İHA’nın haberine göre; Son yıllarda yaşanan teknolojik gelişmelerin tıp alanında etkisini gösterdiğini belirten uzmanlar, ağrılı ve tekrarlayan siğillerle mücadele de mikro dalga tedavi yönteminin siğil oluşumuna sebep olan virüsleri etkisiz hale getirdiğini ifade etti.
Op. Dr. Murat Kezer, 100’den fazla farklı türü olan human papilloma (HPV) virüsünün derimize bulaşması sonucu oluşan bir deri hastalığı olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Bu virüs cildimize küçük bir kesi yoluyla girerek hücre büyümesine sebep olmaktadır. Sıklıkla el ve ayaklarda görülmesine rağmen yüzümüz, genital bölgemiz veya vücudumuzun çeşitli yerlerinde de karşımıza çıkabilmektedir. Tipik görüntüsü, deriden çıkıntılı kabarcığa benzeyen içinde siyah noktalar bulunan lezyon şeklindedir. Çoğunlukla dış tabakası sert, kalın ve kabarık şekilde olabileceği gibi bazen pürüzsüz dokuda içten bir büyümeyle de kendini gösterebilir. Siğillerin her yaş grubunda görülmesi mümkündür. Ancak bağışıklığı düşük olan ve daha önce siğil lezyonu oluşan kişilerde daha sık görülebilmektedir. Özellikle çocuklar ve gençler arasında çok yaygındır. Çeşitli araştırmalar, çocukların ve gençlerin yüzde 33''ünde siğil olduğunu gösterirken, yetişkinlerde bu oranın sadece yüzde 3 ila yüzde 5 arasında olduğunu tahmin edilmektedir”
"YENİ MİKRO DALGA TEDAVİSİ İLE SİĞİLLERDE MUTLU SON"
Son yıllarda yaşanan teknolojik gelişmeler tıp alanında etkisini göstererek ağrılı ve tekrarlayan siğillerle mücadele de etkili tedavi yöntemini bizlere sunduğunu ifade eden Op. Dr. Murat Kezer, "Bu yeni mikro dalga tedavi yöntemi siğil oluşumuna sebep olan virüsleri mikro dalga enerjisi sayesinde etkisiz hale getirmektedir. Ayrıca mikro dalga tedavisi siğilin kökeninde yani virüs üzerinde yok edici etkiye sahip olduğu için siğilin tekrarlama ihtimali oldukça düşüktür. Swift teknolojisiyle siğilin bulunduğu bölgeye özel bir cihaz aracılığıyla düşük doz mikrodalga enerjisi (yüzde 1 kadar) gönderilmektedir. Bu mikro dalga enerjisinin oluşturduğu immun reaksiyon yani bağışıklık tepkisi sayesinde ise siğiller ortadan kaybolmaktadır" dedi.
Mikrodalga işlemi, lokal anestezi olmadan kısa sürede uygulanma avantajına sahip olduğuna da değinen Op. Dr. Murat Kezer, "Herhangi bir ağrıya sebep olmamaktadır. Ayrıca işlem sonrası, yara izi, pansuman ve sargıya gerek olmadan, kişilerin yere rahatlıkla basarak günlük yaşantılarına dönebilmeleri sağlanır. Ancak günümüzde mikro dalga yöntemi ile siğil tedavisi uygulayan merkezlerin sayısı oldukça sınırlıdır" diye konuştu.
“AYLAR HATTA YILLARCA SÜREBİLİR”
Op. Dr. Murat Kezer, siğiller viral olarak bulaşıcı bir hastalık olduğuna dikkat çekerek şunları belirtti: "Özellikle soyunma odaları, deniz veya havuzlarda bulunan ortak duş alanlarının kullanımı yoluyla bulaşabilmektedir. Çoğu siğil zararsızdır ve birkaç hafta veya ay içinde kendiliğinden geçer. Ancak bazen rahatsız edici olabilmektedir. Siğil tedavisine yönelik halk arasında bilinen ve büyüklerimizden duymuş olduğumuz bazı geleneksel olan domates, incir, sirke, limon kabuğu, diş macunu uygulamak. Eczanede reçetesiz satılan ilaçlar, kremler, bantlar ve diğer yöntemler çoğu zaman siğilin tamamen iyileşmesinde yetersiz kalmaktadır. Ayrıca bu süreçte başkalarına bulaştırma endişesiyle ayaklarımızı saklamak ve sürekli hareket ettirmek ise tam bir kâbus haline dönüşebilir. Siğil tedavisi ile ilgili yapılan çalışmalar, uygulanan çeşitli tedavi seçeneklerinin HPV virüsünü yok etmediği için etkisiz olduğunu ve tekrarlama riski taşıdığını tespit etmiştir. Ayrıca bantlar, tabanlıklar ve diğer birçok yönteminin ise lezyon bölgesini nemlendirmesinden dolayı siğilin üremesine sebep olduğu belirtilmiştir. Unutmayın ki, siğil doğru şekilde tedavi edilmediğinde ağrılı ayaklara sebep olan bu durum haftalar, aylar hatta yıllarca sürebilir" şeklinde konuştu.