Editör: Turgay Beşyıldız
Atina'da toplanan Yunanistan da dahil olmak üzere Balkan ülkelerinin 11 lideri, Pazartesi gecesi Rusya'nın saldırganlığı karşısında "Ukrayna'nın demokrasi ve hukukun üstünlüğü değerlerine dayalı olarak uluslararası kabul görmüş sınırları içindeki bağımsızlığı, egemenliği ve toprak bütünlüğüne sarsılmaz desteklerini" ifade etti.
Başbakan Kyriakos Mitsotakis'in düzenlediği resmi olmayan akşam yemeğinin ardından 11 lider, aynı zamanda "savaş suçları ve diğer zulümlerde cezasız kalmanın mümkün olamayacağı" konusunda mutabakata varılan ve tüm sorumluların hesap vermesi gerektiğini söyleyen Atina Deklarasyonu bildirisini yayınladı.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel'in huzurunda, Batı Balkanlar, Ukrayna ve Ukrayna Cumhuriyeti ile zenginleştirilmiş bir AB vizyonunun tamamlanması için bir hedef belirlemenin öneminin altını çizdiler.
Atina Deklarasyonu
“Biz, Başkan Aleksandar Vucic, Başkan Maia Sandu, Başkan Volodymyr Zelenskyy, Başkan Jakov Milatoviç, Başbakan Kyriakos Mitsotakis, Başbakan Ion-Marcel Ciolacu, Başbakan Albin Kurti, Bakanlar Kurulu Başkanı Borjana Kristo, Başbakan Dimitar Kovachevski, Başbakan Nikolai Denkov ve Başbakan Andrej Plenkoviç, Avrupa Konseyi Başkanı ve Avrupa Komisyonu Başkanı'nın huzurunda, Selanik'teki tarihi AB-Batı Balkanlar Zirvesi'nden yirmi yıl sonra bugün Atina'da bir araya geldi ve şu açıklamayı yayınladı:
1. Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, Avrupa için çok önemli bir an olup, AB içinde ortak ilkeler, birlik ve ortak gelecek konusunda yeni bir farkındalık düzeyi yaratmaktadır. Bu, Avrupa kıtamızın güvenliği, barışı ve istikrarı açısından kritik bir zamandır. Uzun süredir istikrarlı ve öngörülebilir bir Avrupa güvenlik düzenine katkıda bulunan yasa ve ilkeler ihlal ediliyor ve revizyonizmin yıkıcı etkilerinin bir kez daha ortaya çıktığına tanık oluyoruz.
2. Rusya'nın saldırganlığı karşısında, Ukrayna'nın uluslararası kabul görmüş sınırları içerisinde demokrasi ve hukukun üstünlüğü değerlerine dayalı bağımsızlığına, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne sarsılmaz desteğimizi ifade ediyoruz.
3. Bugün Atina'da yaptığımız görüşmelerde, Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy'nin Barış Formülü'nde BM Şartı doğrultusunda barış ilkelerini belirleme konusundaki samimi çabalarına destek ve takdirimizi ifade ettik. Ayrıca BM Genel Kurulunun Ukrayna'da kapsamlı, adil ve kalıcı bir barışı teşvik etme çabalarını da memnuniyetle karşıladık.
4. Sivillere yönelik saldırılar ve altyapının tahrip edilmesi gibi savaş suçları ve diğer vahşetlerin cezasız kalamayacağı ve tüm sorumluların hesap vermesi gerektiği konusunda mutabakata vardık.
5. Yirmi yıl önce Selanik Zirvesi'nde Batı Balkanlar'ın Avrupa Birliği'ne ait olduğu kabul edildi. Bugün bu ifadenin her zamankinden daha geçerli olduğuna inanıyoruz. Ukrayna'ya karşı artan saldırganlık savaşı, bu zorlu zamanlarda halklarımız arasında barış ve refahın temel taşı olacak güçlü, dayanıklı ve kapsayıcı bir AB'ye olan acil ihtiyacı ortaya çıkardı.
6. Coğrafi olarak AB Üye Devletlerine komşu olan Batı Balkanlar, Ukrayna ve Moldova Cumhuriyeti'nin ortak bir Avrupa mirasına, tarihine ve ortak fırsatlar ve zorluklarla tanımlanan bir geleceğe sahip olduğunu vurguladık. Avrupa'da barış, güvenlik ve istikrara yönelik stratejik bir yatırım olarak bu bölgelerin Avrupa ailesinin tam teşekküllü üyeleri olarak benimsenmesi önemlidir.
7. Bugün Atina'da bu Avrupa vizyonunu gerçeğe dönüştürmek için izlenecek yolu tartıştık. Batı Balkanlar, Ukrayna ve Moldova Cumhuriyeti ile zenginleşen bir AB vizyonunun tamamlanması için kendimize hedef koymanın öneminin altını çizdik. Belirlenen koşullara kısayollar olmadan, somut ve inandırıcı, yeniden enerjilendirilmiş ve yeniden odaklanmış bir genişleme sürecine olan ihtiyacın altını çizdik. Ukrayna ve Moldova'nın gerekli reformları tamamlar tamamlamaz katılım süreçlerinde sonraki adımları atmalarını destekleme kararlılığımızı ifade ettik.
8. Selanik Zirvesi'nden 20 yıl sonra ve yeni jeopolitik gerçeklik ışığında, rehber, ilham ve bağlam olarak hizmet edecek cesur ve iddialı bir nihai hedef benimseme zamanının geldiğine kesinlikle inanıyoruz.”