Peki ya bu özel günler şirketlerin ticari kazancından daha fazlasını katabilir mi ilişkilere? Maddiyatı yüksek kutlamalar şart mıdır? Gelin bir uzmana danışalım…
Kırmızı rengin, kalpli balonların, kalp ısıtan sözlerin ve aşk dolu şarkıların dört bir yanımızı kapladığı gündür 14 Şubat Sevgililer Günü. Kimilerine göre sevginin yüceltildiği bir gün olsa da bir kesim bugünü ticari olmak nitelendirir ve kutlanmasına karşıdır. Peki ya Sevgililer Günü ikili ilişkileri gerçekten yücelten, anlamlandıran ve iletişimi kuvvetlendiren bir fırsat olabilir mi? Bu sorularımızı Evlilik ve Aile Terapisti Psikolog Sim Korçan’a yönlendirdik. Korçan bu özel günü bizler için değerlendirdi.
“Kutlama Yapmak İlişkinize Yatırımdır”
“14 Şubat Sevgililer Günü sembolik özel bir gündür. Evet, belki kimine göre ticari, kimine göre gereksiz, kimine göre ise klişe ancak 14 Şubat özünde hissettiğiniz sevginin ve mutluluğun bir temsilidir. Birçok çift için 14 Şubat büyük önem taşır. Çünkü ilişkideki aşkı, sevgiyi ve saygıyı kutlamak için güzel bir fırsattır. Kutlama yapmayı ilişkinize bir yatırım gibi düşünebilirsiniz ancak bu maddiyat ile olmak zorunda değildir.
Birlikte ilişkide olmayı ne kadar sevdiklerini birbirlerine hatırlatmak için ayrılmış bir günün tadını çıkarmak gerçekten değerlidir ve ilişkileri canlandırmak için pozitif katkı sağlar. Dolayısıyla bunu dilediğiniz gibi planlamak sizin elinizdedir” diyor Evlilik ve Aile Terapisi üzerine yoğunlaşan Psikolog Sim Korçan.
Beklentileri karşılayamama, hayal kırıklıkları, başarısızlıklar, baskılar gibi negatifliklerin bugüne kötü bir perspektif de getirebildiğini belirten Korçan; bu sebeple 14 Şubat’ın korku içeren bir güne dönüşebileceğini de söylüyor. Bu tarz durumlarda çiftlerin,14 Şubat gününe ve ilişkilerine baskı yüklemek yerine öncesinde doğru iletişim kurarak birbirilerine bugünün önemi için hislerini anlatmaları gerekiyor.
Doğru İletişim Nasıl Kurulur?
İlişkilerde iletişimin kilit nokta olduğunu artık hepimiz öğrendik. İletişim önemli fakat bunu doğru kurmak daha da önemli… “Bazen iletişim kurduğumuzu sansak da doğru iletişim olmadığından partnerimiz bizim hislerimizi anlamıyor olabilir. Bu tarz durumlarda tartışmalara, kavgalara, ayrılıklara yol açabilir” diyor Korçan. Peki kendi sesimizi nasıl partnerimize duyurabiliriz? Bu noktada iletişim kurmanın da bir psikolojisi varmış... Korçan doğru iletişimi şu şekilde açıklıyor “İnsanın psikolojik farkındalığı sağlıklı iletişim kurabilmesi ve ilişki geliştirebilmesi için önemlidir. Kullanılan söylemler karşı taraf için büyük önem taşır. Özellikle zor zamanlarda destekleyici iletişim kullanılmalıdır. Destekleyici iletişim, iletişim kurduğunuz kişi ile empati paylaşımını arttırıp iletişimi güçlendirir.
Kötü niyet ya da kişiyi susturma niyeti asla olmasa da bazen sonuç bu olabilir çünkü ne diyeceğimizi bilemeden karşı taraf için basit veya geçersiz söylemler kullanabiliriz. Destekleyici iletişim için empati ve ilgi gösterin, olumlu yorumlar kullanın, gerçekçi olun, saygı gösterin, duyguların normal olduğunu açıklayın… İlişkileri güçlendirmek ve karşı tarafa iyi hissettirmek adına destekleyici iletişimi mutlaka deneyin. İletişim kurarken hislerin doğru aktarılması ve doğru algılanması da çok önemlidir. Örneğin suçlayıcı bir dil kullandığınızda karşı taraf bu durumu sizin hislerinizi anlamak için değil kendini savunma için kullanır. Daha sağlıklı bir iletişim kurmak için “sen” dili yerine “ben” dili kullanılmalıdır.
Çünkü “sen” dili suçlama içerdir ve karşı tarafın doğal savunma sistemini devreye sokar. “Ben” dili kullanıldığında ise karşı tarafı suçlamamış olur ve empatik ve duygusal sistemi aktif kılabilirsiniz. Böylece paylaşmak istediğiniz hislerinizi karşınızdaki kişiyi kırmadan söyleyip ortak bir noktaya ulaşma olasılığınızı daha yükseltmiş olursunuz”
Korçan doğru iletişimi kurmak için bazı pratikler de öneriyor. Örneğin çiftlerin günlük yaşadıkları olaylar hakkında belirli süreler ayırarak birbirleriyle konuşmalarını öneriyor. Korçan; ilk 5 dakika o gün içinde yaşadıklarını ve hislerini bir partner anlatırken daha sonraki 5 dakika diğer partnerin aktarması için bir süre verilmesini söylüyor. Bu iletişim pratiği sırasında partnerlerin sadece birbirilerine odaklanması ve özellikle göz teması kurulmasını belirtiyor. Bir deneyin ne kaybedersiniz?