TELE1''in haberine göre, bilindiği gibi İstanbul merkezli olmak üzere 13 ilde ‘Sarallar’ operasyonu yapıldı. Suç örgütü kurup faaliyet gösterdiği iddia edilen 117 kişi gözaltına alınırken 46 kişi de tutuklandı. Tutuklananların arasında Erdal Acar’ın da bulunuyor. Sarallar’ın liderliğini ise İlyas ‘Alaaddin’ Saral’ın yaptığı iddia edildi.
"FETÖ KİN GÜTTÜ"
Operasyon kapsamında aranan İlyas ‘Alaaddin’ Saral’ın avukatı Mustafa Güzeldere, yapılan operasyonlarla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Güzeldere, müvekkilinin akrabası eski Ankara İl Emniyet Müdürü Cevdet Saral’ın 1999’da FETÖ elebaşı Gülen’in devlet içindeki yapılanmasını ortaya çıkarmasından dolayı Saral ailesine kin güdüldüğünü ve bu nedenle maksatlı haberler yapıldığını belirtti.
“SUÇ ÖRGÜTÜ ALGISI YARATILDI”
Güzeldere, 2000’li yılların başında FETÖ’nün polis teşkilatında ve yargıda kazandığı güç ile Saral ailesine karşı 2006’da hasmane tutumunun düşmanlığa dönüştüğünü belitti. Güzeldere, 2006’da suçu olan olmayan ayırmaksızın iktidara yakın basın kuruluşları ve gazetecileri yaptıkları haberler ile Saral ailesinin bir suç örgütü olduğu algısını yarattıklarını söyledi.
Müvvekili İlyas ‘Alaaddin’ Saral’ın bu algı ile beş yıl FETÖ kumpası hapis yattığını belirten Güzeldere, “Maalesef korkak kişiliksiz menfaatleri gereği FETÖ’nün silahtarlığını yapan gazetecilerin ve basın görevlilerinin pervasızca propagandaları sonucu insanların beynine Saral ailesini suç örgütü olarak yerleştirdiler” dedi.
“KİŞİLİK HAKLARI İHLAL EDİLDİ”
Güzeldere, müvekkili İlyas Saral’ın FETÖ mağduru olduğunu yineleyerek, “Yetmezmiş gibi yine aynı yöntemlerle kasıtlı haber ve gerçekle ilişkisi bulunmayan yayınlar yapılarak zan altında bırakılmaya çalışmaktadır” dedi.
Güzeldere, ortada bir suç var ise bunun şahsi olacağını ve bir aileyi bağlamayacağını vurguladı. Aynı soyadı taşıyan aile fertlerinden bu bağlamda İlyas Saral’ın sorumlu tutulamayacağını belirten Güzeldere, “Kaldı ki müvekkilim ile aynı soyadı taşıyan kişi ya da kişiler bakımından suç işledikleri iddiası üzerinden soruşturma açılması olağandır. Ancak suç ve şahsiliği kuralı gereği kendisiyle aynı soyadı taşıyan insanlar hakkında yapılan haberlerde müvekkil adının kullanılması kişilik haklarının ihlalidir” ifadelerini kullandı.
Güzeldere, İlyas ‘Aladdin’ Saral ile yürütülen soruşturmada basına ve internete yansıyan bir kavga görüntüsünü hatırlatarak, “İki gece kulübü işletmecisinin müşteri kapma yarışı yüzünden sorumlu tutulması bir varsayım olarak bile kabul edilemez” dedi.
SUÇ DUYURUNDA BULUNULDU"
Yurt dışında firari olan FETÖ’cü Cevheri Güven’in müvekkili İlyas Saral hakkında, suikasta uğrayan iş insanı Halil Falyalı üzerinden asılsız iddialarda bulunduğunu vurgulayan Güzeldere, “2021 yılının Temmuz Ağustos aylarında Kıbrıs’a gitmiş iş insanı ve müvekkilimin eski ortağı Orhan Saraç aracılığıyla Halil Falyalı ile tanışmıştır” dedi.
2021’de Falyalı ile müvekkilinin tanıştığını açıklayan Güzeldere, aralarında herhangi bir ticari ilişki ve yakınlığın bulunmadığını iddia etti. Güzeldere, FETÖ’nün basın kolunun sosyal medyada gerçeği yansıtmayan haberler yaptığını dile getirerek, “Cevheri Güven hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur” dedi.
İlyas ‘Alaadin’ Saral’ın herhangi bir suç örgütü ile bağlantısı olmadığını, hiçbir bürokrat veya politikacı ile yakınlık kurmadığını belirten Güzeldere’nin “Hukuki dayanaktan yoksun haber ve iddiaları yüksek sesle kınıyor ve hiçbir surette kabul etmiyoruz” dediği basın açıklaması şöyle:
"ASILSIZ VE MAKSATLI YAYINLAR"
“1- İstanbul Organize Suçlarla Şube Müdürlüğü tarafından 29.06.2022 tarihinde yapılan gözaltılar, SARAL OPERASYONU şeklinde kamuoyuna duyurulmuştur. Söz konusu soruşturmanın hukukun ön şartları olan sükunet ve sağduyu yöntemiyle yapılması zorunludur.
Bir suç ancak hukuka uygun delillerle ispatlanabilir. Her insanın şeref ve onurunu koruma hakkı vardır. Bu hak soruşturma makamları karşısında kendini “Lekelenmeme hakkına saygı” prensibi olarak gösterir. Bu hakka saygı herkesin sorumluluğudur.
Yazılı, görsel ve işitsel medya ile sosyal medyada müvekkil İlyas Alaaddin SARAL hakkında asılsız ve maksatlı yayınların müvekkilin iş ve aile yaşantısını olumsuz yönde etkilemesi karşısında kamuoyuna açıklama yapılması zorunluluğu doğmuştur.
"5 YIL TUTUKLA KALDI"
2-Maksatlı yayınların asıl nedeni 1999 yılında müvekkilin akrabası Ankara il Emniyet Müdürü Cevdet SARAL tarafından Fetullah Gülen’in devlet içinde terör örgütü yapılanması ile paralel devlet yapılanması şeklindeki terör örgütünü belgeleriyle ortaya çıkarmış olmasıdır.
2000 yılların başı FETÖ/PDY nin Polis teşkilatında ve yargı organında güç kazandığı yıllarda böylesine cesur davranışın yaratmış olduğu hasmane tutum 2006 yılında SARAL ailesine karşı düşmanlığa dönüşmüştür.
Suçu olanı da olmayanı da ayırmaksızın SARALLARI, yandaş gazeteler ve yazarları, TV programcıları, radyocuları, youtuberları vasıtasıyla yoğun karalama kampanyası altında haklarında toplum nezdinde suç örgütü oldukları algısı yaratılmıştır.
Bu algı ve karalama operasyonlar neticesinde müvekkilim İlyas Alaattin SARAL 5 yıl boyunca FETÖ/PDY kumpasından ötürü haksız bir şekilde cezaevinde tutuklu kalmıştır.
"ZAN ALTINDA BIRAKILIYOR"
3-2006 yılında SARAL ailesine dair suçu olanı da olmayanı da aynı dosyanın içerisine katarak SARALLARI, yandaş gazeteleri, yazarları, TV programcıları, radyocuları, youtuberları üzerinden yoğun karalama kampanyası yaparak insanların hafızasında suç örgütü algısı sürdürülmüştür..
Maalesef korkak kişiliksiz menfaatleri gereği FETÖ’ nün silahtarlığını yapan gazetecilerin ve basın görevlilerinin pervasızca propagandaları sonucu insanların beynine SARAL ailesini suç örgütü olarak yerleştirdiler.(Dürüst gazeteci ve basın mensubu emekçileri tenzih ediyoruz)
4-Bu sürecin en acı olan kısmı ise geçmişte devlet içine yerleşen yasadışı grupların maksatlı olarak çarpıttığı bilgilerin günümüzü etkileyecek şekilde halen kullanılıyor olmasıdır.
Müvekkilim İlyas (Alaattin) SARAL’ın, FETÖ/PDY kurgularıyla haksız yere uzun yıllar cezaevinde yatmış olması yetmezmiş gibi yine aynı yöntemlerle kasıtlı haber ve gerçekle ilişkisi bulunmayan yayınlar yapılarak zan altında bırakılmaya çalışılmaktadır.
"SUÇ BİREYİ BAĞLAR"
Ortada bir suç varsa bu şahsidir ve bireyi bağlar, koskoca bir aile zan altında bırakılamaz.
Aynı şekilde müvekkilimle aynı soyadını taşıyan aile fertlerinin eylemlerinden müvekkilim sorumlu tutulamaz. Kaldı ki müvekkilim ile aynı soyadı taşıyan kişi ya da kişiler bakımından suç işledikleri iddiası üzerine soruşturma açılması olağandır.
Ancak suç ve cezanın şahsiliği kuralı gereği kendisiyle aynı soyadını taşıyan insanlar hakkındaki suçlamaların yapılan haberlerde, müvekkil adının kullanılması kişilik haklarının ihlalidir Kendisiyle aynı soyadı taşıyan ve/veya SARAL soyadını kötüniyetle kullanan şahısların eylemlerinden müvekkilin sorumlu tutulması tutulmak istenmesi hukuka aykırıdır haksızlıktır..
Müvekkil İlyas (Alaattin) SARAL’ ın hakkında yürütülen soruşturmada basına yansıyan ve internette görüntüleri bulunan iki gece kulübü işletmecisinin müşteri kapma yarışı yüzünden yaşanan olaylardan (müvekkilin) sorumlu tutulması bir varsayım olarak bile kabul edilemez.
Müvekkilimin bir suikast sonucu öldürülen Kıbrıslı iş adamı Halil FALYALI ile yakınlığıyla ilgili olarak FETÖ/PDY üyesi Cevheri GÜVEN tarafından servis edilen haberler gerçeği yansıtmamaktadır, mahkeme kararıyla müvekkil hakkında yaklaşık 16 yıldır Yurt dışına çıkış yasağı bulunmaktadır, yaptığımız araştırmalarda Halil FALYALI’ nın da Kıbrıs’tan çıkış yasağı bulunmaktadır.
"FALYALI İLE 2 YA DA 3 KEZ GÖRÜŞTÜ"
Müvekkil, hakkındaki yurt dışına çıkış yasağı kalktığında yani 2021 yılının temmuz ağustos aylarında Kıbrıs’a gitmiş iş insanı ve müvekkilimin eski ortağı Orhan SARAÇ aracılığıyla Halil FALYALI ile tanışmıştır.
Müvekkilin Halil FALYALI ile herhangi bir ticari ilişkisi veya yakınlığı bulunmamakta toplam görüşme sayısı iki ya da üçü geçmemektedir. Müvekkilin merhum Halil FALYALI ile bir iletişimi bir ilişkisi olsaydı bunu en iyi her iki devletinde istihbarat örgütleri bilirdi.
Halil FALYALI’ nın öldürülme konusu üzerine başta Cevheri GÜVEN olmak üzere FETÖ/PDY`nin bilinen habercileri sosyal medyada gerçeği yansıtmayan haber ve yayınlar yapmaktadırlar. Müvekkil hakkında gerçeği yansıtmayan haber ve yayınlar yaptığı için Cevheri GÜVEN hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur.
5-Müvekkil İlyas (Alaattin) SARAL iş hayatı boyunca Kamu kurumlardan ihale almamış hiçbir bürokrat veya politikacıyla yakınlık kurmamış ve kamuyu zarara uğratacak hiçbir eylem veya işbirliği içinde bulunmamıştır.
"GERÇEĞİ ORTAYA ÇIKARACAĞIZ"
6-Sürmekte olan soruşturmada müvekkilim, bir birini tanımayan şahıs veya gruplarla bağlantı tesis edilmeye çalışılarak Suç Örgütü yöneticisi olarak gösterilmektedir. Bu iddianın, dayanaksız ve gerçek dışı olduğu yapılacak olan, yargılama sonucu ortaya çıkarılacaktır.
Devletin Emniyet görevlileri elbette görevini yapacaktır. Bizim amacımız Soruşturma organını rencide etmek değil gerçeği ortaya çıkarmaktır.
7-İlyas SARAL inşaat, tekstil, alüminyum, turizm gibi farklı iş alanlarında faaliyet gösteren ve yaklaşık 1000 çalışanı istihdam eden, 2010 yılında Tekirdağ’da vergi rekortmeni olmuş ve hali hazırda da 50''den fazla ülkeye yapmış olduğu ihracat ürünleriyle ülkesine katma değer sağlayan saygın bir iş insanıdır.
Müvekkilim oldukça geniş bir ailenin mensubu olup, bu aile fertlerinin içerisinde milletvekilleri, belediye başkanları, bürokratlar, kulüp başkanları ve kendisi gibi pek çok saygın iş insanı olduğu gibi, SARAL soyadını taşıyan ancak bireysel olarak suça karışan kişiler veya bu ailenin soyadını kullanmak suretiyle şahsi menfaat temin etme gayreti içerisinde olan kötü niyetli 3. Şahısların var olduğu kamuoyunca bilinmektedir.
"HUKUKİ YOLLARA BAŞVURACAĞIZ"
8-Bununla birlikte Emniyet güçlerimizce yürütülen bu operasyonları iyi ile kötünün, doğru ile yanlışın ayırt edilmesi, kamu düzeninin korunması noktasında kıymetli bulduğumuzu ve desteklediğimizi belirtmekle birlikte, ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkesi ve masumiyet karinesi bir tarafa bırakılarak, asılsız ve mesnetsiz haberlerden hareketle, sözde bir suç örgütünün varlığının kabulü ile İlyas (Alaattin)SARAL isminin bu örgütün yöneticisi olduğu şeklindeki hukuki dayanaktan yoksun haber ve iddiaları yüksek sesle kınıyor ve hiçbir surette kabul etmiyoruz.
9-Müvekkilimin geçmiş dönemlerde maruz kaldığı bu haksız ve hukuksuz uygulamalar neticesinde, tutuklu kaldığı sürelerin gerek kendisi ve gerekse ailesi açısından telafisi mümkün olmayan maddi ve manevi zararlara sebebiyet vermiş olması karşısında, aynı şekilde müvekkilimin itibarını ve saygınlığını hedef alan, asılsız ve yönlendirici haberleri yapan, yayan veya kasıtlı olarak yaptıran şahıslar hakkında hukuki yollara müracaat edeceğimizi, daha evvelde yaşamış olduğumuz tecrübeler ışığında, müvekkilin isminin kullanılması suretiyle mağduriyet yaratılması ve bu durumdan haberdar olmamız halinde, bahse konu suçun diğer bir mağdurunun da müvekkilim olması nedeniyle, hukuki sürece doğrudan katılacağımızı ve takipçisi olacağımızı, hiçbir surette yürütülmekte olan soruşturmanın gizliliğini ihlal veya soruşturmayı etkileme maksadımız olmadığını müvekkilin lekelenmeme hakkının ağır surette ihlal edilmesi karşısında bu açıklamayı yapmak mecburiyetinde kaldığımızı saygıyla kamuoyunun takdirine sunarız. ”