14 Mayıs seçimini kim kazanmalı?..
Cumhuriyet tarihinin olmasa da; belki de son 50 yılın en yaşamsal seçiminde herkes aynı soruyu soruyor; "Seçimi kim kazanacak?.."
Oysa liyakatsız- beceriksiz- vizyonsuz siyasetçilerin sadece partilerini değil, ülkeyi de mahvettiği bir ortamda sorulması gereken sorular tam tersi olmalı;
"Seçimi kim kaybetmeli, seçimi kim kazanmalı?.."
Cumhuriyetin 100. yılında muasır medeniyet hedefine ulaşılabilmesi, Anadolu'nun dış tehditlere karşı güvenliğinin sağlanması, gericilik- bölücülük kıskacının dağıtılması açısından da en yaşamsal soru işte bu yüzden, "kim kazanacak değil, kim kazanmalı" olmalı!..
Eğer takım tutar gibi parti tutmuyorsanız ve de at yarışlarında atları titizlikle incelerken, milletvekili listelerini göz ardı etmiyorsanız, üzerinde düşünmeniz gereken seçim stratejisi sadece sizin değil, geleceğiniz olan çocukların da huzurlu bir ülkede yaşaması açısından yaşamsal gerekçeler barındırmalı...
Konu Türkiye ise ve 85 milyon yurttaş bu topraklarda huzurlu yaşamakta kararlıysa, gelecek kaygısı zihninizi kemiriyorsa, Atatürk'ün gösterdiği uygarlık yolunda "Türkiye Cumhuriyeti'nin ilelebet payidar" kalmasını istiyorsanız, sandıkta oy kullanırken de, toplumun ve ülkenin geleceği açısından kriterleriniz hiç şaşmamalı... Peki, seçimi kim kazanmalı?..
YANDAŞLIK DEĞİL, YURTTAŞLIK KRİTERİ...
"Seçimi kim kazanmalı" sorusunun içeriğindeki yaşamsal noktalar "ülkeye kim, neleri, nasıl kazandırmalı" sorusunda da birleşiyor...
Hiç kuşkusuz, cumhuriyeti Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği "muasır medeniyet hedefi"ne ulaştıracak biri seçilmeli...
Tarikat ve cemaatleri kontrol altında tutacak, gericiliğe- bölücülüğe taviz vermeyecek, sınırlara sahip çıkarak Türkiye'nin "yol geçen hanı"na dönmesini engelleyecek bir lider seçilmeli 14 Mayıs'ta...
Türkiye'nin bakış açısını, gericilik ve cehalet bataklığına dönüşen Orta Doğu'ya değil, Avrupa'ya döndürecek, uluslararası ilişkileri sağlamlaştıracak bir lider olmalı 2023'te...
Dünya bilişim çağında sadece iletişim açısından değil, uzay teknolojileri açısından da ivme kazanırken, yüksek teknoloji ürünleri için ar-ge çalışmalarındaki payı arttıracak bir vizyon gelmeli cumhuriyetin başına...
Altyapısız, öğretim elemansız, teknolojik olarak yetersiz gecekondu üniversitelerini arttırma yerine güçlendirecek, yüksek teknoloji ile eğitim veren donanımlı hocaların elinde, gelecek vaadeden öğrenciler yetiştirecek, kaliteli ve laik eğitim sistemini hedefleyecek bir lider olmalı Türkiye'nin başında...
Ve bu sırada; tarımda ve tarıma bağlı sanayide dışa bağlılığı kaldıracak, hayvancılıktaki krizleri çözecek, bölgesel ürün planlamasını öne çıkaracak, bu kapsamda Devlet Planlama Teşkilatı'nı yeniden ayağa kaldıracak, refah payının yükseltilmesi, milli gelirin orantılı dağıtılması, devlet düzeninin oturtulması açısından parlamenter sistemle, cumhurbaşkanlığı yetkilerini yayabilecek bir stratejiyi yaşama geçirmeli yeni cumhurbaşkanı...
AYDIN YURTTAŞIN SANDIK ROTASI...
Sağlık ve eğitim düzenini çağdaş bir temele oturtacak, endüstrinin son teknolojik üretim anlayışıyla Türkiye'yi dünya pazarına yönlendirecek, bu sırada, hava, kara, deniz ve demiryolu ulaşım altyapısını riskli deprem bölgelerinde de genişletecek, limanları canlı hale getirecek, ithalat ve ihracat dengesini tutturabilecek bir aday ipi göğüslemeli bu ülkede...
Türkiye gibi deprem- sel felaketleri ile boğuşan bir ülkede, yerel yönetimle devletin entegrasyonunu sağlayacak bir afet bakanlığının yanı sıra, bürokrasiyi güçlendirecek, Sayıştay'ı etkili hale getirecek, yolsuzlukları bitirecek, torpil utancında hakları yenilen milyonlarca işsiz gencin geleceğini koruyacak biri oturmalı devletin başına...
Ve tabii ki, Türkiye'nin en büyük sorunlarından olan yolsuzluğu- rüşveti, rantiye çetelerini, piyasa vurguncularını dağıtacak, ekonomiyi rayına oturtacak, enflasyon ve hayat pahalılığıyla en etkili biçimde mücadele edecek bir cumhurbaşkanı arıyor Türkiye...
Evet; Türkiye Cumhuriyeti'nin yukarıda sıralananlar gibi onlarca yaşamsal sorunu var...
Yandaş- candaş ikileminde kendi rantiyesini kurmayacak, demokrasiyi, basın özgürlüğünü, hukukun egemenliğini etkili hale getirecek ve doğusuyla batısıyla 85 milyona huzur, güvenlik, sağlık, mutluluk sağlayacak bir cumhurbaşkanı seçilmeli bu memlekette...
Yinelemek de yarar var; takım tutar gibi parti tutmuyorsanız, at yarışında atlar üzerinde akham keserken milletvekili listelerini göz ardı edenler gibi davranmıyorsanız ve 14 Mayıs seçimini her açıdan yaşamsal buluyorsanız, sizi yönetecekler açısından da yaşamınıza ve ülkenize sahip çıkınız...
Bölücülük-gericilik yanlısı Atatürk, cumhuriyet ve laiklik düşmanlığına, kriminal kriptolara, karanlık işbirlikçiliğe, vatanseverlikle mücadele edenlere ve cumhuriyetin kalelerine sızan sinsiliğe kesinlikle geçit vermeyiniz...