbenin savuşturulmasında önemli görevler üstlenmişti.
Anadolu Ajansı'nın "Vatana ihanetten işlem başlatıldı" dediği Metin İyidil'in ajansın haberine göre o saatte gözaltına alınmış olması gerekiyor. Oysa İyidil 19 Temmuz'da Ankara 1.Sulh Ceza Hakimliği tarafından çağrılarak ifade veriyor. Ajans hata yapar da mahkeme yapmaz mı? Tutuklanma kararının gerekçesinde şöyle yazıyor: Şüphelinin Beytepe Jandarma Okullar Komutanlığı Jandarma Teğmen olarak kursiyer biriminde görev yaptığı sırada darbe girişimine iştirak ettiği anlaşılmakta: "....... tutuklanmasına...
Ne de olsa "Sehven..." diyelim ki iş yükünden zaptı yazan katip, bilgisayarda "kes-kopyala-yapıştır" metodu ile böyle bir hata yaptı. Ama ajansın bülteninde "Vatana ihanetten işlem başlatıldı"nın kaynağı açıklanmalıdır. Aksi halde şaibe ortadan kalkmaz. İnsanın aklına "Birileri tutuklanacak, hain ilan edileceklerin listesini ajansa çok önceden mi vermiş" şüphesi doğacaktır.
Konuya yarın devam edeceğiz!...