Seri kanlı bir ölüm makinesi olarak nam salan Richthofen 1892 yılında Almanya'nın Silezya Şehri'nde dünyaya geldi. 1903 yılında 11 yaşına basan Richthofen Wahistatt Askeri Okulu'na gitti. Sıkı bir askeri eğitim aldı. Mızrak kullanan süvari birliklerine girmeyi başardı.
Avcı çocuk buruda süvari subaya dönüştü. Ancak 1900'lü yılların başında süveari birlikleri gözden düştü ve dağıtıldı. Bunun üzerine Richthofen Alman imparatorluğu Hava Kuvvetleri Luftsreitkrafte'ye başvurdu. Kısa sürede sonra da kabul edildi.
UÇAĞINI KIRMIZIYA BOYADI
Luftsreitkrafte'de ilk yıllarında keşif uçuşları yaptı. Daha sonra ünlü taktisyen Oswald Boelcke ile tanıştı. Boelcke'nin yardımlarıyla kendini uçaklar konusunda geliştirdi. İlk uçuş deneyimlerinde başarılı olamadı. Hatta kaza bile yaptı.
Ancak o buna yılmayıp her ne kadar üslerinin izni olmasada kötü havalarda uçuşlara çıktı. Sürekli uçak değişen Richthofen en çok sevdiği Fokker Dr.1 uçağı ile tanıştıktan sonra 1 gün canı sıkıldığı için bu uçağı kırmızıya boyadı. Böylece Kızıl Baron lakabı uçağı sayesinde aldı.
YETENEKLİ PİLOT DEĞİLDİ
Düşmanları kırmızı uçağı sayesinde onu tanıyacaktı. İşte Richthofen'ın istediğiyde tam da buydu. Uçağının kırmızı rengi düşmanı üstünde baskı yaratacaktı. Bir kaç yıl sonra Richthofen'ı gören bazı pilotlar ondan korkup savaşmaktan kaçtı.
Richthofen çok akıllıydı. Ama insanların hayalinde bir akrobasi pilotuydu. Ama gerçekte Richthofen sınırlı yeteneğe sahip sıradan bir pilottu. Akıl hocası Oswald Boelcke'nin verdiği bir stratejiyi uyguluyordu.
Filosunu ok şeklinde düzenliyordu. En ucunda da kendisini konumluyordu. Güneşi her zaman arkasına alıp, yüksekten saldırıya geçerdi.
Bu ona büyük avantajlar sağlarken filosundaki diğer uçaklar onun yanlarını ve arkasanı kollamakla görevlendirilmişti.
BİRLİĞİN BAŞINA GETİRİLDİ
16. uçağını düşürdükten sonra En büyük Prusya nişanı Pour Le merite nişanı'nı kazandı. Bu başarısından sonra kendi uçak birliği Jasta 11'in başına geçirildi. Filosunda görev yapacak pilotları kendi taktikleriyle eğitti.
1917 yılında yaralandı. Tedavisinin tamamlanmasından sonra komutanları görevi bırakmasını talep etti. Çünkü savaş sırasında hayatını kaybetmesinin halkta moral bozukluğu yaratacaklarını tahmin ediyorlardı.
Ancak o ''Bir asker savaş alanında olmalı.'' cevabını verdi. Richthofen'ın yaralanması sonrası Almanya'da iyice popülaritesi arttı. Tam 80 uçak düşürdükten sonra 81. avını ararken hayatını kaybetti.
DÜŞMANI CENAZE TÖRENİ DÜZENLEDİ
Ancak ölüm sebebi hala belli değildir. Ölümü ile ilgili 2 seçenek üzerinde duruluyor. 1 ihtimale göre, Richtofen alçak irtifada uçarken uçağını Kanadalı pilot Roy Brown vurduğu.
2. ihtimal ise yerden havaya ateş açan er William John Evans'mı düşürdüğü. Uçağı kimin düşürdüğü hala tartışma konusu olurken, tek gerçek Richthofen ağır yaralı iken bile uçağını yere indirip öyle ölmesidir.
Ölümü üzerine Almanya'da halk günlerce yas tuttu. İngilizler ise onu askeri törenle defnetti. Mezarına üzerinde "Değerli ve cesur düşmanımız" yazan bir çelenk koydu.