26 Ağustos’ta Malazgirt Savaşı’nın yıldönümü için düzenlenen törende Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin verdiği bir kare, dikkat çekti.
Gazeteci Murat Yetkin, Yetkin Report''ta kaleme aldığı yazıda verilen kareyi ittifakın gidişatı üzerinden değerlendirdi.
İkilinin gidişattan memnun olduklarını ifade eden Yetkin, "Meclis’e ortak bir Anayasa metni, ortak bir seçim yasası metni gelmesi beni şaşırtmayacak" dedi.
Yetkin''in ''Şuraya hal ve gidişten memnun bir çiftin resmini koyalım'' başlıklı yazısındaki ilgili bölüm şöyle:
"Yıllar önce şair Nazım Hikmet, ressam Abidin Dino’ya sormuştu: “Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?” diye. Yıllar sonra mutluluğun resmini olmasa da fotoğrafını gördük. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile AK Partisinin Cumhur İttifakındaki ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli’yi 26 Ağustos’ta Malazgirt’te gösteren karelerden birisi yukarıdaki. Birbirlerinin ellerini tutup zafer kaldırırken fotoğrafları da var. Hem birbirlerinden hem de memleketin hal ve gidişinden memnun oldukları, ortak siyasi geleceklerine güvenle baktıkları her hallerinde belli oluyor.
Erdoğan’ın yüzünde adeta bir tür “Çok ısrar ettin, istediğini aldın ama başka yolu da yoktu galiba” ifadesi var. Bahçeli’nin yüzünde de bir siyaset abisi edasıyla -Ekrem İmamoğlu duymasın ama- bir “Göreceksin, her şey çok güzel olacak” ifadesi. İster niyet okuma deyin isterseniz siyasi falcılık, ama bu birbirinden ziyadesiyle memnun fotoğrafın devamında Meclis’e ortak bir Anayasa metni, ortak bir seçin yasası metni gelmesi beni şaşırtmayacak.
HAL VE GİDİŞ ÖZETİ
Birbirlerinden memnun olmaları sadece Erdoğan ve Bahçeli’yi ilgilendirmiyor; hepimizi ilgilendiriyor. Çünkü memleketin hal ve gidişinden memnun olmasalar birbirlerinden de memnun olmazlar diye safça bir mantık kurabiliriz.
Hal ve gidişte bizleri rahatsız eden bazı şeyler Erdoğan-Bahçeli ortaklığını belli ki rahatsız etmiyor.
En yakın örnekler, orman yangınlarında ortaya çıkan ağır ihmal. İş işten geçerken kiralık uçaklara -ve tabii ki aracı şirketlere- verilen paraların azıyla eldeki uçakların işler durumda tutulabileceği gerçeğinin ortaya çıkması. Ama suçlu Tarım ve Orman Bakanlığı değil belediyeler oluyor. Sel felaketinde kaymakamların, devlet raporlarının aksine, oy kaygısıyla inşaat izinleri verildiği anlaşılıyor. Çıt yok, “Yardımınıza koştuk ya” denilip susturuluyor insanlar.
Kaçak göçmenlere filan dalmayıp daha günlük hal ve gidiş sorunlarımıza bakalım mı?"