Aslında fotoğrafı okumak çok basit, sade, her türlü siyâsî, felsefî ve sosyolojik açıklamalardan öte çok kolay anlaşılabilir bir açıklaması var fotoğrafın...
Bir tarafta '15 Mayıs'ın cesurları' var, diğer tarafta '15 Mayıs'ın korkakları'...
Bir tarafta '548 cesur imzâ sâhibi delege' var, olağanüstü kongre talebiyle tüzükteki o ayıplı ve korkaklığın bir tüzük maddesine dönüşmüş şekli olan maddeyi değiştirmek isteyen '548 cesur ve onurlu imzâ sâhibi' var, diğer tarafta koltuklarını, artık işgâlci oldukları makamlarını seriye bağlanmış seçim yenilgileri ve başarısızlıkları, liyâkatsizlikleri YSK arşivinde belgelenmiş kongreden korkan 'Balgat korkakları' var...
Bir tarafta 'cesur bir ülkücü irâde' var, 12 kez seçim yenilgisi almış bir başarısızlık ve liyâkatsizlik karşısında 'yeter' diyen bir 'cesur ülkücü irâde' var, diğer tarafta sırtı yerden kalkmayan fakat 'yıkılmadık ayaktayız' yüzsüzlüğüne bürünmüş, Saray'dan medet uman ve kongreden kaçan 'Balgat korkakları' var...
Bir tarafta çözüm süreci adı altında yıllardır ekin gibi biçilen çocuklarımıza, özerklik ilanlarıyla meydan okunan devlet hâkimiyetimize, hendeklere gömülen devlet otoritesine, bebek kâtiline barış elçisi muamelesi yapan Oslo ihânetine, soyguna, talana, yolsuzluğa, cumâ âyetleriyle devlet kadrolarında eş-dost-akraba kayırmasına, ülkücü bürokrasinin kıyılmasına "yeter artık" diyen '548 cesur imzâ sâhibi delege' var, diğer tarafta haftanın yalnızca bir günü, Salı günleri esip gürleyen fakat haftanın altı günü AKP iktidarına dümencilik yapan, AKP iktidarının her sıkıştığında imdat kolu olarak kullandığı kongreden kaçan 'Balgat korkakları' var...
Bir tarafta Ülkücülerin ve Türk milliyetçilerinin yıllardır ağzı salyalılardan tutunuz da, doğru dürüst Fâtiha okumayı bilmezlere kadar mârûz kaldığı her türlü hakârete isyan biriktirmiş '548 cesur imzâ sâhibi delege' var, diğer tarafta bütün bu hakâretleri gargara yapıp yutmuş ve yarın yenilerini de yutmaya azmetmiş kongreden kaçan 'Balgat korkakları' var...
Bir tarafta muhalefetsiz kalmış Türk siyâsetine nefes aldırmaya kararlı, 'başkanlık sistemi' adı altında tek adam yönetimine ve tek adam diktasına "dur" diyecek bir iç muhalefete destek veren '548 cesur imzâ sâhibi delege' var, diğer tarafta AKP iktidarına 'siyâsî kumalık' yapan ve kongreden kaçan 'Balgat korkakları' var...
Bir tarafta "ülkücü irâdenin, yani MHP delegasyonunun tartısına çıkalım tartılalım" diyen ve kendi ağırlığından emin '548 cesur imzâ sâhibi delege' var, diğer tarafta o tartıya çıkmaya cesâret edemeyen, ülkücü irâdenin tartısından korkan ve delegeyi mahkemelere dâvet eden, çâreyi mahkemelerde arayan, Saray'a "yalvarırım mektup yaz beş dakikanı ayır da" şarkıları okuyup, "hukukî iş birliğine hazırız" komplimanları yapan ve kongreden kaçan 'Balgat korkakları' var...
Bir tarafta imzâ sâhibi ya da imzâ vermese de 15 Mayıs'ta Ankara'da olacak ülkücü irâdenin tartısı delegasyon ve on binlerce Milliyetçi Hareket Partili yani ülkücüler var, diğer tarafta Genel Merkez binasındaki odalarında emniyet kuvvetlerinden medet uman, icra kararlarından medet uman, değişimi Yargıtay'ın kararını açıklamasını geciktirmesinden medet uman ve kongreden kaçan 'Balgat korkakları' var...
Fotoğrafı okumak çok basit...
Bir tarafta "yeter artık" diyen '548 cesur imzâ sâhibi delege' ve bir ülkücü irâde var, diğer tarafta vazifesini(!) henüz tamamlamayan Devlet Bahçeli ve ekürisi 'sarışın çocuk' ve saz arkadaşları var...
Devlet Bahçeli veya Şefkat Çetin, ha gayret, birazcık, bir katrecik, bir nebze, bir tutam, bir damlacık cesâret sâhibi olun da kongreden kaçmayın, ikinizden biriniz 15 Mayıs günü aday olarak kongre salonuna gelin ve ülkücü irâdenin huzuruna çıkın tartılın ve sıkletinizi görün, seçilin, liderliğinizi ve yönetiminizi alkışlayalım...
Ama yapamazsınız, bunu en iyi siz biliyorsunuz. Cesâretiniz yok, kongreden, tartılmaktan korkuyorsunuz. O tartıdan yani ülkücü irâdeden bir süre daha kaçabilirsiniz, bir süre daha medet umduğunuz yerler geciktirebilir küçük iktidarınızın dağılmasını, fakat sizi bekleyen son ülkücü irâdenin sizi reddidir, sizin de çok iyi bildiğiniz gibi fiilen gerçekleşmiş bu reddiyenin resmîleşmesi için gereken tek şey kongredir, işte sizin korktuğunuz ve kaçtığınız da budur...
15 Mayıs'ın iki tarafı vardır.
15 Mayıs'ın cesurları ve 15 Mayıs'ın korkakları...
'15 Mayıs'ın cesurları' ülkücü irâdeden cevaz istiyor, siz 'Balgat korkakları' ise geciktirilen bir Yargıtay kararından medet umuyorsunuz, aramızdaki fark budur...
